1 Kasım 2019 Cuma

CEM İBADETİNDE NE YAPILIYOR ? BAŞINDAN SONUNA KADAR CEM İBADETİ

                                                                                                                                                   

       


CEM  İBADETİNDE NE YAPILIYOR?

BAŞINDAN SONUNA KADAR CEM İBADETİ    

                                                                       

Alevi inancında önemli bir yeri olan Cem ibadetinde ne yapılıyor ? Bu konuda çevremizdeki arkadaş ve dostlardan oldukça yoğun sorular geliyordu. Bunun üzerine, baştan sona kadar Cem ibadetinde neler yapıldığını, hangi sure ve duaların okunduğunu, namazın nasıl kılındığı gibi sorulara cevap vermek için, Cem ibadetinin tüm bölümlerini geniş bir yazıyla ele almanın yararlı olacağını düşündüm. Yörelere göre küçük farklılıklar göstermesine rağmen, Cem ibadetinde içerikler aynıdır. Bu yazımızda Cem vakfının uygulamasını doktora tezinde kullanan Gülbahar Odabaşı ve Darıca-Kocaeli Cemevi Dedesi sayın Veysel Dal'ın verdiği bilgilerden yararlanacağız.

 CEM EVİNE GİRİŞ VE TOPLANMA

Aleviler için Cem yapılacak mekana giriş özel anlamlar içerir. Her can cem evine girerken “Bismillah Ya Allah “diyerek eşiğe niyaz eder. Eşik yola girişi temsil ettiğinden kutsaldır. Alevilere göre eşik Hz. Ali’nin sembolüdür. Bu nedenle eşiğe basılmaz. 

Cem'ler perşembeyi Cuma'ya bağlayan gece yapılır. Cem ibadeti, dört-beş saat sürer. Cem'in yapılacağı mekan daha önceden katılımcılara bidirilir. Cem’e gelirken gusül abdesti alınır ve en temiz elbiseler giyilir. Beraberinde meyve, çörek ve tatlılardan oluşan yiyecekler getirilir. Getirilen bu yiyecekler dede tarafından duası verilmeden dağıtılmaz ve yenilmez. Pir ve rehber henüz gelmemişler ise, meydana (dar meydanı) niyaz ederler. Dede gelmişse meydanda selamlaşmadan (Tecelle ve Temenna dileğinde bulunurlar) sonra yerlerine otururlar.

Dede, pir postuna oturmadan önce dar meydanına (hesaplaşma meydanı)  niyaz eder. Sağ eli sol göğsünün üstünde katılımcılara dönük bir biçimde dar duasını verir:

“Bismi Şah Allah Allah! geldiğiniz yoldan, durduğunuz dardan, çağırdığınız pirden şefaat göresiniz. Divanlarınız kabul ola, Muratlarınız hasıl ola, dergah hizmetine yazılmış ola. Darına durduk ya Allah, ya Allah, ya Allah, divanına durduk ya Muhammet, ya Muhammet, ya Muhammet, keremine(cömertliğine) sığındık ya Ali, ya Ali, ya Ali. İnayet eyle ya on iki imamlar, kerem eyleyin ya on dört masumu paklar, yol gösterin ya on yedi Kemerbestler, Ceminize alın ya kırklar. Bağışlanmak senin yüzün suyu hürmetine olur pirimiz ya Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli.  İlahi yarabbi darlarımızı, divanlarımızı, ibadetlerimizi dergah ile kabul eyle. Gerçeğe Hü.(Selam olsun)“

Dede, duadan sonra meydana ve pir postuna niyaz eder. Sonra da kendi postuna oturur. Ve seçtiği bir konuda sohbete başlar. Sohbetler dini içeriklidir. Örneğin muharrem ayında yapılan bir cem ise, muharrem orucundan bahsedilir. Ya da Hz. Hüseyin’in Kerbela’da nasıl şehit edildiği anlatılır. Sohbetten sonra, dede cemaatten rızalık ister. Sorunlar var ise çözer. (Küskünleri, dargınları barıştırır) Devamında dede konuşmasına şöyle devam eder:

                                                                                 

“Yolumuz Rıza yoludur. Biz sizi size teslim edeceğiz. Sizin özünüze, özünüzdeki Hakk’a teslim edeceğiz. Özünüzdeki Hakk’a dar ve didar(görünmek) olacaksınız. Aranızda dargın ve küskün olanları üzerinizde kul hakkı olanlar varsa, bilerek veya bilmeyerek hata ve günah işledi iseniz lütfen Hakk meydanına çıkınız ve özünüzü dara çekiniz. Yok ise, ALLAH EYVALLAH deyiniz.

Birbirinizden razı mısınız? Birbirinize haklarınızı helal ediyor musunuz? Helal ediyorsanız edep erkan, sükutu lisan, mümine (inanan-iman eden)  nişan. (Düzgün oturun, konuşmayın ve barışık olduğunuza dair niyazlaşın anlamındadır.)

Bundan sonra cemaat edep, erkana davet edilir. Arkasından da dede salavat getirir.

 “Fahri (övünmek) kainat alemlere rahmet verelim. Muhammed Mustafa ve Ehlibeytine salavat. Allahüme salli ala Seyyidina (efendi) Muhammed’in ve Ali Muhammed ve Ehlibeyt.”

 Bundan sonra, dede ihlas ve Fatiha suresinin Türkçe mealini okur.

İHLAS SURESİ: “Esirgeyen bağışlayan Allah’ın adıyla. De ki; gece gündüz Tanrı tektir. Tanrı yücedir. O, doğmaz, doğurmaz, kimse O’na denk olmaz. “

FATİHA SURESİ: “Esirgeyen bağışlayan Allah’ın adıyla. Hamd, evrenler sahibi Yüce Allah içindir. Allah acıyandır, sevendir. Günü gelince ancak, O’dur hesap soracak. Tek sana tapar, senden medet(yardım) umanlarız biz. Sapıtmışların yoluna düşmekten koru bizi. Doğru yoldan ayırma bizi. Aman Rabbimiz! “


Bundan sonra, Salavat ve Selamlamaya geçilir.

Salat ve selam sana olsun Ya Muhammed.

Salat ve selam sana olsun Ya Aliyyel Murtaza(seçkin-elit Hz. Ali'nin isimlerinden)).

Salat ve selam sana olsun Ya Hatice-i Kübra, Fatima-i Zehra.

Salat ve selam sana olsun Ya İmam Hasan-ı Müçteba(seçkin-üstün).

Salat ve selam sana olsun Ya İmam Hüseyin-i deşti Kerbela.

Salat ve selam sana olsun Ya İmam Zeynel Aba.

Salat ve selam sana olsunYa İmam Muhammed Bakır-ı Beka.

Salat ve selam sana olsun Ya İmam Caferi Sıtkı Sefa.

Salat ve selam sana olsun Ya İmam Musa-i Kazım-ı Cismi Pak.

Salat ve selam sana olsun Ya İmam Ali Rıza Şah-ı Horasan.

Salat ve selam sana olsun Ya imam Muhammed Taki

Salat ve selam sana olsun ya İmam Şah Ali’yel Naki.

Salat ve selam sana olsun Ya İmam Hasan Askeri gazi.

Salat ve selam sana olsun Ya İmam Mehdi-i Sahibi Zaman.

Evirip, çeviren, kuvvet ve kudret sahibi olan ancak ALLAH’TIR.


Selam ve Salavat tamamlandıktan sonra, Zakir on iki hizmet görev deyişini okur.

 

Hakk’tan bize nida (ses) geldi.

Pirim sana haber olsun.

Şahtan bize name geldi.

Rehberime haber olsun.

 

Hak kuluna eyler nazar.

Dört kalıptan Adem dizer.

Kalleş gelmiş cemi bozar.

Gözcü sana haber olsun.

 

Bu yola giden hacılar,

Kırklar güruh-u (toplum-cemaat)Naciler (kurtulan-selamete eren-cennetlik),

Cem kilidi Kapıcılar,

Kapıcıya haber olsun.

 

Mümin (inanan) yolun yakın ister.

Münkirlerden  (inkarcı) sakın ister.

Delil yanmaz yağın ister.

Çerağcıya(kandilciye) haber olsun.

 

Mümini (inanan) çekti meydana.

Münkiri (inkarcı)  sürdü zindana.

Tekbir verildi kurbana.

Kurbancıya haber olsun.

 

Mümini (inanan)  çektiler dara.

Münkiri (inkarcı) sürerler nara.

Hizmet verildi Selman’a.

Süpürgeciye haber olsun.

 

Gelin gidelim tarikata.

Kulak verin marifete.

Talip girmiş hakikate.

Tarıkçıya haber olsun.

 

Mümini (inanan)  çektiler dara.

Münkiri (inkarcı) sürdüler zindana.

Hizmet geldi tezekkkara. (ibrikçi)

Tezekkara haber olsun.

 

Bu yola giden hacılar,

Kırklar güruh-u Naciler,(selamete erenler-cennetlik olanlar)

Müminler (inanan), Müslim bacılar,

Peyik sana haber olsun. (Peyik-haberci)

 

Yola gider haslar hası.

Giymiş hakikat libası.

Doldur ver bir engür tası. (Engür-üzüm)

Sakkacıya haber olsun. (Sakkacı-sucu)

 

Zakirin zikri saz ile.

Kur’an okur avaz ile.

Mümin(inanan), Müslim niyaz ile.

Zakir sana haber olsun. (Zakir-saz çalan)

 

Şah Hatay’im varı geldi.

Varı geldi, varı geçti.

Sefil bülbül zara düştü.

İznikçiye haber olsun.

                                                          

Zakirin davetiyle on iki hizmet görevlisi dar meydanında toplanır. Dede duasını verir.

 “Bismi Şah, Allah Allah! Hizmetleriniz kabul ola. Muratlarınız hasıl ola. Vakitler hayrola. Hayırlar feth ola, şerler def ola. Hazır gaip, zahir, batın cem erenlerinin nur cemalleri(yüz güzelliği) aşk ola. Yüce Allah cümlemizi Ehlibeyte nail eyleye. Hizmet sahiplerinin hüsnü himmetleri üzerinizde hazır ve nazır ola. Hak-Muhammed-Ali utandırmaya. Cehennem narında yandırmaya. On iki imamlar yardımcınız ola. Niyet ettik vaktin hayrına, girdik on iki İmam yolunda imam Cafer kavline. Kıblegahımız Muhammed, secdegahımız Ali, Pirimiz, üstadımız Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli. Gerçekler demine, evliya keremine(cömertliğine), gönüller birliğiyle Hü(selam olsun) diyelim. Hü(Selam).”

On iki hizmet sahipleri rükuya eğilirler. Bu sırada dede duasını verir.

“Tecellanız(ehlibeyt'i sevenler), temannanız(ehlibeyt'i sevmeyenler) kabul, yüzünüz ak, gönlünüz pak ola. Yüce Allah cümlenizin yardımcısı ola. Gerçeğe Hü(selam olsun). “


On iki hizmet görevlisi secde edip, görevlerine başlarlar. Post serilir. Görevli duasını yapar:

“Bismişah Allah Allah! Cem birliğine, sohbet sırlığına, evliya keremine(cömertliğine), uğur açıklığına, dest post eyvallah Pirim. “


Dede de duasını verir:

“Bismişah Allah Allah! Erenler postu geldi. Hizmetler yerini aldı. Mümin(inanan), Müslim ikrar verdi. İkrarınızda daim olasınız. Hak didarını(yüzünü) göresiniz. Post sahiplerinin himmet ve hidayetleri üzerinizde hazır ve nazır ola. Gerçeğe(Gerçek olan Allah'a) Hü(selam olsun).“

Görevli meydana postu serer ve niyazını yaptıktan sonra yerine oturur. Tezekkar (İbrikçi) görevini yapmaya başlar. Bir bacı omuzunda havlusu, erkek elinde suyu ve leğeni ile meydana gelir.

“Bismişah Allah Allah! manayı marifet, sırrı hakikat, geldi hizmeti Muhammed. Sükut et ey cemaat. “

Bu sözleri üç kez tekrarlar ve her söyleyişte “Allah-Muhammed-Ya Ali” diyerek leğene üç kere su damlatır. Daha sonra, dedenin önüne gelerek dara durur ve şu duayı okur:

“Bismişah Allah allah! Ben Gulam-ı Kamberiyem.Emezem Adülerden hayf. Pirimiz, üstadımız kırklar meydanında Selman-ı Pak. ber(göğüs-sine) cemali(yüz güzelliği) Muhammed, Kemal-i (erdemli) İmam Hasan, İmam Hüseyin, İmam Ali’yi pir bilip verelim Muhammed Mustafa ve Ehlibeyt’ine salavat. “

Cemaat hep birlikte salavat verir. “Allahüme salli Ala Seyyidine(efendi) Muhammed ve Ala Ali Muhammed evladı Ehlibeyt.”

İbrikçi hizmette görev alanların ellerine üç kere “Allah-Muhammed-Ya Ali “ diyerek sırayla su döker. Hizmet bittikten sonra, görevli ibrikçi (tezekkar) duasını dara durarak tekrar verir:

“Bismişah Allah Allah! Haydar’ın(Aslan-Hz. Ali'nin lakabı) Rahında(yolunda) tenim oldu pak. Yüzüm sürüp dergahına eyledim hak. Kırklar meydanında pirimiz, üstadımız ibriktar Selman-ı Pak. Şeyenlillah (acımak-korumak), Allah eyvallah nefes pirdedir. 

Dede dardaki ibrikçinin hizmetlerinin duasını verir:

“Bismişah Allah Allah! Hüda(Tanrı-doğruluk) hakk’ın kabul et, hizmetin ey Şah. Bi hakkı Murtaza(seçkin) ve Ali dergah, Hüseyni Kerbela nuru Hakk’ı için, bu dergahtan ayırma ey gani(zengin-varlıklı) Şah. Erenlerden haklı himmet, Şeyenlillah(acımak-korumak), Allah, eyvallah, gerçeğe(Allah'a) Hü.(selam olsun) “

Sıra çerağların (kandil-ışık-nur)) yakılmasına gelinmiştir. Çerağ(Kandil) hizmetlisi meydanda hazır bulunan mumların yakılması için önüne diz üstü oturur. Nur suresinin 35. 36. Ayetlerini okur:

“Esirgeyen bağışlayan Allah’ın adıyla. Tanrı göklerin, yerin nurudur. Bu nur, içi çerağlı kandil nuru gibidir. Bu çerağ, bir billurun içindedir. Bu billur, parıldayan bir yıldız gibi balkıyıp durur. Doğuda, batıda olmayan kutsal zeytin ağacından yakılır. Onun yağı bir ateş, ona değmese de, dokunmasa da sanki ışık verir. O Nur üstüne nurdur. Tanrım pek iyi bilir. Kimi dilerse ona bu nurunu iletir. Hak insanlara böyle temsiller getirir. Her şeyi bilen odur. (Nur suresi 35. Ayet) “ Bu ışık Allah’ın yüksek tutulmasına ve içlerinde adının anılmasına izin verildiği evlerde yakılır. Onlar, burada sabah, akşam O’nu tesbih ederler.”  (Nur suresi 36. Ayet)

Çerağcı duasına devam eder:

“ Çerağı (ışık-nur)Ruşen(aydın-parlak), fahri(övünmek)  dervişan, zuhuru iman, himmeti Piran, piri Horasan, Küşad-ı(açma-açılış)  meydan, kuvve-i abdalan, kanuni evliya, verelim Muhammed Mustafa ve Ehlibeytine salavat.”

(Salavatı bütün cemaat verir.)

 “Allahüme Salli Ala Seyidine Muhammed, Ala Ali Muhammed ve Ehlibeyt. “

Üç adet mum şu dua ile birlikte yakılır:

“Bismillahirrahmanirahim. La Feta İlla Ali, La Seyfe illa Zülfikar. Yaratanın nuru aşkına; Ya Allah … Ya Allah … Ya Allah. Peygamberin nuru aşkına; Ya Muhammed… Ya Muhammed… Ya Muhammed. Velayetin nuru aşkına; Ya Ali… Ya Ali… Ya Ali.”

Çerağcı(kandilci) ayaktadır. Devamında şu duayı okur:

“Çerağı(kandili)uyandırdık, Fahr(övünmek) Hüda’nın (Tanrı)) aşkına.

Seyyid-ül (efendisi) Kevneyn(dünya ve ahiret de), Muhammed Mustafa’nın aşkına.

Saki Kevser(cennet suyu-üzüm suyu), Ali’yül Murtaza’nın (seçkin) aşkına.

Hem Hatice-i Kübra, hem Fatıma-ü Hayrü Nisa’nın aşkına.

Şah Hasan, Hulki (huy-karakter) Rıza, Hem Şah Hüseyin-i Kerbela.

Ol İmam-ı Etkıya(günah işemekten korkan)  Zeynel Abanın(Pir-Mürşid) aşkına.

Hem Muhammed Bakır ol kim nesli Pak Murtaza(Seçkin).

Cafer-üs Sadık İmam-ı Rehmüna’nın(rehin) aşkına.

Musa-i kazım Ser(Baş) Firaz-ı(yüksek-ulu) Ehl-i Hak.

Hem Ali Musa Rızay-ı Sabiran’ın(sabreden) aşkına.

Şah Taki ve Ba Naki hem Hasan-ül Askeri.

Ol Muhammed Mehdi-i sahibi Liva’nın (sancak) aşkına.

Pirimiz, Üstadımız Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli’nin aşkına.

Haşredek yanan, yakılan aşıkanın aşkına

Allah Eyvallah, Hü(Selam olsun)… "


Çerağı(kandili) yakan hizmetli oturur. (şimdiki Cem’lerde üç adet mum -çerağ(kandil) yerine elektrikli üçlü lamba yakılıyor)

Bütün hizmetler yapılırken gözcü olan hizmetli de dar meydanında bekler. Kandiller yakıldıktan sonra Zakir sazı ile şu duazı okur:

Hata ettim Hüda(Tanrı) yaktı delili.

Muhammed Mustafa yaktı delili.

Ol Ali Aba’dan Haydar-ı Kerrar.(Döne döne düşmana saldıran-Hz. Ali'nin bir ismi)

Ali’yül Murtaza(Seçkin) yaktı delili.

Hatice-tül Kübra Fatıma-tül Zehra

Ol Hayrün Nisa yaktı delili.

Hasan’ın aşkına girdim meydana.

Hüseyn-i Kerbela yaktı delili.

İmam Zeynel, İmam Bakır-ı Cafer.

Kazım Musa, Rıza yaktı delili

Muhammed Taki’den hem Ali Naki.

Hasan-ül Askeri yaktı delili.

Muhammed Mehdi’yi ol sahip zaman.

Eşiğinde ayet yaktı delili.

Bilirim günahım hadden(Şer'i ceza) aşubdur.(korku, heyecan)

Hünkar-ı Evliya yaktı delili

On iki imamdır bu nur Hatayi

Şir-i Yezdan Ali yaktı delili (Allah'ın Aslanı)

 

Çerağ hizmetlisi dar meydanına gelir. Dede duasına başlar:

“Bismişah Allah Allah ! Allah’tan bize ulaşan çerağımız (kandilimiz-ışığımız)sonsuza dek kılavuzumuz olsun!

Çerağımız(kandilimiz) yansın yakılsın, Allah’ın nuru aşkına!

Çerağımız(kandilimiz) yansın yakılsın, Peygamberin nuru aşkına.

Çerağımız yansın yakılsın, velayetin nuru aşkına.

Çerağımız yansın yakılsın, Ehibeyt’in nuru aşkına.

Çerağımız yansın yakılsın, pir Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli aşkına.

Çerağımız yansın yakılsın, yolumuz, birliğimiz, dirliğimiz ve ülkemizin aydınlığı aşkına!

Allah Allah! Yarabbi Bizleri ilahi nurundan feyz alan kullarından eyle.

Peygamberlerin, Ehlibeyt’in, velilerin ilmini yol göstericimiz eyle.

Çerağ gibi ışık vermemizi, nurundan nasiplenmemizi mazhar eyle.

Mum gibi Hakk aşkına eriyip insanlığa ışık saçanlardan eyle.

Yoluna hizmet edenleri himmetlerinden mahrum eyleme.

Sonsuza dek bu çerağ )kandil) yolumuzun ve yaşantımızın ışığı ola.

Yüce Allah da cümlemizin yardımcısı ola. Gerçeğe Hü.(selam olsun)”

 

Süpürgeciler meydana gelir. Üç bacı hizmet dualarını verir:

“Bismişah Allah Allah! Üç bacı idik, Güruhu Naci(Kurtulmuş toplumduk). idik, Kırklar Cem’inde süpürgeci idik. Süpürgeyi süpürdü Selman, kör olsun Yezidi Mervan, zuhura gelsin Mehdiyi sahibi zaman. Allah, eyvallah. Nefes pirimdedir. “

Dede süpürgecilere duasını verir:

“Bismişah Allah Allah ! Sahibi Selman, mülkü Süleyman, cennette Rıdvan(cennetin kapıcıcı-bekçisi olan melek), carımıza(yardımımıza) yetişsin Şah-ı Merdan(Hz. Ali'nin bir ismi,yiğitlerin şahı). Hayır hizmetleriniz kabul, muratlarınız hasıl ola. İsteğinizi, dileğinizi Hakk-Muhammed-Ali vere. Gerçeğe Hü! (selam olsun)“

Süpürgeciler niyaz ederek yerlerine otururlar. Sıra gözcü hizmetine gelmiştir. Gözcü dara durur ve duasını yapar:

“Bismişah Allah Allah ! Allah’tan ola hidayet. Muhammed Mustafa’dan ola şefaat. Ali’yel Murtaza’dan(Seçkin) ola himmet. Pirimiz, üstadımız gözcü Karaca Ahmet. Allah Eyvallah, nefes pirdedir. “

Dede gözcü hizmetlisinin duasını verir:

“Bismişah Allah Allah! Hizmetiniz kabul, muradınız hasıl ola. İsteğinizi, dileğinizi Hakk-Muhammed-Ali vere. Gözcü Karaca Ahmet Sultanın himmetleri üzerinizde hazır ve nazır ola. Gerçeğe Hü! “

Dede Tövbe duasına başlar:

“Esirgeyen bağışlayan Allah’ın adıyla. Ey iman edenler! Etkili öğüt veren bir tövbe ile Allah’a yönelin. Umulur ki Rabbiniz, çirkinliklerinizi ve günahlarınızı örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere yerleştirir. O gün Allah, peygamberi ve onunla birlikte inananları utandırmayacaktır. Onların ışığı önlerinden ve sağ yanlarından koşup gelir. Şöyle derler; “Ey Rabbimiz! Işığımızı tamamla ve bizi bağışla! Sen her şeye kadirsin. Her şeye gücün yeter.“ (Tahrim suresi)

Eksikliklerimize tövbeler olsun; Tövbe günahlarımıza Estağfırullah, estağfırullah, estağfırullah. Tövbe ettik, pişman olduk, döndük senin ululuğuna, yüceliğine, rahmetine ve birliğine sığındık. Her türlü kazayı, belayı, acıyı, afeti, tufanı, gamı(tasa-keder), kasaveti def etmeye, günahları affetmeye kadirsin. Af eyle ey Yüce Allah’ım. Merhametin sonsuzluğuna sığınarak, kul beşerdir, hata işler, sultan olan da bağışlar niyetiyle, özümüzü dara çekip, tövbe edip sana yalvarıyoruz. Tövbe günahlarımıza estağfırullah, estağfırullah, estağfırullah. 

Bismişah Allah Allah!

Gece gündüz hata etmektir işimiz.

Tövbe günahlarımıza estağfırullah (Cem’e katılanlarla birlikte üç kez tekrar edilir.)

 

Muhammed Ali’ye bağlıdır başımız.

Tövbe günahlarımıza estağfırullah.

Hasan Hüseyin sır içinde sır ise,

İmam Zeynel nur içinde nur ise,

Özümüzde kibir benlik var ise,

Tövbe günahlarımıza estağfırullah.

Muhammed Bakır’ın izinden çıkma.

Yükünü Cafer’den tut gayriye bakma.

Hatıra değip gönüller yakma.

Tövbe günahlarımıza estağfırullah.

Benim sevdiceğim Musa-i Kazım.

İmam Rıza’ya bağlıdır özüm.

Eksiklik, noksanlık hep kusur bizim.

Tövbe günahlarımıza estağfırullah.

Muhammed Taki ile varalım şaha.

Ali Naki emeğimizi vermeye zaya.

Ettiğimiz kem(fena-noksan) işlere bed(kötü) huya.

Tövbe günahlarımıza estağfırullah.

Hasan Askeri’nin gülleri bite.

Mehdi gönlümüzün gamını(tasa-keder-üzüntü) ata.

Ettiğimiz yalanı kova gıybete.

Tövbe günahlarımıza estağfırullah.

Şah Hatayi’m eder Bağdat Basra.

Kaldık zamaneye böyle asra.

Ya Ali Kerem(Cömert) Gani’sin(zenginsin-varlıklısın) kalma kusura.

Tövbe günahlarımıza estağfırullah. "

 Daha sonra da Nad-i Ali duası okunur.

 “Bismillahirrahmanirahim. Nad-ı Ali’yen mazharul acaib teciduhu avnen leke fin nevaib li külli hemmin ve gammın seyenceli. Bi velayetike Ya Ali, Ya Ali, Ya aAi! (Ey harikalara mazhar olan Ali yetiş! Ben her musibette senin yardımınla karşılaşıyorum. Her türlü dert ve gam senin velayetinin hürmetine zail olur. Ya Ali.. Ya Ali... Ya Ali... Hz. Muhammed'in Uhud savaşında Hz. Ali'yi bu sözlerle çağırdığı rivayet edilir.)

Ve bi nuru azametike Ya Allah… Ya Allah… Ya Allah…

Ve bi nuru nübüvvetike Ya Muhammed, Ya Muhammed, Ya Muhammed.

Ve bi nuru Velayetike Ya Ali Ya Ali Ya Ali.

Edrikni Ya Fatıma Ya Fatıma Ya Fatıma.

Edrikni Ya Hasan Ya Hasan Ya Hasan.

Edrikni Ya Hüseyin Ya Hüseyin Ya Hüseyin.

Edrikni Edrikni Edrikni

La fetta İlla Ali.(Ali'den başka yiğit) La Seyfe illa Zülfikar. (Zülfikar'dan başka kılıç yoktur) 

La kaza illa kaza, el Murtaza (Seçkin) bil iktidar.

Her kaza ve bela nerden gelirse defeyle ya perverdigar(Yaratıcı Tanrı-Allah).

Münkirin (inkarcı) boynundan gitmesin tığ ile teber.

La Fetta illa Ali,(Ali'den başka yiğit) la Seyfe illa Zülfikar.(Zülfikar'dan başka kılıç yoktur)

Burada tüm cemaat secdeye eğilir. Dede secde duasını verir:

 “İlahi Yarabbi! Sevgileri ve yücelikleri üzerimize vacip olan Muhammed Ali hürmetine cümle insanlığa yardım eyle. İlahi Yarabbi! Bu okunan Nad-ı Ali duasının azameti(Büyüklük-ululuk), fazileti, mucizatı, kerameti, hikmeti ve hürmeti hakkı için; şu anda başını secdeye koymuş ve teslim olmuş canların dualarını kabul eyle. Bizlerin de gönüllerimizi ve düşüncelerimizi nurlandırıp, aydınlatarak ilahi nurundan feyz almamızı nasip eyle. Zor ve sıkıntılı anlarımızda, o olağanüstü hallerin sahibi ve Hakk’ın kudret sırrı, İmam Ali’nin velayeti hakkı hürmeti için dualarımızı kabul eyle. Bismişah Allah Allah ! Vakitler hayrola. Hayırlar feth ola. Şerler def ola. Müminler(inananlar) şad (mutlu) ola. Hakk-Muhammed-Ali gözcümüz, yardımcımız, bekçimiz ola. On iki imamlar, On dört masumu Paklar, On yedi Kemerbest efendilerimizin katarından, didarından(sogusundan-sualinden-buluşmandan) ayırmaya. Üçlerin, beşlerin, Yedilerin, Kırkların ve Rica-ül Gayp erenlerinin, Kutb-ül Aktab(kutup merkezi) efendilerimizin hayır himmetleri üzerimizde hazır ve nazır ola. Yüce Allah dertlerimize derman, hastalarımıza şifa ihsan(iyilik) eyleye. Bizleri dermansız dertlerden, görünür, görünmez afetlerden saklayıp koruya. Geçmişlerimize rahmet eyleye. Yüce Allah yurdumuzu, ulusumuzu, varlığımızı, birliğimizi, dirliğimizi sonsuz eyleye. Ordumuzun kılıcını keskin, sözünü üstün eyleye. Dualarımızı dergah-ı izzetinde kabul eyleye. Duası bizden, kabulü Allah’tan ola. Gerçeğe Hü. “

Secde biter, Zakirler düaz söylemeye başlar. Genellikle iki düaz söylenir:

Muhammed Mustafa ey Şah-ı Merdan.(Hz. Ali'nin bir ismi-namı-Yiğitlerin kralı)

Ali’yyel Murtaza(Seçkin) sana sığındım.

Hatice Fatma, Hasan Müçteba(seçkin-üstün)

Hüseyin’i Kerbela sana sığındım.

 

İmam Zeynel ile Muhammed Bakır

Cennet bahçesinde bülbüller şakır

Cafer’i Sadık’a erdik çok şükür.

Kazım-ı Musa, Ali Er Rıza sana sığındım.

 

Muhammed Taki’ye ver bir salavat.

Ali’yel Naki’den umarız imdat.

Hasan al Asker’i El aman Mürvet(iyilik sever-mertlik-yiğitlik)

Mehdi sahip Liva(sancak) sana sığındım.

 

On dört Masumu Pak Güruhu Naci(sadete erenler-cennetlik olanlar)

On yedi Kemerbest derdimin ilacı

Pirim hacı serimin tacı

Hünkar’ı evliya sana sığındım.

 

Virdi Derviş senin kulun kurbanın

Yarın Arafat da ulu divanın.

Senin mücrimlere(suç işlemiş olanlara-suçlulara) çoktur ihsanın.(iyiliklerin)

Pirim Süca Baba sana sığındım.

 

2. Düaz

Medet(yardım) Allah Ya Muhammed, Ya Ali!

Bizi dergahından mahrum eyleme

Pirim Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli

Bizi dergahından mahrum eyleme.

 

Ademi Safiyullah atam hakkı için

Muhammed Mustafa Hatem hakkı için

Eyyüb’e verdiğin sitem hakkı için

Bizi dergahından mahrum eyleme.

 

Hasan’ın aşkına çekelim zarı

Şah Hüseyin dinimizin serveri(başı)

Alemin nurusun Cenab-ı bari(yaratan-var eden)

Bizi dergahından mahrum eyleme.

 

Zeynel’in canına kıldılar ceza.

Muhammed Bakır’dır sırrı Murteza.

İmam Cafer, Musa-i Kazım, Ali Er Rıza.

Bizi dergahından mahrum eyleme.

 

Derviş Muhammed’im Ey Gani(zengin-varlıklı) Kadir!

Taki, Naki, Askeri Reh(yol) Numanımdır,(ortaya çıkaran)

Muhammed Mehdi’ye niyazım budur.

Bizi dergahından mahrum eyleme.


Tüm cemaat secdeye varır. Dede Gülbankını (duasını) verir:

“Bismişah Allah Allah! Hayırlar tümden feth olsun. Günahlar hepten def olsun. Ya Rabbim! bağışla bizi. Bezm-i(meclis) elest(sohbet) ikrarına bağışla. Künt-ü Kenzine(gizli hazine) bağışla bizi. Ulu divan hakkı için bağışla. Nimetin, vahdetin için bağışla. Kudretinle, rahmetinle bağışla. Kemaline(erdemine), cemaline(yüz güzelliği) bağışla. Resul, Nebi, Veli hakkı için bağışla. Ahmet-i Muhtar için bağışla. Ali’yyül Murtaza (Seçkin)için bağışla. Ehlibeyt nesli için bağışla. Üçler, Beşler, Yediler hakkı için bağışla. On ikiler, Kırklar hakkı için bağışla. Hüseyin-i kerbela için bağışla. Şüheda hakkı için bağışla. Katarın, Didarın(İlahi güzellik) hakkı için bağışla. Mürşit, Pir, Rehber hakkı için bağışla. Hızır aşkına bağışla. Aşk için, muhabbet için bağışla. Hikmet için, hizmet için bağışla. Dua, şükür, kerem aşkına bağışla. Kur’an hakkı, derman için bağışla. Ber Cemali (yüz güzelliği)Muhammed Mustafa için bağışla. Ber(sine) Kemali(erdemli) İmam Hasan, İmam Hüseyin için bağışla. Gerçeğin demi için bağışla. Duası bizden, kabulü Allah’tan ola. Gerçeğe Hü(Selam olsun).“

Zakir Tevhid’e başlar. Bütün cemaat nakaratları birlikte söyler:

1.TEVHİD

Medet(yardım) Ey Allah’ım medet(yardım).

Gel dertlere derman eyle

Yetiş Ya Muhammed,Ya Ali

Gel dertlere derman eyle.

 

Allah. Allah. Allah.

Allah. Allah. Allah.

 

Hasan, Hüseyin aşkına

Yardım ederler düşküne

İmam Zeynel’in aşkına

Gel dertlere derman eyle

 

Allah. Allah. Allah.

Allah. Allah. Allah.

 

İmam Bakır’ın katına

Cafer’in ilmi zatına

Musa, Rıza hürmetine

Gel dertlere derman eyle

 

Allah. Allah. Allah.

Allah. Allah. Allah.

 

Şah Taki’nin hem Naki’nin

İmam Hasan-ül Askeri’nin

Yargılamak senin şanın

Gel dertlere derman eyle.

 

Allah. Allah. Allah.

Allah. Allah. Allah.

 

Gelip Hak’tan dilek dile

Mehdi sahip zaman gele

Dedem oğlu secde kıla

Gel dertlere derman eyle.

2. TEVHİD

Muhammed’i candan sev ki,

Ali’ye Selman olasın.

Ehlibeyt’e gönül ver ki,

Ali’ye Selman olasın.

 

Allah. Allah. Allah. Allah!

Allah. Allah. Allah. Allah. (nakarat)

 

Muhammed’i  hazır bil ki,

Canı Hakk’a nazır bil ki,

Her gördüğün Hızır bil ki,

Ali’ye Selman olasın. (Nakarat)

 

Muhammed’e gönül kat ki,

Ceht(çabalama-uğraşma) edip rehbere yet ki,

Bir gerçekten etek tut ki,

Ali’ye Selman olasın. (Nakarat)

 

Hasan ile girdim ceme

Hüseyin sırrını deme

Müsahipsiz lokma yeme

Ali’ye Selman olasın. (Nakarat)

 

Zeynel, Bakır, Cafer, Kazım

Rıza’ya bağlıdır özüm.

Hatırını kırma şahbazın

Ali’ye Selman olasın (Nakarat)

 

Taki’ye, Naki’ye eriş

Askeri’de biter her iş

Mehdi’nin sırrına karış

Ali’ye Selman olasın (Nakarat)

 

Şah Hatayi’m özden ırma

Gerçekler gönlünü kırma

Her ademe sırrını verme

Ali’ye Selman olasın. (Nakarat)

Secdeye varılır ve dede secde duasını verir:

“Ey ilahi! Ey Evellerin evveli, ahirlerin ahiri! İlahi Yarabbi, ilah sensin, Mabut sensin, Aliyy sensin, cömertlerin cömerdi, yücelerin yücesisin… Azimsin, kerimsin… Senden başka tapılacak mabut yoktur. Bin bir ismin yüzü suyu hürmeti hakkı için yardımlarını bizlerden esirgeme. Ya Rabbi! Bedbahtlıklara yol açan hatalarımızı iyiliğe çevir. Ya Rabbi! Bereket ve nimetlerinle bizleri ödüllendir Ya Rabbi! Alemlerin rahmeti Hz. Muhammed Mustafa’nın ve Ehlibeyt’inin şefaatlerine bizleri Nail ele Ya Rabbi! Veballerimizi ve eksikliklerimizi Muhammed Ali dergahından sırrı Kerbela hakkı için bağışla Ya Rabbi!  Analar anası cennet Seyyidesi(efendisesi) Hz. Fatıma-tü Zehra’nın, güzellikler ve iyilikler abideleri olan evlatları İmam Hasan, İmam Hüseyin ve Kerbela’nın yüz akı Hz. Zeynep’in yüzü suyu hürmetine bizleri onların dostlarından ve izleyicilerinden eyle Ya Rabbi! Bizlerin hayat ve yaşantılarını Hüseyin-i hayat eyle Ya Rabbi! Şu anda yüzümüz yerde, özümüz darda, Allah-Allah diyen dillerin, mesrur olan gönüllerin hakkı hürmetine, cümle alemlere yardım eyle Ya Rabbi! Dualarımızı ve ibadetlerimizi tüm insanlığın huzuru, mutluluğu ve esenliği için vesile kıldık. Kabul eyle Ya Rabbi! Duası bizden kabulü Allah’tan ola. Gerçeğe Hü. “

Secdeden sonra Zakir 3. Tevhidi cemaatle birlikte söyler:

 Şu aleme nur doğdu / La İlahe İllallah

Muhammed’in doğduğu gece /La İlahe İllallah

Yeşil kandilden nur indi /La İlahe İllallah

Muhammed’in doğduğu gece / La İlahe İllallah

 

Hak La İlahe İllallah, İllallah Şah İllallah

La İlahe İllallah, İllallah Şah İllallah

 

Sen Ali’misin Güzel Şah

Şahım Eyvallah. (Nakarat)

 

Huri kızların hepsi /La İlahe İllallah

Muhammed dinin tapusu / La İlahe İllallah

Açıldı cennet kapısı /La İlahe İllallah

Muhammed’in doğduğu gece / La İlahe illallah

 

Muhammed anadan düştü /La İlahe İllallah

Kafirlerin aklı şaştı / La İlahe İllallah

Bin bir putlar yere geçti /La İlahe İllallah

Muhammed’in doğduğu gece /La İlahe İllallah

Nakarat

Huri kızları geldiler /La İlahe İllallah

Muhammed’in dinini sordular /La İlahe İllallah

Nurdan kundağa sardılar /La İlahe İllallah

Muhammed’in doğduğu gece /La İlahe İllallah

Nakarat

Muhammed kalktı oturdu /La İlahe İllallah

Alemi nura batırdı /La İlahe İllallah

Yer gök salavat getirdi /la İlahe İllallah

Muhammed’in doğduğu gece /La İlahe İllallah

Nakarat

Şah Hatayi’m ey kardaşlar / La İlahe illallah

Güzel olur hep bu işler /La İlahe İllallah

Secdeye indi hep başlar / La İlahe İllallah

Muhammed’in doğduğu gece / La İlahe İllallah

Dede secde gülbankını verir:

“ Bismişah Allah Allah. İlahi Ya Rabbi! Varlığın, birliğin, kadirliğin, kadimliğin, lütfun, keremin, ihsanın(iyilik), faziletin, şefkatın, rahmetin, doksan dokuz Esma’ül-Hüsna’nın hürmeti hakkı için, secdeye başını koyup, varlığını, varlığında yok eden canları rahmetin ve kereminle(Cömert) lütfuna mazhar eyle. İlahi Ya Rabbi! Arş yüzünde olan cümle meleklerin ve onların ulularının ettikleri ibadetler ve yapmış oldukları hizmetlerin hakkı hürmetine bizlere, ailemize, ülkemize ve tüm insanlığa yardımlarını esirgeme. İlahi Ya Rabbi! Peygamberlerin evveli Adem (A. S) ve keremler sahibi Hz. Muhammed Mustafa arasında geçen yüz yirmi dört bin peygamberin, cümle nebilerin, cümle velilerin, cümle evliyaların, Kerbela’da şehit olan 73 şühedanın, aşıkların, sadıkların, erenlerin kerametleri, ta’at ve ibadetleri, gözyaşları Hakk’ı hürmetine gönüllerimizdeki muratlarımıza vasıl eyle. İlahi Ya Rabbi! Tevhidimiz oldu tamam, yardımcımız on iki imam. İbadetlerimiz kabul, muratlarımız hasıl ola. Yüce Allah, zikirlerimizi dünyada dilimizde kesmeye, Ehlibeyt’in katarından ayırmaya.  Duası bizden, inayet İmam Ali’den, şefaat Muhammed Mustafa’dan, kabulüde Allah’tan ola. Gerçeğe HÜ! “

Zakir Miraçlamayı okumaya başlar:

Geldi çağırdı Cebrail

Hak Muhammed Mustafa’yı

Hak seni Mirac’a okur

Davete kadir Hüda’ya.(Tanrı)

 

Evvel emanet budur ki,

Piri, rehberi tutasın.

Kadim erkana yatasın.

Tariki Müstakiyme. (Doğru yola giresin)

 

Muhammad sükuta vardı.

Vardı Hakk’ı zikreyledi.

Şimdi senden el tutayım (Cemaat el ele tutuşur)

Hak buyurdu Vedduha. (Hakk buyurdu kuşluk vakti)

 

Muhammed’in belini bağladı (Cemaat bel bağlar)

Anda ahir Cebrail

İki gönül bir oluben (olup)

Hep yürüdüler dergaha.

 

Vardı dergah kapısına.

Gördü orda bir arslan yatar.

Arslan anda hamle kıldı (Arslan o anda hamle yaptı)

Korktu Muhammed Mustafa.

 

Buyurdu sırrı Kainat. (Cebrail buyurdu)

Korkma Ya Habibim dedi.

Hatemi ağzına ver ki; (Yüzüğü ağzına ver ki;)

Arslan ister bir nişane.

 

Hatemi ağzına verdi.

Arslan orda oldu sakin

Muhammed’e yol veruben (Muhammed’e yol verip)

Arslan gitti Nihaneye (Arslan gitti yattığı yere)


Vardı Hakk’ı tavaf etti.

Evvela bunu söyledi.

Ne heybetli Şir’in varmış. (Ne heybetli arslan’ın varmış)

Hayli cevreyledi bize. (Hayli korkuttu-kükredi bize)

 

Gördü biçare bir derviş.

Hemen yutmak diledi.

Ali yanımda olaydı

Dayanırdım ol Şahıma.

 

Gel benim sırrı devletlim

Sana tabiyim ey habibim.

Eğiliben secde kıldı. (Eğilip secdeye vardı)

Eşiği kıblegahına.

 

Kudretten üç nan geldi.

Sütü elma baldan aldı.

Muhammed destini sındu.

Nuş etti Azametullh’a.(büyük-ulu olan tanrıya-Allah'a)

 

Doksan bin kelam danıştı.

İki cihan dostu dostuna.

Tevhidi armağan verdi

Yeryüzündeki insana.

 

Muhammed ayağa kalktı. (Tüm cemaat ayağa kalkar)

Hep ümmetini diledi.

Ümmetine rahmet olsun. (Üç kere tekrar edilir)

Anda dedi Kibriya. (Allah’ın sıfatlarından biri)

 

Eğiliben secde kıldı (Secdeye varılır)

Hoşkal sultanım dedi (Hoşça kal sultanım dedi)

Kalkıp evine giderken

Yol uğrattı kırklara (Bu dörtlük iki kere okunur)

 

Vardı kırklar makamına.

Oturuben oldu sakin (oturulur)

Cümlesi de secde kıldı (secdeye varılır)

Hazreti Emrullah’a.

 

Muhammed sürdü yüzünü (secdeye varılır)

Hakk’a teslim etti özünü.

Cebrail getirdi üzümü.

Hasan, Hüseyin ol Şaha.

 

Canım size kimler derler.

Şahım bize kırklar derler.

Cümleden ulu yolumuz.

Eldedir külli varımız.

 

Madem size kırklar derler.

Niçin noksandır biriniz.

Selman Şeydullah’a gitti. (Şeydullah-Hakkullah)

Ondandır eksik birimiz.

 

Cümleden ulu yolumuz.

Eldedir külli varımız.

Birimize neşter vursan

Bir yere akar kanımız.

 

Selman Şeydullahtan geldi.

Hü deyip içeri girdi.

Bir üzüm tanesini koydu.

Selman’ın Keşkullahına.


Kudretten bir el geldi.

Ezdi bir engür eyledi.

Hatemi parmakta gördü.

Uğradı bir müşkül hale.

 

(Burada semaha kalkılır)

 

Ol şerbetten biri içti.

Cümlesi de oldu hayran.

Mümin(inanan), Müslim üryan büryan.

Hep girdiler semaha.

 

Cümlesi de el çırparak

Dediler ki, Allah. Allah.

Muhammed bile girdi.

Kırklar ile semaha.

 

Muhammed’im coşa geldi.

Tacı başından düştü.

Kemeri kırk pare oldu.

Hepsi sardı kırklara.

 

Muhabbetler galip oldu.

Yol erkanı yerini aldı.

Muhammed’e yol göründü.

Hatırları oldu sefa.

 

Muhammed evine gitti.

Ali Hakk’ı tavaf etti.

Hatemi önüne koydu.

Dedi saddaksın Ya Ali!

 

Evveli sen, ahiri sen

Zahiri sen batını sen.

Cümle sırlar sana ayan.

Dedi Şah’ı Evliya.

 

Şah Hatayi’m vakıf oldum.

Ben bu sırrın ötesine.

Hakk’ı inandıramadım

 Özü çürük ervaha. (Ruhlara)

Semah eden canlar, semah bittiğinde darda beklerler. Gözcü de onlarla beraberdir. Dede duasına başlar:

“Bismişah Allah Allah ! Semahlar saf ola. Günahlar af ola. Döndüğünüz çarkı pervazlar Hakk için ola. Seyir için olmaya. Yardımcınız on iki İmamlar ola. İsteğinizi, dileğinizi, Hakk-Muhammed-Ali vere. Semahınız kırklar semahı ola. Semahı bizlere bağışlayan Muhammed Mustafa’nın şefaatı üzerimizde hazır ve nazır ola. Gerçeğe Hü! “

Semahçılar rükuya durur. Dede duasına devam eder:


 “Bismişah Allah Allah! Tecellanız(ehlibeyt'i sevenler), temennanız(ehlibeyt'i sevmeyenler) kabul ola. Hakk’ın dergahına yazıla.

Yüzünüz ak, gönlünüz pak ola. Yüce Allah da cümlenizin yardımcısı ola. Gerçeğe Hü. “

Semahçılar yerlerine otururlar. Gözcü meydandadır.Yere niyaz olur ve diz üstü oturarark şu duayı verir:

“Allah-Muhammed-Ya Ali. Dar çeken, didar(İlahi yüzünü) göre. Didar gören cehennem narı görmeye. Sofular, bacılar safaya vara.”

Tüm cemaat hep birlikte rahat otururlar. Gönüller semahından sonra Sakinin suyu gelir. Sular temiz sürahilere konulur. Saki bir elinde sürahi, bir elinde bardak dara durur ve duasına başlar:

“Esirgeyen bağışlayan Allah’ın adıyla. Bütün canlıları sudan yarattık. (Enbiya suresi 30. Ayet) Allah her istediğine şifa verir. (Hadis)

Selamullah Ala İmam Hüseyin.

Evladı İmam Hüseyin.

Lütfuna muhtacız ihsan(iyilik) eyle Ya Hüseyin.

Derdimize senden derman eyle Ya Hüseyin.

 

Gayri’ye muhtaç eyleme sevenleri el-aman.

Sen Medet (yardım)kıl bizlere her vakit Ya Hüseyin.

Yüz bin kez lanet olsun o güruhu (topluluk-cemaat) dalale.(doğru yoldan çıkanlar)

Ahd-i bozup şehit kıldılar, onlar seni Ya Hüseyin.

 

İsmi pakın aşkı için zikredeni zulüme uğratma asla.

Ber Murad et dide-i(göz) giryan(gözyaşı) ile ağlayanı Ya Hüseyin.

İznin ile su tapşırdım(teslim etmek) aşkına vermek için.

Aşkınla içenlere kıl ab-ı hayat (ölümsüzlük suyu)Ya Hüseyin.

Ber(sine) Cemal-i (yüz güzelliği) Muhammed, Ber(sine) Kemal-i(erdemli) İmam Hasan, İmam Hüseyin, İmam Ali’yi pir bilip verelim Muhammed Mustafa’ya ve Ehlibeyt’ine salavat."

Cemaat hep birlikte salavat getirir. Dede darda duran sakilere ve cemaate duasını verir:

“Bismişah Allah Allah! Erenler şemile(hafif) pervane (ulak-yardımcı) geldim. Başı açık, yalın ayak divana durdum. Şerha şerha(dilim) kattım ol tez iktidarım. Derem derem bir yudum su ver. “

Kerbela’da mervanlar elinde şehit olan imamlar aşkına.

Saki imam Hüseyin, cennet mekanı İmam Hüseyin.

On iki imamlar Hakk’ın sevgili yâri.

Onlar birlemiştir Haliki perverdigarı(Yaratıcı Tanrı-Allah)

 

Susuz şehit ettiler Ali evladı ol hanedanı

Derem derem bir yudum su ver.

Kerbela’da Mervanlar elinde şehit olan imamlar aşkına.

Saki imam Hüseyin, cennet mekanı imam Hüseyin.

 

Onlar çok çektiler mihnet ile belayı.

Onlara nasip eyle bu kevser(cennet suyu-üzüm suyu) sülaleyi

Susuz şehit ettiler Ali evladı ol hanedanı

Derem derem bir yudum su ver.

 

Şah Muhammed Şah Ali’dir şahımız.

Şah Hüseyin’e kurban olsun canımız.

Erenler dergahı bizim dergahımız.

Derem derem bir yudum su ver.

 

Kerbela’da Mervanlar elinde şehit olan imamlar aşkına.

Saki imam Hüseyin, cennet mekanı imam Hüseyin.

Şah Hatayi’im yana yana yürek döndü bir yana.

Lanet okuyalım Yezit oğlu bir Mervana.

 

Bir yudum su vermediler Ali oğlu ol hanedana

Derem derem bir yudum su ver.

Kerbela’da Mervanlar elinde şehit olan imamlar aşkına.

Saki imam Hüseyin, cennet mekanı İmam Hüseyin

 

Zakir sazı ile çalıp söylemeye devam eder:

Selamullah Ya Hüseyin, Selamullah Ya Hüseyin, Selamullah Ya Hüseyin.

Ahmet’i Muhtar aşkına, Sadık’ı Sıtkı Selman-ı Pak aşkına, İmam Ali’yel Murtaza(Seçkin) aşkına, İmam Hüseyin-i Kerbela aşkına.

Sakkahüm Ya imam Hasan, Sakkahüm Ya imam Hüseyin.

Kıl şefaat katresi düşene Ya Hüseyin.

Yardım eyle Allah Allah diyene Ya Hüseyin.

Selamullah Ya Hüseyin, Selamullah Ya Hüseyin, selamullah Ya Hüseyin.

Nur ola Allah, sır ola Allah, içenler şifa bula Allah.

Derdimize derman, hastamıza şifa senden ola Allah.

Hazreti imam Hüseyin’den ola Allah.

Gerçeğe Hü gelen engür suyu ola.

Sakiler suyu cemaate dağıtırlar. Allah’tan şifa olsun diye içilir. Görevliler dara durur.

Dede görevlilere duasını verir:

“ Bismişah Allah Allah ! Aşk olsun içene, rahmet olsun göçene, Hazreti imam Ali ve imam Hasan’a, Hazreti imam Hüseyin’e, gittiği yer dert görmeye, erenler kerem eyleye, Şeyen illallah(korumak-acımak) Allah Eyvallah, gerçeğe Hü(selam olsun)…”

Sakiler niyaz ederek yerlerine otururlar. Sıra mersiyelere gelmiştir. Bütün cemaat ayağa kalkarak el ele tutuşurlar ve mersiyeyi hep birlikte aşk ve huşu ile söylerler.

 MERSİYE -1-

Bugün matem günü geldi.

Ah Hasan’ım, vah Hüseyin’im.

Senin derdin bağrımı deldi.

Ah Hasan’ım, Vah Hüseyin2im.

Şehit olmuş Şah-ı Merdan(Hz. Ali'nin bir ismi), Şah Hüseyin’im, vah Hüseyin’im.

 

Bizimle gelen gelsin.

Serini(başını) meydana koysun.

Hüseyin’le şehit olsun.

Ah Hasan’ım, vah Hüseyin’im.

Şehit olmuş Şah-ı Merdan(Hz. Ali'nin bir adı), şah Hüseyin’im, vah Hüseyin’im.

 

Kerbela’nın yazıları

Şehit düştü gazileri

Fatma ana kuzuları

Ah Hasan’ım, vah Hüseyin’im.

Şehit olmuş Şah-ı Merdan(Hz. Ali'nin bir ismi-lakabı), Şah Hüseyin’im, vah Hüseyin’im.

 

Kerbela’nın önü düzdür.

Geceler bana gündüzdür.

Şah Kerbela’da yalnızdır.

Ah Hasan’ım, vah Hüseyin’im.

Şehit olmuş Şahı Merdan(Hz. Ali'nin bir ismi-Yiğitlerin şahı-kralı), Şah Hüseyin’im, vah Hüseyin’im.

 

Gökte yıldız paralandı.

Şehribanu karalandı.

Şah Hüseyin yaralandı.

Ah Hasan’ım, vah Hüseyin’im.

Şehit olmuş Şah-ı merdan(Hz. Ali'nin bir ismi), Şah Hüseyin’im, vah Hüseyin’im.

 

Bir su verin masum cana.

Zalim içti kana kana.

Fatma ana yana yana.

Ah Hasan’ım, vah Hüseyin’im.

Şehit olmuş Şah-ı Merdan(Hz. Ali'nin bir ismi), Şah Hüseyin’im, vah Hüseyin’im.

 

Boz bulanık puslu dağlar

Virandır bahçeler bağlar

Şah Hatayi’im durmaz ağlar.

Ah Hasan’ım, vah Hüseyin’im.

Şehit olmuş Şah-ı Merdan(Hz. Ali'nin bir ismi), şah Hüseyin’im, ah Hüseyin’im.

Cemaat hep birlikte el ele tutuşarak bu mersiyeyi söyler. Arkasından Zakir kısa olarak Kerbela’yı anan bir mersiye daha okur.


Durdum divanına ellerim bağlı.

Yetiş imdadımıza imam Hüseyin.

Bu aşkın elinden ciğerim dağlı.

Yetiş imdadımıza imam Hüseyin.

 

 Kerbela olayının bir günü

Mülkümüz şu dünyada fanidir fani.

Yetiş Hızır yetiş car(yardım) günün bugün.

Yetiş imdadımız imam Hüseyin.

 

Dermanı der Kur’an Kur’anullah.

Sevenin gönlünde gitmiyor billah.

Cümlemizin muradını ver Allah Allah.

Yetiş imdadımıza imam Hüseyin.

Cemaat ayakta iken oturur. Zakir ara vermeden salavatlara geçer:

“Ya İmam-ı Muttakin(Allah'tan korkan-çekinen) Server(Baş) Muhammed Mustafa’nın aşkına verelim salavat.

Allah’üme Salli Ala Seyyidina(efendi)  Muhammed’in ve Ala Ali Muhammed ve Ehlibeyt.

 Ya imamı Muttakin(Allah'tan korkan) Server(baş) Muhammed Mustafa’ya ve Ehlibeyt’e verelim salavat.”

 Salavat cemaatle birlikte verilir.


Salavat’tan sonra Zakir devam eder:

 Çekelim aşkın yayını

Ceme girmesin hayını

Tevhid kararını buldu.

Yol erkanı yerini aldı.

 

Müminler(inananlar) ah çekip ağladı.

Ah Hasan’ım, vah Hüseyin, Şah Hüseyin.

Evveli Hü diyelim, ahırı Hü diyelim,

Lanet zalimin canına

Gerçeğe Hü diyelim, Hü…

 

Hatayi’im handan gelir.

Cesetler de candan gelir.

Bu yola meyil verenler

Serin(başını) verir, serden gelir.

 

Hatayi’im uluya gider.

Ululardan uluya gider.

Gafil olmayan gaziler

Bu yol Şah-ı Merdan’a(Hz. Ali'nin bir ismi) gider.

Alemlere rahmet verelim. Muhammed Mustafa’ya ve Ehlibeyt’ine salavat.

Zakirle birlikte tüm cemaat salavat verir. Eller açılıp münacat(istenilen-talep edilen-dilekte bulunma) duası yapılır:

“Bismişah Allah Allah! Yarabbi! Ellerimizi açtık, boynumuzu büktük, başımızı secdeye koyup sana yalvarıyoruz. Dualarımızı dergah-ı izzetinde kabul eyle Yarabbi. Sana açılan ellerimizi boş çevirme Yarabbi! Ey yüce Allah’ım! sana hamd olsun ki bizleri sana kul, habibin Muhammed Mustafa’ya ümmet, veli ve vasi olan Ali’yel Murtaza’ya(Seçkin) talip ve soyuna taraf kıldın Yarabbi! Hatice-i Kübra ve cennet Seyyidesi (efendi) Fatıma-i Zehra’nın hürmetine, rahmetini bizlerden esirgeme Yarabbi! Rahman ve Rahim olan adın yüzü suyu hürmetine, İmam Hasan ve şehitler Şahı İmam Hüseyin2in sevgisi ile gönüllerimizi nurlandır Yarabbi! Hüseyin ve Zeynep’in hakkı hürmetine, bizleri onların dostlarından ve izleyicilerinden eyle Yarabbi! Bizlerin hayat ve yaşantısını Hüseyni hayat eyle yarabbi! Yakınlarım deyip salatı ve sevmeyi bizlere farz kıldığın Ehlibeyt2in ve on iki imamların yüzü suyu hürmetine yardımlarını bizlerden esirgeme Yarabbi! Bereket ve nimetlerinle bizleri ödüllendir yarabbi Merhametinin sonsuzluğuna sığınarak, kul beşerdir hata işler, sultan olan da bağışlar niyetiyle, özümüzü dara çekip, tövbe edip, sana yalvarıyoruz, hatalarımızı affeyle Yarabbi! Dualarımızı kabul eyle Yarabbi! Esma-il Hüsnaların yüzü suyu hürmetine sana sığınanları her türlü kazalardan, belalardan, görünür görünmez afetlerden, acılardan emin eyle Yarabbi! Yarabbi sen evvelsin, ahirsin, zahir ve batınsın, dua edenin duasını kabul edensin. Alemlere rahmet olarak yarattığın Muhammed Mustafa!nın, masum ve pak olduğuna şahadet ettiğin Ehlibeyt2in yüzü suyu hürmetine, yurdumuzu, ulusumuzu, varlığımızı, birliğimizi, dirliğimizi sonsuz eyle Yarabbi ! Ordumuzu denizde, havada, karada muzaffer eyle Yarabbi! Ülkemizin iç ve dış düşmanlarına fırsat verme Yarabbi! Hastalarımıza, yolculuk edenlerimize, darda, zorda olan cümle insanlarımıza yardım senden olsun Yarabbi! Aramızda olmayıp da gönülleri ile aramızda olanların da niyetlerini ve dualarını kabul eyle Yarabbi! Duası bizden kabulü Allah’tan ola. Gerçeğe Hü “

Süpürgeciler meydandadır. Dualarını verirler:

“Bismişah Allah Allah ! Hüseyni Kerbela için gözlerim yaştır. Zalimlerin bağrı taştır. Erenler yolunda Ali’yel Murtaza(Seçkin) baştır. Kırklar meydanı’nda pirimiz üstadımız Seyyidül(efendi)  faraştır(süpürgeci-temizleyici). Eyvallah pirim. Nefes pirimdedir. “

Dede süpürgecilerin duasını verir:

“Bismişah Allah Allah ! Hayır hizmetleriniz kabul ola. Muradınız hasıl ola. İsteğinizi, dileğinizi Hakk, Muhammed, Hizmetlerinizden de şefaat bulasınız.  Ali vere. Hizmetlerinizden de şefaat bulasınız. Gerçeğe Hü “

Lokmacılar meydandadır. Ellerinde lokma dara durarak duasını verir:

“Bismişah Allah, Allah! Evvel Allah diyelim. Kadim Allah diyelim. Geldi hak sofrası, Hakk versin biz yiyelim. Demine Hü diyelim. Allah eyvallah. Nefes pirdedir.”

Dede lokma duasını verir:

“ Bismişah Allah Allah ! Niyazınız nur ola. Şah zuhur ola. Yiyene helal, yedirene delil ola. Dertlerimize derman, hastalarımıza şifa Allah’tan ola. Şey’en Lillah, Allah eyvallah. Gerçeğe Hü “

Lokmalar herkese eşit olarak dağıtılır. Dağıtım bittikten sonra hizmetli razılık ister. (Cem çok kalabalık ise, lokmalar çıkışta dağıtılır)

“Canlar göz nizam el terazi, herkes oldu mu hakkına razı ?” (üç kez tekrar eder.)

Cemaat: Biz razıyız, Hakk da senden razı olsun.

Lokmacı: Allah da sizlerden razı olsun.


Dedenin onay vermesi ile cemaat lokmalarını yemeye başlar.

Lokmalar yendikten sonra çerağcı(kandilci) çerağları sır eder (söndürür) ve şu duayı okur:

“Esirgeyen bağışlayan Allah’ın adıyla. Yaradanın nuru aşkına; Ya Allah, Ya Allah, Ya Allah. Peygamberin nuru aşkına; Ya Muhammed, Ya Muhammed, Ya Muhammed. Velayetin nuru aşkına; Ya Ali, Ya Ali, Ya Ali.”

Dede duasını verir:

"Bismişah Allah Allah! Batın oldu çerağ-ı (kandilin)nur-u. Ahmet zahir oldu Şems-i Mah-ı Muhammed. Allah eyvallah. Hü dost”

Post kaldırılır. Dede duasını verir:

“Bismişah Allah Allah! Post kadim ola. İnkar yok ola. Burada sorulan ahirette sorulmaya. Müminler(inananlar) abad, münafıklar ıslah ola. Gerçeğe Hü(selam olsun) “

On iki hizmet görevlisi dar meydanındadır. Dede toplu olarak duasını verir:

"Bismişah Allah Allah ! Hamdülillah vasıl-ı didar-ı (İlahi güzellik-Buluşma) Hakk olduk bugün. Külli müşkil hal olup esrar-ı Hakk olduk bugün. Bade-i aşk-ı ilahi şükür nüş(tadını çıkarma-afiyetle içmek) kıldık bugün. Masivadan el çekip mest-i ebed olduk bugün. Ey yüce Allah’ım! senin rızan için yaptığımız ibadetleri, okuduğumuz duazları, tevhidleri, verdiğimiz gülbankları, döndüğümüz semahları ve getirilen lokmaları dergah-ı izzetinde kabul eyle. Bizleri sevgin ve rahmetinle ödüllendir. Allah’ım Sen bizleri senden, Hak-Muhammed-Ali yolundan ve Hakk kitabından, Hakk resulün Muhammed Mustafa’dan ve onun temiz ve masum ehlibeyt’inden ayırma. Bizlere Hakk erenlerinin izindn yürümeyi nasip eyle. İbadetlerimizi sırrı Kerbela hakkı için kabul eyle. Hizmet sahiplerinin keşfi kerametlerini üzerimizde hazır ve nazır eyle. Erenlerden haklı, hayırlı himmet, şey’enlillah, Allah eyvallah. Gerçeğe Hü .(Sealam olsun)" 

(Burada gidene, durana sırrı sır ederek evine varana destur verilir.)

 Cemaat meydana niyaz ederek sakin bir şekilde ayrılır. Cem ibadeti sona ermiştir.

01.11.2019

Hamdullah Dedeoğlu

***Bu metnin hazırlanmasına katkıda bulunan İmam Rıza Ocağına mensup Kocaeli-Darıca Cemevi Dedesi Sayın Veysel Dal dedeye teşekkürlerimi sunuyorum.

 

 

 

 

 

 

 

 

                                                                                                                                                   

 



 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Popular