İslam
coğrafyasının yaklaşık yüzde sekseninin bağlı bulunduğu Ehli
Sünnet mezhepleri nasıl oluştu ? Ehli Sünnet imamları arasında
bütün konularda görüş birliği var mı ? Neyi savunmaktadırlar
? Bu konuyu tarihsel süreci içinde çok kısa olarak incelemeye
çalışacağız.
Ehli Sünnet imamları kimlerdir, önce ona bakalım:
İMAM
EBU HANİFE (İMAMI AZAM): Gerçek adı Numan bin Sabit’tir. Miladi
takvime göre 699 yılında Küfe’de doğdu. İran’lı ve Türk
olduğu konusunda tartışma vardır. Babası İran’ın fethinden
sonra esir olarak Küfe’ye getirilmiştir. Ebu Hanife ipek ticareti
ile ilgileniyordu. Hem Emeviler hem de Abbasiler devrinde baskı ve
zulüm gördü. İçtihatlarında aklı öne almıştır. Ehli
Beyt’e yapılan zulüme karşı çıkmıştır. İmam Zeynel
Abidin’in oğlu Zeyd’in, Emevi halifesine karşı başlattığı
isyana maddi ve manevi destek vermiştir. İmam Muhammed Bakır’dan,
İmam Cafer Sadık’tan, dersler almıştır. Abbasi halifesi Ebu
Cafer El Mansur döneminde zindana atıldı. Sokaklarda halkın
önünde kırbaçlandı. Miladi 767 yılında vefat etti.
İMAM
MALİKİ: Tam adı Malik Bin Enes’tir. Miladi takvime göre 711
yılında Medine’de doğdu. İmam Cafer-i Sadık’tan dersler
aldı. Malik Enes, Rey’i (Kur’an ve sünnetlerde yer almayan bir
konuda görüş belirtme) kabul etmekle birlikte, Rey’de nakli
(Kur’an ve Sünnetler) esas tutmuştur. Abbasi halifesi Mansur
döneminde baskı gördü. İmam Malik, imanın kalple tastik
edilmesini, dille ikrar edilmesini, ibadetlerin de yerine
getirilmesini savunmuştur. İmam Malik’e göre, insan
yaptıklarından sorumludur. Büyük suç şileyenler, suçları
kadar ceza görürler. Ancak şirk ( Allah’a ortak
koşmak) bağışlanmaz. Kader anlayışını da savunan İmam Maliki,
Fıkıh’da (hüküm ve kararlarda) Kur’an’ı, sünneti esas
almakta, bunların cevap vermediği noktada, Kıyası (ölçmek-
karşılaştırmak) delil olarak kabul etmektedir. İmam maliki,
Miladi takvime göre, 796 yılında Medine’de vefat etmiştir.
İMAM
ŞAFİ: Gerçek adı Muhammed bin İdrisi Şafi’dir. Miladi 767
yılında Gazze’de doğdu. Aile kökleri Hz. Muhammed’in de
ataları olan Haşimi sülalesine dayanır. Bu nedenle, kendisine
Kureyş’li de denir. Mekke ve Medine’de eğitim gördü.
Medine’de İmam Malik’den ders almış, onun EL MUVATTA adlı
eserini ezberlemiştir. Fıkıh, Lügat bilgileri üzerine eserler ve
şiirler yazmıştır. “Şiiliği yayıyor “ gerekçesiyle,
Bağdat’a getirilen İmam Şafi, Bağdat kadısı Muhammed’in
ricasıyla serbest bırakıldı. Ehli Beyt’e yakınlığı
nedeniyle “ Rafizi”likle suçlandı. Bu nedenle yazdığı şu
mısralar ünlüdür:
“
İn kane Refzü hubbu Ali Muhammed’in
Fel
yeşhedis sıklanü inni Rafiziy”
Anlamı:
Ali
Muhammed’e dostluk Rafizilik ise,
Cin
şahit olsun ki, ben Rafizi’yim.
İmam
şafi, fıkıh’da Kur’an ve sünneti esas alır, bunların cevap
vermediği noktada, Rey’i esas alır. İmam Şafi miladi 820’de
Mısır’da vefat etti.
İMAM
HANBELİ: Tam adı Ahmet bin Hanbel’dir. İmam Hanbel, Horasan
halkından olup, 780 yılında Bağdat’da doğdu. Ebu Hanife’nin
öğrencisi Ebu Yusuf’tan Fıkıh ve Hadis dersleri aldı. Kur’an,
Sünnet ve hadislere göre karar verilmesini savundu. Aklı rededer.
Hadislerde zayıf ve güçlü olan ayırımı yapmazdı. “Müsnet”
adlı eserinde otuz bin hadis yer almaktadır. Hadis kitabında, Ehli
beyt hakkında olumlu görüşler bulunmakla birlikte, Muaviye’ye
de “iyi” gözle bakmaktadır. Bu konuda ikili bir tutuma
sahiptir. Miladi 855 yılında Bağdat’da vefat etmiştir.
ABBASİ
HALİFESİ KADİR BİLLAH VE “EHLİ SÜNNET”
Ehli
sünnet imamlarını kısaca tanıttıktan sonra, Ehli Sünnet
mezheplerinin nasıl oluştuğuna gelebiliriz.
Emevilerden sonra iktidara gelen Abbasiler, ilk başlarda bütün dini fırkalara hoşgörü ile yaklaştılar. Ancak, daha sonra, önce Ehli beyt taraftarlarına, sonra da Mutezile gibi fırkalara cephe açtılar. Halife Kadir Billah, 1020 yılında, İslam dini konusunda çok farklı yorumlarda bulunan fırka ve cemaatleri sınırlandırma yoluna gitti. Haklı gerekçeleri de vardı. Her ayrı fırka ve cemaatten farklı yorumlar yapılıyordu. Bu da ülkede kargaşalığa neden oluyordu. Ancak, Abbasi hanedanlığının siyasi geleceğini de hesaplamak zorundaydı. Bu nedenle, ihtiyaç duyduğu fikri desteği bulmak amacıyla, “EHLİ HADİS” diye anılan ekolün takipçilerine yakınlık gösterdi. Bunlara yakınlık göstermesinin nedeni, bu ekolden gelen takipçilerin hilafet konusunda tarafsız olmalarıydı.
Halife Kadir Billah, M. 1029 yılında değişik görüşlere mensup ulemayı saraya
davet ederek, daha önce hazırlattığı “ EHLİ SÜNNET İTİKADI”
adlı belgeyi zor kullanarak imzalattırdı. Sayıları yetmişin üzerinde olan
fırkaları böylece dörde indirdi. Bu dört ayrı fıkıh mezhebine
de birer imamın ismini verdi. Bunlar HANEFİLİK, ŞAFİİLİK, HANBELİLİK VE MALİKİLİK'Tİ. Halife Billah, mezhepleri dörtle
sabitlerken, adı geçen imamlardan hiç biri hayat’da değildi.
Bu tarihten sonra, EHLİ SÜNNET itikatnamesine muhalefet edenler bidat, (din dışı) oldukları ilan edildi. Ehli Sünnet mezhepleri kısaca böyle oluştu.
EHLİ
SÜNNET DIŞINDAKİ MEZHEPLER DİN DIŞI SAYILIYOR
Halife
Kadir Billah’ın bu kararından sonra, yerel yöneticiler de aynı
tutumu benimsediler. Örneğin, GAZNELİ MAHMUT, bu tarihten sonra,
hailfenin arzusuna uygun olarak, Ehli Sünnet dışında kalan tüm
fırkaları takibe aldı. Bunlar arasında, Mutezile, Şia, Rafidi,
İsmaili, Karmati, Cehmiye fırkaları en tanınmış olanlarıydı.
Bunların yöneticilerini hapse attırdı, bazılarını da idam
ettirdi. Bu fırkalara ait kitap ve kütüphaneleri de imha ettirdi.
İddialara göre, sadece Mutezile fırkasına ait Rey kütüphanesinde
on binin üzerinde kitabın yakıldığıdır. Önde gelen Fırka
mensupları ise, başta Horasan olmak üzere değişik bölgelere
sürüldüler. Bu baskılar sonunda, Şia ve İsmailiye dışındaki
fırkalar yaşama şansı bulamadı. Eriyip, kayboldular.
Yukarıda
Halife Kadir Billah’ın yaptığı işlemlerin bir benzerini Roma
imparatoru Konstantiniyus’da görüyoruz. İmparator, Miladi 325
yılında din adamlarını İZNİK’de toplayarak, Hristiyanların
ellerinde bulunan çok sayıdaki incili dörtle sınırlandırmıştı.
Bunlar Matta, Luka, Markos ve Yuhanna inciliydi. Buna tarihsel bir
benzerlik de diyebiliriz.
Buraya kadar tarihsel gelişmeleri anlattık, yorumu okuyucuya bırakıyoruz.
Saygılarımla.
Hamdullah
Dedeoğlu
17.08.2018
Kaynaklar:
-Prof.Dr.
Yaşar Nuri Öztürk, İmamı Azam Savunması
-Hüseyin
Yalçın, Alevilik tarihi
-Prof.
Dr. Bahattin Kök, Gazneli Mahmut’un, Halife El Kadir ile
İlişkileri makalesi.
--Dr. Suat Kaymak, Abbasi Halifesi El Kadir Billah'ın Mezhep Siyaseti, İstanbul Beykent Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü.
-Diyanet
vakfı İslam ansiklopedisi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.