8 Ocak 2022 Cumartesi

MUSACALI (MUSA HACILI) AŞİRETİ, YENİ İL TÜRKMENLERİ VE RAKKA SÜRGÜNÜ


MUSACALI (MUSA HACILI) AŞİRETİ, YENİ İL TÜRKMENLERİ VE RAKKA SÜRGÜNÜ

 Dulkadirli Beyliğini meydana getiren aşiretlerden olan Musacalı (Musa Hacılı) aşiretini yazmamızın nedeni; bölgemizdeki bazı köylerin bu aşirete bağlı obalar tarafından kurulmuş olmasından gelmektedir. Bu aşirete bağlı obalar tarafından kurulan köylerin başında Tencirli, Çulpara, Koyuncu ve Şıhoğlu köyleri gelmektedir. Bu köylerin dışında Göynücek, Sungurlu, Alaca ve Çorum merkeze bağlı köyleri oluşturanların içinde de bu aşiretlere mensup aileler yer almaktadırlar. Makalemizin içinde buna da değineceğiz.   

 Aşiretin Anadolu’da ilk yerleştiği yerler Malatya, Maraş, Çemişgezek, Tercan-Erzincan bölgesiydi. 1530-1536 yıllarına ait defterlerde Musacalı aşiretine bağlı obaların isimlerini taşıyan köylerin kayıtları da bu bölgelerde yer almaktadır. Örneğin; Çemişgezek sancağının Keban nahiyesine bağlı Mişelli (Meşeli), Ribat nahiyesine bağlı Kaçar köyü bu köylerdendir. Ancak aşiret daha çok konar-göçer hayatı yaşıyordu. Kış mevsimini Maraş, Şam ve Urfa bölgesinde, yazı ise, Sivas, Çemişgezek, Tercan, Erzurum yaylalarında geçiriyordu. Dulkadirli Beyliğine ait toprakların 1522 yılında Osmanlı devletine katılmasından sonra, aşiretlerin örgütlü yapısında bozulmalar oldu. Beyliği oluşturan aşiretlerin bir kısmı doğu Anadolu’ya yerleşirken, diğer bir kısmı da Sivas-Bozok sancaklarındaki yaylak ve kışlakları seçti. Bu aşiretlerin içinde Musacalı aşireti de bulunuyordu. Bugünkü makalemizde Bozok-Sivas sancaklarındaki yaylakları seçen Musacalı aşiretini ve bağlı obalarını ele alacağız. Bölgenin  Osmanlı’ya katıldıktan sonra ilk tahriri (kayıt-sayım) 1548 yılında yapıldı. Osmanlı bürokrasisi Sivas-Bozok bölgesindeki aşiretleri yeniden örgütlemek için bölgeye “Yeni İl” adını verdi. Yeni il kazasına bir kaymakam atayarak tüm resmi kurumlarını oluşturdu. Yeni il’in toprakları bugünkü Divriği-Şarkışla-Gürün-Kangal-Ulaş ilçelerini kapsıyordu.

 Bugünkü makalemizin kaynağı, Prof. Dr. İlhan Şahin’in 1980 yılında doktora tezi olarak yazdığı “YENİ İL KAZASI VE YENİ İL TÜRKMENLERİ” (1548-1653) adlı eseri ile Osmanlı arşiv uzmanı Cevdet Türkay’ın yazdığı “Osmanlı İmparatorluğu’nda Oymak, Aşiret ve Cemaatler” adlı eseri olacaktır. Önce İlhan hocanın doktora tezinde Musacalı (Musa Hacılı) aşireti ve bağlı obalar hakkında verdiği bilgileri paylaşalım.

 Ağca koyunlu kabilesinin bir aşireti olan Musacalı aşireti, 1548 yılındaki sayımda Yeni İl’in Yellüce köyü yakınlarındaki Kızılca Pınar Mezrasında 79 erkek nüfusu ile yaylakçılık yapmaktadır. 1583 yılındaki sayımda ise, çeşitli kollara ayrılan aşiretin genişlediği görülmektedir. Aşiretin, Durmuş Kethuda (Kahya) yönetimindeki kolunun bir imam, 55 evli, 74 bekar nüfusu bulunmaktadır. Abdül Feyyaz kethuda yönetiminde 124 bekar, 149 evli erkek, Kasım Kethuda yönetiminde bir imam, 35 bekar, 47 evli erkek, Sultan kethüda yönetiminde 65 bekar, 68 evli erkek, Durak kethüda yönetiminde 63 bekar, 75 evli erkek, Gülabi kethüda yönetiminde 4 bekar, 19 evli erkek, Hüdabenda kethüda yönetiminde 4 bekar, 13 evli erkek ve 17 sipahi askeri bulunuyordu.

 1631 tarihli sayımda ise, aşiretin daha da büyüdüğü ve başka obaları da himayesine aldığı görülmektedir. Bu oba ve cemaatlerin arasında MEŞELİ, TACİRLİ VE ANAMASLU da yer almaktadır. Bu tarihte, aşiretin ve bağlı oba ve cemaatlerin nüfusu, sahip oldukları koyun sayısının dağılımı şöyledir:

 --Polat kethüda yönetiminde 140 erkek nüfus, 25.548 koyunu,

--İbrahim-Feyyaz kethüda yönetimindeki Topuzculu obasının 77 erkek nüfus, 25.560 adet koyunu,

--Veli- Pirli kethüda yönetiminde 68 erkek nüfus, 3.688 koyunu,

--Kaya kethüda yönetiminde 72 erkek nüfus,

--İlhan kethüda yönetimindeki MEŞELİ obasının 23 erkek nüfus, 1490 koyunu,

--TACİRLİ obasının 21 erkek nüfus, 2.253 koyunu,

--Demircili obasının 20 erkek nüfus, 1.539 koyunu,

--Darıcılar obasının 20 erkek nüfus, 5.651 koyunu,

--Eyerciler obasının 40 erkek nüfus, 8.522 koyunu,

--Kürekçiler obasının 8 erkek nüfus, 319 koyunu,

--Bey Timurlu obasının 14 erkek, 3.618 koyunu,

--Dündarlı obasının 24 erkek nüfus, 2.638 koyunu,

--Kaçanlu (Kaçarlu olması gerekir) obasının 25 erkek, 3.319 koyunu,

--İbrahim Hacılı obasının 31 erkek nüfus, 3.328 koyunu,

--ANAMASLU obasının 58 erkek nüfus, 5.815 koyunu,

--Hallu obasının 40 erkek nüfus, 4.471 koyunu,

--Göbellü obasının 22 erkek nüfus, 862 koyunu,

--Kara Bıyıklı obasının 22 erkek nüfus, 1.228 koyunu,

--Beğmişlü obasının 41 erkek nüfus, 3.212 koyunu,

--Kürtün obasının 21 erkek nüfus, 3.212 koyunu,

--Kara Keseklü obasının 12 erkek nüfus, 1.245 koyunu,

--Demir Hanlu obasının 34 erkek nüfus, 3.678 koyunu,

--Karamanlu obasının 75 erkek nüfus, 6.708 koyunu,

--Tur Hasanlu obasının 27 erkek nüfus, 1.652 koyunu bulunuyordu.

 1691 yılına gelindiğinde, aşiret için kara günlerin başladığı yıl oldu. Zira, Osmanlı yönetimi Orta Arabistan çöllerinde yaşayan Eneze ve Şammar isimli Arap aşiretlerinin Rakka bölgesini istila ettiğine ilişkin raporlar alınca, Yeni il kazasındaki konar-Göçer Türkmen aşiretlerini bölgeye iskan etme kararı aldı. İskanın amacı, Arap aşiretlerinin saldırı, talan ve kervan soygunlarını önlemekti. Ancak bölge Türkmen aşiretlerinin yaşamasına ve geçimlerini sürdürmek için yeterli olanaklara sahip değildi. Bir tarafta çöl iklimi, bir tarafta çok kurak topraklar, bir diğer tarafta da Arap aşiretlerinin saldırıları ile mücadele etmek zordu.

Tüm bu olumsuz şartlara rağmen aşiretlerin Rakka’ya gitmeleri zorunluydu. Zira, bu göç kararının altında padişahın fermanı bulunuyordu. Yeni il’deki aşiretler mecburen bu iskan kararına uymak zorunda kaldılar. Bu aşiretlerin içinde Musa Hacılı aşireti ve ona bağlı obalar da bulunuyordu. Rakka’ya ulaşan aşiretler sancak beyinin gösterdiği bölgelere yerleşmeye başladılar. Musacalu aşireti Fırat nehrinin bir kolu olan Belih çayı civarına yerleştiler. Yayla havasına alışık olan konar-göçerler bölgenin aşırı sıcak iklimine dayanamadılar. Buna bir de Arap aşiretlerinin bitmek bilmeyen saldırı, talan ve soygunları eklenince, iskan yerleri çekilmez hale geldi. Bütün tedbirlere rağmen aşireteler ve obalar küçük parçalar halinde Anadolu’ya firar etmeye başladılar. Bunların arasında yedi yüz hanesi ile Musa Hacılı aşireti de bulunuyordu. Yedi yüz hanenin kaçak olarak bir bölgeye yerleşmesi zordu. O nedenle küçük obalara ayrılarak Anadolu’nun bütün bölgelerine dağıldılar. Osmanlı arşiv uzmanı Cevdet Türkay, aşiretin dağıldığı bölgeler hakkında şu bilgileri vermektedir:

 “Musacalı-Musacalı Türkmeni: Beğpazar, Mihaliç kazası (Hüdavendigar sancağı), Yeni il kazası (Sivas sancağı), Haleb, Rakka, Bozok, Aydın, kayseriye, Saruhan, Akşehir, Erzzurum, Kars, Aksaray, Karahisar-ı Şarki-(Şebinkarahisar), Diyarbekir, Çıldır, Karaman, Şam, İçel, Adana, Karahisar-ı Sahip sancağı-(Afyon), Kavak kazası (Canik sancağı), Hüsrev Paşa hanı ve Barçın kazaları (Karahisar-ı Sahip sancağı), Arabsun kazası (Niğde sancağı),  Ordu kazası (Karahisar-ı Şarki sancağı), Evreşe kazası (Gelibolu sancağı), Uzuncaabad Hasköy kazasına (Çirmen sancağı) iskan oldular.”

 “700 hane olan Musacalu cemaati, kendi sakin oldukları yerlerinden kalkub, ahar (başka) mahallelerde perakende ve müteferrik olanlar, hala bulundukları mahallerde sakin olalı on sene mürür etmeyüb, yahud avarız hanesine kaydolmuş değiller ise, kaldırılub, kadimi sakin oldukları yerlerine asıl cemaatları derununa nakl ve iskan etdirilir. Ve eğer oturdukları yerlerde sakin olalı on sene geçüb ve yahud avarız hanesine kayd olmuşlar ise, ol makuleler kaldırılmak teklifi ile rencide etdirilmeyüb, oturdukları yerlerde üzerlerine edası lazım gelen rüsüm-u raiyetlerini kanun ve defter mücebince asıl raiyet kayd olundukları zabitlerine eda etmeleri, iskan şurutundandır. Cemaatı mezbure, yedi kabileden mürekkebdir. Kabile-i Kaçarlu, Oşilli, Tanburacalı, Çilli, Hacıfakılı, Cabarlı ve incili.”

 “Musacalı cemaati 1146 (M. 1733) senesinde Rakka’dan ifraz ve malikane füruht olunmağla, mukataya kayd olunmuşdur. Musacalı cemaati Bozulus aşiretindendir.” (C. Türkay, Osmanlı İmparatorluğu’nda Oymak, Aşiret ve Cemaatler, İşaret yayınları, 3. Baskı, sayfa, 506-507)

 Kayıtdaki bilgi notunda kısaca şöyle deniliyor: Rakka’dan firar edenler eğer vergi defterine kayıtlı olmuşlarsa ve üzerinde on yıldan fazla bir süre geçmişse dokunulmamasını, ancak vergi defterine kayıt yaptırmayan ve bulundukları yerde on yıldan az bir süre kalanların ise, iskan bölgesine gönderilmesi istenmektedir.

Rakka’dan firar eden Musa Hacılı aşiretlerinden Kaçaroğlu obasının Çemişgezek sancağındaki akrabalarından olan Meşeli obasının kurduğu Mişellü (Meşeli) köyüne sığındığı anlaşılmaktadır. 1830 ve 1840 yılındaki nüfus kayıtları da bunu doğrulamaktadır. Bu kayıtlarda Mişellü köyünün ikinci muhtarının Kaçaroğlu Kaçar olduğu belirtilmektedir. (Prof. Dr. Enver çakar, Keban köylerinin Demografik Yapısı adlı Makalesi)

 Çemişgezek bölgesinin Milli aşiretlerine bağlı cemaatlerin yaylakları olması nedeniyle, buraya yerleşen ya da yaylaya çıkan obalar Milli aşiretinin denetimine girdiler. Bu aşiret ve obalar, bölgenin gittikçe kalabalıklaşması ve aralarında çatışmaların çıkması üzerine bir kısmı on yedinci yüzyılın sonu, 18. Yüzyılın başlarında batı Anadolu’ya göç etmek zorunda kaldı. Bunların arasında Çulpara, Koyuncu ve Şıhoğlu köylerin meydana getiren Mişellü köyündeki  Hasan Odabaşı obası da bulunuyordu. (Dr. Sabit Genç, 19. yüzyılda Aşiretlerin iskanı ve sorunlar adlı makalesi) Yine aynı şekilde Rakka bölgesinden kaçıp batı Anadolu’ya gelenler arasında Tacirli ve Alamaslı-Anamaslı aşiretleri de bulunuyordu. Tacirli obası Tencirli ve Gafarlı köylerine yerleşirken, Alamaslı aşireti Göynücek ilçesine bağlı Kertme, Çorum ili Sungurlu ilçesine bağlı Orta kışla, Hacı Osman, Kara kocalı, Akdere, Murat kolu, Karakaya'ya, Çorum merkeze bağlı Narlık, Karadona'ya, Alaca ilçesine bağlı Harhar, İbrahim köy ve Keşlik köylerine yerleştiler. (Hacı Haldun Şahin, Osmanlı Döneminde Çorum’da Aşiretler, Çorum Belediyesi yayınları)

 Bu makalemizde Musa Hacılı aşiretinin yaklaşık beş yüz yıllık geçmişini özetledik. Bu beş yüz yıl içinde çok acılar, yokluklar, sıkıntılar yaşadılar. Çok uzun yollar kat ettiler. Buna rağmen yılmadılar. Anadolu’yu bize vatan yapmak için çok kan ve ter döktüler. Hepsini tekrar saygı ve hürmetle anıyoruz. Mekanları cennet, ruhları şad olsun.

 Saygılarımla.

Hamdullah Dedeoğlu.

08.01.2022.

EK: 

--Yeni İl Kazasının Haritası, Nahiyeleri, Mezraları ve Köyleri (Prof. Dr. İlhan Şahin'in doktora tezinden alınmıştır.)

--RAKKA İSKANINDAN FİRAR EDEN AŞİRETLERİN LİSTESİ.

 


 Rakka İskanından firar eden aşiretlerin listesi. (Doç. Dr. Murat Çelikdemir'in "OSMANLILAR DÖNEMİNDE AŞİRETLERİN RAKKA'YA İSKANI, 1690-1840" adlı doktora tezinden alınmıştır.)

 


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Popular