İslamiyetten
önce, Arabistan-Hicaz’da nasıl bir yaşam vardı ? Hangi inançlar
bulunuyordu ? Geçim kaynakları neydi ? Tüm bu bilgileri günümüze
kadar gelen yazılı kaynaklarda bulmak mümkün mü ? Konuyla ilgili
olarak M. Asım Köksal’ın kaleme aldığı “ Doğuştan
Günümüze
İslam Tarihi Mekke dönemi” adlı eserde bu soruların cevabını
bulabiliriz.
M.
Asım Köksal, ilgili kitabında Mekke-Medine arasındaki topraklarda
yaşayan Türkçeye çevirdiğimizde “ Özgür İnsan “ anlamına
gelen “SALUKLAR” isminde bir topluluk bulunduğunu
belirtmektedir. İslamiyetten önce yaşayan bu topluluk, fakir ve
yoksul kabilelerden meydana geliyordu. Yiyecek ve içeceklerini
paylaşan bu topluluk, tam bir “komün” hayatı yaşıyordu. Bu
topluluk, kabilelerinden dışlanan, atılan ve siyahi kadınlardan
doğup, kimsesiz olan çocuklara da sahip çıkıyordu.
Saluklar,
geçimlerini hayvancılık ve çok az olan topraklarında tarım
ürünleri yetiştirerek sağlıyorlardı. Ancak, ürettikleri
kendilerine yetmiyordu. Bu durumda, zengin olan kervan sahiplerinden
sağladıkları bağışlarla yaşamlarını devam ettiriyorlardı.
Bağışta bulunmayan kervan sahiplerine ise, zaman, zaman mallarına zorla el
koyarak, bir nevi “vergi” alıyorlardı. Elde ettikleri tüm
ürünleri ihtiyaç sahiplerine eşit dağıtıyorlardı. Hiç kimse
fazlasını talep etmiyordu. Yani tam bir “ komün” hayatı
yaşıyorlardı. Bu topluluğun felsefesi kısaca şöyleydi:
“
MÜLK ALLAH’INDIR “
“
Cimri zenginlerden alınan mal
helaldir. Çünkü, bu mallar ALLAH tarafından bütün insanlara
sunulmuştur. Bu mallar, cimri zenginler tarafından zorla
alınmıştır. Malların esas sahibi
ALLAH’TIR.
Mülk de, ALLAH’ındır. “
Bu topluluğa ait bazı veciz sözler de şunlardır:
“
Şerefsiz uzun yaşamaktansa,
şerefli kısa yaşamak daha onurludur. “
“
Ekmeğimi aç ve yoksullarla
paylaşmak, bana doymaktan daha çok zevk ve huzur veriyor. “
“
Ben, bana yetecek olandan
fazlasını istemem. “
Salukların
yaptığının benzerini yaklaşık dört yüz yıl sonra yapan ROBİN
HOOD hakkında onlarca film yapıldı. Robin Hood’u tanımayanımız
yoktur. Ancak, aynı şeyleri ondan dört yüz yıl önce yapan “
Saluklar “ hakkında fazlaca bilgiye sahip değiliz. Bu da batı
ile doğunun farkını gösteriyor sanırım. Üstelik, Robin Hood, bu
eylemleri bireysel yaparken, Saluklar toplu ve örgütlü olarak
yapıyorlar.
Tarihi
kaynaklar, Hz. Muhammed’in sahabelerinden olan Ebuzer GİFFARİ’nin
müslüman olmadan önce, Salukların bir üyesi olduğunu, Hz.
Peygamberin İslamiyeti tebliğ ettiğini duyunca, Mekke’ye
gelerek, görüştüğünü ve ilk müslümanlar arasında yer
aldığını belirtir. Ebuzer Giffari, Saluklardan gelen bu
anlayışı, Hz. Osman zamanında da savunmaya devam eder, ancak
sonu REBEZE çölüne sürülmek olur. Ve yaşamı da orada son
bulur. Ancak, Salukların zenginlerden aldıkları “ vergi” nin
yerini, İslam dininde “ zekat" alır. Salukların İslam dinini
ilk kabul eden topluluklardan olmalarının nedenlerinden biri de, bu
olmalı sanırım.
Saygılarımla.
Hamdullah
Dedeoğlu
17.02.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.