Her seçim dönemine
girilirken, CHP seçmenine hayaller pompalanıyor. Öyle bir hava
yaratılıyor ki, sanki CHP tek başına iktidar olacakmış gibi bir
ortam sunuluyor. Oysa, halkın içinde olan, Türkiye’nin
gerçeklerini analiz eden ve şartları objektif olarak gören
birisi, durumun böyle olmadığını rahatlıkla görebilir. Bu
yazımızda bunun tamemen hayaller üzerine kurulduğunu ve
insanların nasıl kandırıldıklarını anlatmaya çalışacağız.
Daha önceki
yazılarımızda CHP’nin köklerinden koptuğunu ve “ Neoliberal”
ideolojinin etkisine girdiğini belirtmiştik. Seçimden önce
yapılan bazı eylemlerde, örneğin “ Adalet” yürüyüşünde
hayatı boyunca CHP’ye karşı olan, kuruluşundan beri AKP’ye
destek veren bazı liberallerin FETÖ soruşturmalarında
tutuklanmaları üzerine, serbest bırakılmaları için, adeta can siperhane
mücadele verildi. Oysa, bu liberaller, Cumhuriyetçilere,
Atatürkçülere, Milliyetçilere, vatanseverlere kurulan kumpaslara
televizyon ve gazetelerde her gün destek veriyordu. Bunları
savunmak CHP’ye düşer miydi ? Bu operasyonları destekleyen
dönemin cumhurbaşkanı Aptullah Gül değil miydi ? CHP yönetimi
Aptullah Gül’den bile medet uman bir çizgi izledi.
CHP’NİN PASİF VE
TESLİMİYETÇİ POLİTİKALARI
AKP, iktidara
geldiğinden itibaren, Cumhuriyete karşı olduğunu açıkça ilan
etmişti. Cumhuriyet dönemi için “ reklam arası “ demişti.
Laiklik ilkesini tanımadığını, anayasayı “ iki ayyaş" ’ın
yaptığını söyleyerek hedeflediği rejimi ilan etmedi mi ? Tüm
bunlar olurken, CHP yönetimi, sokağa çıkıp, buna karşı
mücadele etti mi ?
Yine aynı CHP
yönetimi, devletin ve CHP’nin kurucusuna ait olan Atatürk Orman
Çiftliği yağmalanırken, üzerine betonlar dökülüp, saraylar
yapılırken, Atatürk heykelleri kaldırılıp, çöplere atılırken
neredeydi ? Kış uykusunda değil miydi ?
İktidar, devlet
kurumlarında milli kadroları tasfiye ederken, CHP yönetimi seyirci
kalmadı mı ? Diyanet işleri başkanlığı AKP’nin arka bahçesi
yapılırken CHP yönetimi neredeydi ? Cumhuriyetin fabrikaları
kapatılıp, arazisine avm’ler ve gökdelenler, rezidanslar
yapılırken CHP yönetimi neredeydi ?
Akp yönetimi, dış
politikada emperyalistlerin çıkarları doğrultusunda hizmet
ederken, CHP yönetimi kararlı bir duruş segileyebildi mi ? Halkı
bilinçlendirip protesto mitingleri yapabildi mi ?
AKP iktidarı, kendi
yandaşlarına sermaye aktarmak için, bazı iş adamlarına karşı
uygulamalar yaparken, CHP yönetimi sesini çıkarabildi mi ?
KURTULUŞ ÜLKEYİ
TERK ETMEK DE DEĞİLDİR
İktidarın tüm bu
saldırılarına karşı kararlı bir duruş sergilemeyen, halka
güven vermeyen, kendi milletvekillerine bile sahip çıkamayan bir
partiye halkın oy vereceğini mi sanıyorsunuz ? Böyle düşünenler
varsa, daha çok hayaller kurabilir ve inanabilirler. Ancak hayalleri
yıkılanlardan bazıları ümitsizliğe kapılarak, çareyi ülkeyi
terk etmekte buluyorlar. Bunlara da şunu hatırlatmakta fayda
görüyorum. Gittikleri ülkede de aynı durumla karşılaştıklarında
acaba nereye gidecekler ? Bunun sonu yoktur. Bütün haklar mücadele
ile alınmıştır. Şartların çok daha kötü olduğu işgal
döneminde Mustafa Kemal isteseydi kendi çıkarını öne alıp,
İstanbul boğazında bir yalıda hayatına devam edemez miydi ? Bunu
yapan generaller olmadı mı ? Bu düşüncede olanlara Mustafa
Kemal’i örnek almalarını öneriyorum.
Saygılarımla.
Hamdullah Dedeoğlu
28.06.2018
* Bu yazı, elektronik posta ile sayın Muharrem İnce'ye de gönderilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.