MUSACALI (MUSA HACILI) AŞİRETİ, YENİ İL TÜRKMENLERİ VE RAKKA
SÜRGÜNÜ
Dulkadirli Beyliğini meydana getiren aşiretlerden olan
Musacalı (Musa Hacılı) aşiretini yazmamızın nedeni; bölgemizdeki bazı köylerin
bu aşirete bağlı obalar tarafından kurulmuş olmasından gelmektedir. Bu aşirete
bağlı obalar tarafından kurulan köylerin başında Tencirli, Çulpara, Koyuncu ve
Şıhoğlu köyleri gelmektedir. Bu köylerin dışında Göynücek, Sungurlu, Alaca ve Çorum
merkeze bağlı köyleri oluşturanların içinde de bu aşiretlere mensup aileler yer
almaktadırlar. Makalemizin içinde buna da değineceğiz.
Aşiretin Anadolu’da ilk yerleştiği yerler Malatya, Maraş,
Çemişgezek, Tercan-Erzincan bölgesiydi. 1530-1536 yıllarına ait defterlerde
Musacalı aşiretine bağlı obaların isimlerini taşıyan köylerin kayıtları da bu bölgelerde
yer almaktadır. Örneğin; Çemişgezek sancağının Keban nahiyesine bağlı Mişelli (Meşeli),
Ribat nahiyesine bağlı Kaçar köyü bu köylerdendir. Ancak aşiret daha çok
konar-göçer hayatı yaşıyordu. Kış mevsimini Maraş, Şam ve Urfa bölgesinde, yazı
ise, Sivas, Çemişgezek, Tercan, Erzurum yaylalarında geçiriyordu. Dulkadirli
Beyliğine ait toprakların 1522 yılında Osmanlı devletine katılmasından sonra,
aşiretlerin örgütlü yapısında bozulmalar oldu. Beyliği oluşturan aşiretlerin
bir kısmı doğu Anadolu’ya yerleşirken, diğer bir kısmı da Sivas-Bozok
sancaklarındaki yaylak ve kışlakları seçti. Bu aşiretlerin içinde Musacalı
aşireti de bulunuyordu. Bugünkü makalemizde Bozok-Sivas sancaklarındaki
yaylakları seçen Musacalı aşiretini ve bağlı obalarını ele alacağız. Bölgenin Osmanlı’ya katıldıktan sonra ilk tahriri (kayıt-sayım) 1548 yılında yapıldı.
Osmanlı bürokrasisi Sivas-Bozok bölgesindeki aşiretleri yeniden örgütlemek için
bölgeye “Yeni İl” adını verdi. Yeni il kazasına bir kaymakam atayarak tüm resmi
kurumlarını oluşturdu. Yeni il’in toprakları bugünkü
Divriği-Şarkışla-Gürün-Kangal-Ulaş ilçelerini kapsıyordu.
Bugünkü makalemizin kaynağı, Prof. Dr. İlhan Şahin’in 1980
yılında doktora tezi olarak yazdığı “YENİ İL KAZASI VE YENİ İL TÜRKMENLERİ” (1548-1653)
adlı eseri ile Osmanlı arşiv uzmanı Cevdet Türkay’ın yazdığı “Osmanlı
İmparatorluğu’nda Oymak, Aşiret ve Cemaatler” adlı eseri olacaktır. Önce İlhan
hocanın doktora tezinde Musacalı (Musa Hacılı) aşireti ve bağlı obalar hakkında
verdiği bilgileri paylaşalım.
Ağca koyunlu kabilesinin bir aşireti olan Musacalı aşireti,
1548 yılındaki sayımda Yeni İl’in Yellüce köyü yakınlarındaki Kızılca Pınar
Mezrasında 79 erkek nüfusu ile yaylakçılık yapmaktadır. 1583 yılındaki sayımda ise,
çeşitli kollara ayrılan aşiretin genişlediği görülmektedir. Aşiretin, Durmuş
Kethuda (Kahya) yönetimindeki kolunun bir imam, 55 evli, 74 bekar nüfusu
bulunmaktadır. Abdül Feyyaz kethuda yönetiminde 124 bekar, 149 evli erkek,
Kasım Kethuda yönetiminde bir imam, 35 bekar, 47 evli erkek, Sultan kethüda
yönetiminde 65 bekar, 68 evli erkek, Durak kethüda yönetiminde 63 bekar, 75
evli erkek, Gülabi kethüda yönetiminde 4 bekar, 19 evli erkek, Hüdabenda
kethüda yönetiminde 4 bekar, 13 evli erkek ve 17 sipahi askeri bulunuyordu.
1631 tarihli sayımda ise, aşiretin daha da büyüdüğü ve başka
obaları da himayesine aldığı görülmektedir. Bu oba ve cemaatlerin arasında MEŞELİ, TACİRLİ VE ANAMASLU da yer almaktadır. Bu tarihte, aşiretin ve bağlı oba ve cemaatlerin nüfusu, sahip
oldukları koyun sayısının dağılımı şöyledir:
--Polat kethüda yönetiminde 140 erkek nüfus, 25.548 koyunu,
--İbrahim-Feyyaz kethüda yönetimindeki Topuzculu obasının 77
erkek nüfus, 25.560 adet koyunu,
--Veli- Pirli kethüda yönetiminde 68 erkek nüfus, 3.688
koyunu,
--Kaya kethüda yönetiminde 72 erkek nüfus,
--İlhan kethüda yönetimindeki MEŞELİ obasının 23 erkek
nüfus, 1490 koyunu,
--TACİRLİ obasının 21 erkek nüfus, 2.253 koyunu,
--Demircili obasının 20 erkek nüfus, 1.539 koyunu,
--Darıcılar obasının 20 erkek nüfus, 5.651 koyunu,
--Eyerciler obasının 40 erkek nüfus, 8.522 koyunu,
--Kürekçiler obasının 8 erkek nüfus, 319 koyunu,
--Bey Timurlu obasının 14 erkek, 3.618 koyunu,
--Dündarlı obasının 24 erkek nüfus, 2.638 koyunu,
--Kaçanlu (Kaçarlu olması gerekir) obasının 25 erkek, 3.319
koyunu,
--İbrahim Hacılı obasının 31 erkek nüfus, 3.328 koyunu,
--ANAMASLU obasının 58 erkek nüfus, 5.815 koyunu,
--Hallu obasının 40 erkek nüfus, 4.471 koyunu,
--Göbellü obasının 22 erkek nüfus, 862 koyunu,
--Kara Bıyıklı obasının 22 erkek nüfus, 1.228 koyunu,
--Beğmişlü obasının 41 erkek nüfus, 3.212 koyunu,
--Kürtün obasının 21 erkek nüfus, 3.212 koyunu,
--Kara Keseklü obasının 12 erkek nüfus, 1.245 koyunu,
--Demir Hanlu obasının 34 erkek nüfus, 3.678 koyunu,
--Karamanlu obasının 75 erkek nüfus, 6.708 koyunu,
--Tur Hasanlu obasının 27 erkek nüfus, 1.652 koyunu
bulunuyordu.
1691 yılına gelindiğinde, aşiret için kara günlerin
başladığı yıl oldu. Zira, Osmanlı yönetimi Orta Arabistan çöllerinde
yaşayan Eneze ve Şammar isimli Arap aşiretlerinin Rakka bölgesini istila
ettiğine ilişkin raporlar alınca, Yeni il kazasındaki konar-Göçer Türkmen
aşiretlerini bölgeye iskan etme kararı aldı. İskanın amacı, Arap aşiretlerinin
saldırı, talan ve kervan soygunlarını önlemekti. Ancak bölge Türkmen
aşiretlerinin yaşamasına ve geçimlerini sürdürmek için yeterli olanaklara sahip
değildi. Bir tarafta çöl iklimi, bir tarafta çok kurak topraklar, bir diğer
tarafta da Arap aşiretlerinin saldırıları ile mücadele etmek zordu.
Tüm bu olumsuz şartlara rağmen aşiretlerin Rakka’ya
gitmeleri zorunluydu. Zira, bu göç kararının altında padişahın fermanı bulunuyordu.
Yeni il’deki aşiretler mecburen bu iskan kararına uymak zorunda kaldılar. Bu
aşiretlerin içinde Musa Hacılı aşireti ve ona bağlı obalar da bulunuyordu. Rakka’ya
ulaşan aşiretler sancak beyinin gösterdiği bölgelere yerleşmeye başladılar. Musacalu
aşireti Fırat nehrinin bir kolu olan Belih çayı civarına yerleştiler. Yayla
havasına alışık olan konar-göçerler bölgenin aşırı sıcak iklimine
dayanamadılar. Buna bir de Arap aşiretlerinin bitmek bilmeyen saldırı, talan ve
soygunları eklenince, iskan yerleri çekilmez hale geldi. Bütün tedbirlere
rağmen aşireteler ve obalar küçük parçalar halinde Anadolu’ya firar etmeye
başladılar. Bunların arasında yedi yüz hanesi ile Musa Hacılı aşireti de
bulunuyordu. Yedi yüz hanenin kaçak olarak bir bölgeye yerleşmesi zordu. O
nedenle küçük obalara ayrılarak Anadolu’nun bütün bölgelerine dağıldılar. Osmanlı arşiv uzmanı Cevdet Türkay, aşiretin dağıldığı bölgeler hakkında şu bilgileri vermektedir:
“Musacalı-Musacalı Türkmeni: Beğpazar, Mihaliç kazası
(Hüdavendigar sancağı), Yeni il kazası (Sivas sancağı), Haleb, Rakka, Bozok, Aydın,
kayseriye, Saruhan, Akşehir, Erzzurum, Kars, Aksaray, Karahisar-ı Şarki-(Şebinkarahisar),
Diyarbekir, Çıldır, Karaman, Şam, İçel, Adana, Karahisar-ı Sahip sancağı-(Afyon), Kavak
kazası (Canik sancağı), Hüsrev Paşa hanı ve Barçın kazaları (Karahisar-ı Sahip
sancağı), Arabsun kazası (Niğde sancağı),
Ordu kazası (Karahisar-ı Şarki sancağı), Evreşe kazası (Gelibolu
sancağı), Uzuncaabad Hasköy kazasına (Çirmen sancağı) iskan oldular.”
“700 hane olan Musacalu cemaati, kendi sakin oldukları
yerlerinden kalkub, ahar (başka) mahallelerde perakende ve müteferrik olanlar,
hala bulundukları mahallerde sakin olalı on sene mürür etmeyüb, yahud avarız
hanesine kaydolmuş değiller ise, kaldırılub, kadimi sakin oldukları yerlerine
asıl cemaatları derununa nakl ve iskan etdirilir. Ve eğer oturdukları yerlerde
sakin olalı on sene geçüb ve yahud avarız hanesine kayd olmuşlar ise, ol makuleler
kaldırılmak teklifi ile rencide etdirilmeyüb, oturdukları yerlerde üzerlerine
edası lazım gelen rüsüm-u raiyetlerini kanun ve defter mücebince asıl raiyet kayd
olundukları zabitlerine eda etmeleri, iskan şurutundandır. Cemaatı mezbure,
yedi kabileden mürekkebdir. Kabile-i Kaçarlu, Oşilli, Tanburacalı, Çilli,
Hacıfakılı, Cabarlı ve incili.”
“Musacalı cemaati 1146 (M. 1733) senesinde Rakka’dan ifraz
ve malikane füruht olunmağla, mukataya kayd olunmuşdur. Musacalı cemaati
Bozulus aşiretindendir.” (C. Türkay, Osmanlı İmparatorluğu’nda Oymak, Aşiret ve
Cemaatler, İşaret yayınları, 3. Baskı, sayfa, 506-507)
Kayıtdaki bilgi notunda kısaca şöyle deniliyor: Rakka’dan
firar edenler eğer vergi defterine kayıtlı olmuşlarsa ve üzerinde on yıldan
fazla bir süre geçmişse dokunulmamasını, ancak vergi defterine kayıt
yaptırmayan ve bulundukları yerde on yıldan az bir süre kalanların ise, iskan
bölgesine gönderilmesi istenmektedir.
Rakka’dan firar eden Musa Hacılı aşiretlerinden Kaçaroğlu
obasının Çemişgezek sancağındaki akrabalarından olan Meşeli obasının kurduğu Mişellü
(Meşeli) köyüne sığındığı anlaşılmaktadır. 1830 ve 1840 yılındaki nüfus
kayıtları da bunu doğrulamaktadır. Bu kayıtlarda Mişellü köyünün ikinci
muhtarının Kaçaroğlu Kaçar olduğu belirtilmektedir. (Prof. Dr. Enver çakar, Keban
köylerinin Demografik Yapısı adlı Makalesi)
Çemişgezek bölgesinin Milli aşiretlerine bağlı cemaatlerin
yaylakları olması nedeniyle, buraya yerleşen ya da yaylaya çıkan obalar Milli
aşiretinin denetimine girdiler. Bu aşiret ve obalar, bölgenin gittikçe
kalabalıklaşması ve aralarında çatışmaların çıkması üzerine bir kısmı on
yedinci yüzyılın sonu, 18. Yüzyılın başlarında batı Anadolu’ya göç etmek
zorunda kaldı. Bunların arasında Çulpara, Koyuncu ve Şıhoğlu köylerin meydana
getiren Mişellü köyündeki Hasan Odabaşı
obası da bulunuyordu. (Dr. Sabit Genç, 19. yüzyılda Aşiretlerin iskanı ve sorunlar adlı makalesi) Yine aynı şekilde Rakka bölgesinden kaçıp batı Anadolu’ya
gelenler arasında Tacirli ve Alamaslı-Anamaslı aşiretleri de bulunuyordu. Tacirli
obası Tencirli ve Gafarlı köylerine yerleşirken, Alamaslı aşireti Göynücek
ilçesine bağlı Kertme, Çorum ili Sungurlu ilçesine bağlı Orta kışla, Hacı
Osman, Kara kocalı, Akdere, Murat kolu, Karakaya'ya, Çorum merkeze bağlı Narlık,
Karadona'ya, Alaca ilçesine bağlı Harhar, İbrahim köy ve Keşlik köylerine
yerleştiler. (Hacı Haldun Şahin, Osmanlı Döneminde Çorum’da Aşiretler, Çorum
Belediyesi yayınları)
Bu makalemizde Musa Hacılı aşiretinin yaklaşık beş yüz yıllık geçmişini
özetledik. Bu beş yüz yıl içinde çok acılar, yokluklar, sıkıntılar yaşadılar.
Çok uzun yollar kat ettiler. Buna rağmen yılmadılar. Anadolu’yu bize vatan
yapmak için çok kan ve ter döktüler. Hepsini tekrar saygı ve hürmetle anıyoruz.
Mekanları cennet, ruhları şad olsun.
Saygılarımla.
Hamdullah Dedeoğlu.
08.01.2022.
EK:
--Yeni İl Kazasının Haritası, Nahiyeleri, Mezraları ve Köyleri (Prof. Dr. İlhan Şahin'in doktora tezinden alınmıştır.)
--RAKKA İSKANINDAN FİRAR EDEN AŞİRETLERİN LİSTESİ.
Rakka İskanından firar eden aşiretlerin listesi. (Doç. Dr. Murat Çelikdemir'in "OSMANLILAR DÖNEMİNDE AŞİRETLERİN RAKKA'YA İSKANI, 1690-1840" adlı doktora tezinden alınmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.