10 Ağustos 2024 Cumartesi

HZ. MUHAMMED ATEİSTLERLE Mİ, ZALİM MÜŞRİKLERLE Mİ MÜCADELE ETTİ?

hamdullahdedeoglu.blogspot.com

HZ. MUHAMMED ATEİSTLERLE Mİ, ZALİM MÜŞRİKLERLE Mİ MÜCADELE ETTİ?

Kuran’ı Kerim’de iki kelime sık sık geçer. Bunlardan biri Müşrik, diğeri de Mümindir. Mümin, İslam’ın tevhid inancına sahip olanlara, müşrik ise Allah’a şirk koşanlara deniliyordu. Şirk koşanlar, Allah’a ulaşmak için putları aracı yapanlardı. Kabe’nin içinde bu putlardan bulunuyordu. Yani, müşrikler de Allah’a inanıyor, namaz kılıyor, oruç tutuyor, Kabe’yi tavaf ediyorlardı. Hz. Muhammed’e yeni dini tebliğ edilme görevi verilmesinin nedeni de bu şirk inancına karşı, tevhid (Allah’ın birliği) inancını hakim kılmaktı. İşte Hz. Muhammed peygamberliği boyunca bu müşriklerle mücadele etti. Zira kendisine ve Müslümanlara baskı, zulüm ve işkence yapanlar bunlardı. Yani, o dönemde Ateizm de yoktu, Ateist de yoktu. Hz. Muhammed’in müşriklere karşı mücadelesini anlatan ayetleri verdiğimizde konumuz daha iyi anlaşılacaktır.

LOKMAN SURESİ 25. Ayet: “Eğer onlara “Gökleri ve yeri kim yarattı” diye sorarsan yemin olsun, “Allah” derler.”"

ENFAL SURESİ 34 ve 35. Ayetler: “Onun hizmetlerine layık olmadıkları halde, halkı Mescid-i Haram’dan (Kabe) men ederlerken, Allah ne diye onları azaplandırmasın? Onun (Mescid-i Haram) hizmetine layık olanlar ancak Allah’a karşı gelmekten sakınanlardır. Fakat çoğu bunu bilmez. Onların Kabe’deki tapınmaları ancak ıslık çalmak ve el çırpmaktan ibarettir.”

ZÜMER SURESİ 3. Ayet: “İyi bil ki, gerçek din yalnız Allah’ındır. Ondan başka dostlar edinerek: “Biz bunlara, sırf bizi Allah’a yaklaştırmaları için tapıyoruz.” Diyenlere gelince; kuşku yok ki Allah onlar arasında, ayrılığa düştükleri konuda hükmünü verecektir. Allah, yalancı, inkarcı insanı doğru yola iletmez. “"

YUNUS SURESİ 18. Ayet: “Onlar Allah’ı bırakırlar da kendilerine ne bir zarar, ne de bir fayda verebilecek putlara taparlar. “Allah katında şefaatçilerimiz bunlardır” derler. “”

MAUN SURESİ: “Dini yalanlayanı gördün mü? İşte öksüzü iten kakan odur. Yoksulu doyurmaya önayak olmayan odur. Vay haline o namaz kılanların ki, onlar gafildirler. Onlar riyakarlık yapanlardır. Onlar zekat vermeyi de men ederler.”

Ayetlerden de anlaşılacağı gibi, Müşriklerin bütün ibadetleri yerine getirdiği, ancak, fakire, yoksula ve yetime hakkını vermediği de belirtilmektedir. İşte, Hz. Muhammed Allah’a şirk (ortak) koşan müşriklere karşı sadece tevhidi değil, halkın çoğunluğunu oluşturan fakir, yoksul ve yetimlerin haklarını da savunmuştur. Ayetlerde, Müşriklere “riyakar-iki yüzlü” denilmesinin nedeni de budur. Zira Hz. İbrahim’in tebliğ ettiği din, tevhid inancına, adalete ve iyi ahlaka dayanıyordu. Mekke oligarşisi ise, dini yozlaştırmış, adaleti ortadan kaldırmış, fuhuş, hırsızlık, zina yaygınlaşmış, zayıflar ve kimsesizler ortada bırakılmıştı.Kısaca dini sadece ibadet etmekle sınırlandırmışlardı. İşte Hz. Muhammed, Hz. İbrahim’in tebliğ ettiği dinin esaslarını anlatmaya başladığında, Mekkeli kodamanların saldırısına uğramış, bu nedenle inananları ile birlikte Medine’ye göç etmek zorunda kalmıştı. Kur’an’ı’ Kerim’deki zulümle ilgili ayetleri verdiğimizde bu durum daha iyi anlaşılacaktır.

AHKAF SURESİ 12. Ayet: “Ondan (Kur’an) önce de bir rehber ve rahmet olarak Musa’nın kitabı (Tevrat) vardı. İşte bu da (Kur’an) zalimleri uyarmak ve iyi hareket edenlere bir müjde olmak üzere Arap diliyle indirilmiş ve kendinden öncekileri tasdik eden bir kitaptır.”

ARAF SURESİ 44. Ayet: “Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun.”

ŞURA SURESİ 42. Ayet: “Ancak halka zulmedenlere ve haksız yere yeryüzünde azgınlıkta bulunanlara karşı durulmalıdır.” 

Görüldüğü gibi Kur'an'da Zalim olan müşrikler lanetlenmekte, zalimlere karşı yapılacak mücadele "meşru savunma" olarak kabul edilmektedir.

Makalemizi ilahiyatçı-yazar, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk hocamızın konu hakkındaki sözleri ile tamamlayalım:

“Hiçbir peygamberin mesajında ateizme veya dinsizliğe karşı savaş çağrısı yoktur. Çağrı zulme, azgınlığa, kodamanlara, tağutlara, haksızlığa, talana, kısaca şer ve şirk kodamanlarına karşı savaş çağrısıdır. Başta ibadetler olmak üzere, diğer bütün dinsel unsurlar ve motifler, bu esas savaşı verecek olan güçleri donatmak, daha iyi savaşır hale getirmek içindir. Kur’an’ın dini, öncelikleri bakımından, “ibadetler ve tesbihler dini” değil, “ZULME KARŞI MÜCADELE” dinidir.”” (Kur’an’ın Yarattığı Devrimler, sayfa, 51, Yeni Boyut Yayınları, 2014)

Saygılarımla.

Hamdullah Dedeoğlu

10.08.2024.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Popular