8 Ekim 2019 Salı

MÜRCİE EKOLÜ NASIL HANEFİ MEZHEBİ OLDU ?


MÜRCİE EKOLÜ NASIL HANEFİ MEZHEBİ OLDU ?

“ Ehli Sünnet “ mezheplerinin nasıl oluştuğunu daha önceki yazılarımızda açıklamıştık. Bugünkü yazımızda  “ Ehli Sünnet” mezheplerinden olan Hanefiliğin nasıl ortaya çıktığını anlatacağız. Bu konudaki kaynağımız Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün  “İmamı Azam Savunması” adlı eseri ile Prof. Dr. Sönmez Kutlu’nun Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisine yazdığı “ Mürcie “ maddesi olacaktır.
Ehli sünnet mezhepleri Abbasi halifesi Kadir Billah döneminde (M. 1029) “ Ehli Sünnet  İtikadı “ adıyla hazırlanan mutabakatın din adamlarının saraya çağrılarak imzalatılmasıyla oluşturulmuştu. Yetmişin üzerinde olan mezhep sayısı dörtle sınırlandırılmış ve her mezhebe de bir imamın adı verilmişti. Abbasi halifesinin bunu yapmasının nedeni Şiiliği ve Mısır’da ortaya çıkan Fatimiliği engelleme amacını taşıyordu. Bu mutabakatın din adamlarına  zorla imzalatılmasından sonra, diğer mezhepler yasaklandı ve “ İslam dışı” sayıldı. Bu dört mezhepten birisine de İmam Ebu Hanife’nin ismi verilerek “ Hanefi” mezhebi denildi.  Ancak İmam Ebu Hanife bundan 262 yıl önce vefat etmişti. Görüşlerini öğrencileri devam ettiriyordu.

Ebu Hanife’nin Küfe’de temsilcisi olduğu mezhep ya da ekolün ismine “ Mürcie” deniliyordu. Kelimenin içeriği “ Ertelemek” “ Sonraya bırakmak “  anlamını taşıyordu. Mürcie Mezhebi,  İslam coğrafyasında en çok taraftarı olan bir ekoldü. Bunun nedeni diğer mezheplere karşı hoşgörülü olması, ibadetler konusunda zorlayıcı olmamasından kaynaklanıyordu. Savundukları görüşlerin özeti şöyleydi:

-Dinde aklı öne alıyordu.
-İmanın kalple tasdikini ve dil ile ikrarını savunuyordu.
-Amellerin -İbadetlerin yapılıp, yapılmamasının imanı artırıp ya da azaltmayacağını savunuyordu. Bu görüşünü de ibadetlerin imandan dolayı yapılmasına dayandırıyordu.
-Büyük günah işleyenlerin Cennet ya da Cehennem’e gidip, gitmeyeceklerinin Allah’ın taktirinde olduğunu savunuyordu.
-Bütün Müslümanları eşit görüyordu. Mevali – Arap ayırımına karşıydı.
-Emevi ve Abbasi iktidarlarının Ehlibeyt’e ve Mevali’ye (Arap olmayan Müslümanlar) uyguladıkları baskı ve zulüme karşı çıkıyorlardı.
-Kur’an’ın tercümesiyle namazın kılınabileceğini  savunuyorlardı.
-Emevi ve Abbasi iktidarlarını İslam dışı bir despotizm olarak görüyorlardı.
- Zeyd bin Ali’nin ve Eba Müslim Horasani’nin isyanlarını bu nedenle haklı bulup, destek verdiler.
-Şarap dışındaki içkilerin, sarhoş olmayacak kadar içilmesine ceza verilemeyeceğini savunuyorlardı.
-Din ile şeriatın eşitlenmesine karşı çıkıyorlardı. “ Din değişmez, ama Şeriat değişir” diyorlardı.

Hanefilik mezhebinin kaynağını oluşturan Mürcie ekolünün İslam dini ile ilgili olarak savunduğu görüşlerin özeti kısaca böyleydi. Bu ılımlı görüşleri nedeniyle, İslam coğrafyasında daha çok kabul gördüler. Bu bölgelerin başında İran, Horasan, Maveraünnehir, Anadolu, Suriye geliyordu. Miladi 11. Yüzyıla kadar “ Mürcie Mezhebi” olarak adlandırılan bu ekolün ismi, bu tarihten sonra, ekolün en etkili temsilcisi olan Ebu Hanife’den dolayı “ HANEFİLİK” olarak adlandırılmıştır. Hanefilik mezhebinin doğuşu kısaca böyle olmuştur.

Saygılarımla.
Hamdullah Dedeoğlu
08.10.2019



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Popular