30 Haziran 2018 Cumartesi

CUMHURİYETİ YIKTILAR MI ?

CUMHURİYETİ YIKTILAR MI ?

Bu soruya vereceğimiz cevap Maalesef evet olacaktır. Cumhuriyeti savunmak için, başta kurucu parti olan CHP, kendi eserini savunamamıştır. Son altmış yıldır altı oyula, oyula 24 Haziran seçim sonuçlarıyla  son kazma vurulmaya gidilmektedir. Emperyalistler ve onların işbirlikçileri ellerini ovuştura, ovuştura zaferlerini kutlamak için, gün sayıyorlar. Peki bu duruma nasıl gelindi ?

Cumhuriyetin kurucusu büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk, CHP’nin de ilkeleri olan altı oku devletin temel ilkeleri olarak anayasaya koydurmuştu. Bu ilkeler, Laiklik, devletçilik, Halkçılk, Cumhuriyetçilik, milliyetçilk ve devrimcilikti.

Cumhuriyetle birlikte neler yapıldı. Kısaca özetleyelim.. Halifeliğin ve saltanatın kaldırılması, Kılık kıyafette devrim, alfabede devrim, eğitimde devrim, milli sanayinin kurulması, demir yollarına ağırlık verilmesi, üretici birliklerin kurulması, devlet üretme çifliklerin açılması, Kamu iktisadi teşebbüslerin yaygınlaştırılması (KİT), Din ve devlet işlerinin ayrılması. Bütün bunlar on beş yıl gibi kısa bir zamanda yapıldı. Üstelik bunlar, on yıldan fazla süren savaşların sonunda, yaşlı, sakat ve okuma yazma oranının yüzde yediyi bulmadığı bir toplumla gerçekleştirildi. O yıllarda, Kalkınma oranı en yüksek olan ülkelerin başında Türkiye geliyordu. Bu, cumhuriyetin başarısıydı. Cumhuriyetten önce, toplu iğnesi bile dışardan geliyordu. Bugünkü iktidar sahiplerinin sabahtan akşama karşı çıktıkları, karaladıkları ve yer yer iftira attıkları cumhuriyet bunu başarmıştı.

TÜRKİYE’NİN NATO’YA GİRMESİ

Buraya kadar cumhuriyetin başarılarını özetledik. Peki bundan sonra ne oldu ? İkinci dünya savaşı ile birlikte, dünyada iki askeri blok doğdu. Biri batı bloğu, diğeri doğu bloğuydu. Batı, kapitalist ülkelerden, doğu ise, sosyalist ülkelerden oluşuyordu. İki blok, askeri paktlarını da kurmuştu. Batı NATO’yu, doğu Varşova paktını kurmuştu. Batının liderliğini Amerika, doğunun liderliğini ise, Sovyetler Birliği( Rusya) yapıyordu. 1952 yılına kadar Türkiye bu blokların dışında kaldı. Türkiye Sovyet tehtidi gerekçesiyle, 1952 yılında NATO askeri paktına üye oldu. İşte olan da bundan sonra oldu. İktidarda yine bir sağ parti, dini cemaatlerin desteğini alan Adnan Menderes liderliğindeki Demokrat parti vardı. Ancak, muhalefette bulunan İsmet İnönü liderliğindeki CHP’de bu kararı desteklemişti.

İKTİDARLARI BATILILAR BELİRLİYOR

Türkiye’nin Nato’ya, yani kapitalist bloğa girmesiyle, milli ekonomisini kurmaktan vaz geçtiğini kabul etti. Üstelik siyasi bağımsızlığını da batıya teslim etti. Türkiye, sözde Amerikan “MARSHAL” yardımlarıyla kalkındırılacaktı. Bu tamamen yalandı. Türkiye’nin siyasi bağımsızlığı ile birlikte, milli ekonomiyi kurma hamlesi de boşa çıkarıldı. Önceleri batılıların sanayi malları ucuz fiyatlarla Türkiye pazarına sunuldu. Arkasından,  Özelleştirme adı altında cumhuriyetin fabrikaları ve kamu iktisadi teşebbüsleri tasfiye edildi. Türkiye, batının bir iç pazarı haline getirildi. İktidar olmak isteyenler, önce Amerika’dan icazet alıyordu. Amerikancı iktidarlar bir birini takip ediyordu. Biri gidip, diğeri geliyordu. Menderes, Demirel, 12 Eylul askeri yönetimi, Özal, Çiller ve en son Tayyip Erdoğnalar hep Amerika’dan onay alarak iktdar oldular. Amerika’da yağmur yağsa, iktidarlar burada şemsiye açıyorlardı. Aynı Bulgaristan devlet başkanı, Tudor Jivkov’un Sovyetler Birliğine bağlılığı gibiydi.

ZAFER CUMHURİYETÇİLERİN OLACAKTIR

Sonuç olarak, batılı emperyalistler kendilerini hem Çanakkale’de, hem de Anadolu’da mağlup eden Mustafa Kemal’den intikamını almış oldular. Onun kurduğu modern ve çağdaşlaşma yolunda ilerleyen cumhuriyetini, işbirlikçileri aracılığı ile yıktılar. Milli sanayisini, Milli eğitimini çökerttiler. Cumhuriyetle gelen parlamenter rejimi tasfiye ettiler. Yerine tek adama dayanan başkanlık rejiminin kurulmasına destek verdiler. Cumhuriyetin tabutuna son çiviyi çakma görevini de sözde “ islamcı” olan, “milliyetçiliği ayaklar altına alan” “ demokrasiyi araç olarak kullanan” bir diktatör " heveslisine verdiler. Ancak, tarihin tekerleği kısa bir süreliğine geriye gitese de, zafer her zaman ileriye gidenlerin olmuştur. Bu da çok çetin bir mücadele ile olacaktır. MUSTAFA KEMAL’in askerleri bunu başaracaktır. Onun bağımsızlık ve direnme ruhu yaşamaya devam etmektedir..

Saygılarımla.
Hamdullah Dedeoğlu
29.06.2018





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Popular