11 Nisan 2020 Cumartesi

DİYANET VAHABİLEŞİYOR MU?

DİYANET VAHABİLEŞİYOR MU?

Diyanet İşleri Başkanlığı son yıllarda iyece savrulmaya ve ilkelerinden kopmaya başladı. Devasa bir bütçesi ve binlerce kadrolu çalışanı olmasına rağmen, ne idüğü belirsiz, dışardan destekli” tarikat” ve “cemaat” görüntülü işbirlikçi olduklarını eylemleri ve faaliyetleri ile belli edenlere karşı kendini ve ülkeyi savunmakta acizlik göstermektedir. Cumhuriyetin kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı asli görevlerini yerine getirememektedir. Toplumu din konusunda eğitmesi gereken kurum siyasi iktidarın destekçisi ve fetvacısı oldu. Temsilcisi olduğu Hanefi mezhebinin İmamı Ebu Hanife’den hiç  ders almamışlar. İmam Ebu Hanife’nin gerek Emevilere, gerekse Abbasilere boyun eğmeden dik ve onurlu yaşadığını okumadıkları anlaşılıyor. Yok eğer okumuşlar ise, İmam Ebu Hanife’den vaz geçip, Vahabiliğe geçtiler de biz mi takip edemedik acaba? Diyanetin bütün bunlara cevap vermesi gerekiyor.

Diyanetin başındakilerin bu sorulara cevap veremeyeceğini bildiğimiz halde, biz yine de tarihe not düşmek açısından sorularımızı sormaya devam edelim:

1-Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı bazı imamlar rahmetli Uğur Mumcu’nun 1987 yılında yazdığı gibi yine RABITA’dan mı besleniyor. Bazı imamların Cuma hutbelerindeki sözlerinin Vahabilikle uyum içinde olması buradan mı geliyor?
2-Diyanetin dışardan destekli tarikat ve cemaatlere karşı mücadelede sessiz kalması ve arkasından meydana gelen kalkışmalardan kendini kurtarmak için cumhuriyeti ve kurucularını suçlamasının amacı nedir?
3-Asli görevi vatandaşına din hizmetlerini vermek olan bir kurumun, iktidarların destekçisi ve fetvacısı olması da Vahabiliğe doğru eğrilmesinden mi kaynaklanıyor?
4-Diyanet İşleri Başkanlığı, İktidarda olan siyasi partinin kadrolarının bağlı oldukları tarikatları bilmiyor mu? Biliyorsa, bunlara karşı neden tavır almıyor?
5-Fakir ailelerin çocuklarını pençesine almış tarikat ve cemaatlere karşı neden görevlerini  yerine getirmiyor? Bu tarikat ve cemaatlerin İŞİD ve TALİBAN  türü örgütlerin üremesi için zemin hazırladıklarını göremiyor mu?
6-Diyanet, bütün bu tarikatların ileride ülkenin birliği, dirliği ve huzuru için büyük bir tehdit oluşturduklarını bilmiyor mı?

Biz bu soruları ülkenin bir vatandaşı olarak sormak zorundayız. Aksi halde, vatandaşlık görevimizi yerine getirmemiş oluruz. Temennimiz, Diyanet İşleri başkanlığının sorumlu olduğu görevlerini layıkıyla yerine getirmesidir.

Saygılarımla.
Hamdullah Dedeoğlu
11.04.2020

*RABITA: Arapça’da ( Rabıtat al Alam al İslami) “Dünya İslam Birliği” anlamına gelmektedir. Suudi Arabistan’ın Vahabilik mezhebini yaymak amacıyla kurduğu bir örgüttür. Cumhuriyet gazetesi yazarı rahmetli Uğur Mumcu, 1987 yılında Rabıta adlı kitabında, yurt dışında görevli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı imamların Suudi Arabistan’ın RABITA isimli örgütünden maaş aldıklarını belgelerle yazmıştı.
**Vahabilik, ibadetleri yerine getirmeyenleri İslam dışı gören bir mezheptir. Vahabilik, ayrıca türbe ve mezar ziyaretlerini yasaklayan, din'de aklı kullanmayı da reddeden bir anlayışa sahiptir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Popular