DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLEN ELEKTRONİK POSTA
DİYANET
İŞLERİ BAŞKANLIĞI FETÖ’YÜ ANLAYAMAMIŞ
MEZHEPÇİ BAKIŞ DEVAM EDİYOR
MEZHEPÇİ BAKIŞ DEVAM EDİYOR
Diyanet
İşleri Başkanlığı, FETÖ’NÜN darbe teşebbüsünden sonra,
nihayet harekete geçmiş. Hem Fetö, hem de Daiş (İŞİD) ile
ilgili kitap ve bröşürler yayınlamış. Bunu iyiye yorumlamak
gerekir. “Bir musibet, bin nasihattan iyidir. “ sözü bir kez
daha doğrulanmış oldu. Bunca yıl bekledikten sonra, halkı ve
kamuoyunu, din maskeli terör örgütlerine karşı uyarmayı
görevleri içinde olduğunu nihayet akıl edebilmişler. Bunu olumlu
bulmakla beraber, olayı kavrayış ve anlama bakımından, hala
yeterli uyanıklığa sahip olmadıkları kanaatine vardım. Fetö ve
İşid gibi örgütlerin ortaya çıkma gerekçelerini ve nedenlerini
tam olarak anlayabildiklerini sanmıyorum. Yayınladıkları kitap ve
broşürlerde, doğru ve yanlış bulduğum tespitleri, ara başlıklar
şeklinde özetlemek istiyorum.
DOĞRU
OLAN TESPİTLER
1-FETÖ
DİN İSTİSMARI YAPMIŞTIR: “ Fetö, din kisvesi altında yalan ve
hileyle yayılan, İslam’ı maddi-manevi her anlamda çıkarlarına
alet eden bir sömürü sistemidir. ... İstismar, bir kimse ya da
grubun iyi niyetini kötüye kullanmak, sömürmek anlamına gelir.
Din istismarı, din sömürüsü yapmak, dine dair kavramlar ve
değerler yoluyla insanları aldatarak, manevi veya çıkar elde
etmek, yani kendi menfaatleri için dini kullanmak demektir. “
(Fetö, din istismarının arkasına gizlenen terör örgütü, sayfa
5-6)
2-EN
BÜYÜK ZARARI MÜSLÜMANLAR GÖRMÜŞTÜR: “ İslam’ı temsil
ettiklerini iddia ederek, bozgunculuk yapan, kan döken FETÖ, DEAŞ,
EL KAİDE, BOKO HARAM gibi terör ötgütleri, en büyük zararı
müslüman toplumlara, birlik ve beraberliğimize, geleceğimize ve
gençlerimize vermektedir. “ ( Fetö, din İstismarının arkasına
gizlenen terör örgütü, sayfa 11)
3-FETÖ,
DİNİ BİR CEMAAT DEĞİLDİR: “ Dini cemaat ruhunun tamamen
dışında hareket eden FETÖ mensupları, karanlık liderleri
Fethullah Gülen’i ve hareketini kutsanmış kabul ederler.
İddialarına göre, insanlığı kurtarabilecek yegane grup, “altın
nesil” ya da “ ikinci Kutsiler” olarak adlandırdıkları
zihinleri esir alınmış ve tek tipleştirilmiş gençlerden
oluşmaktadır. Bu yüzden de kendilerini nihai amaca götüren her
yolu meşru sayarlar. Soru çalma, kopya verme, rüşvet, iltimas,
iftira, görevden alma, hapse atma, ortadan kaldırma, dinleme,
şantaj, fişleme ve karalama gibi hukuka ve ahlaka sığmayan birçok
uygulamayı gözlerini kırpmadan yerine getirmeleri, dini bir cemaat
olmadıklarının açık göstergesidir. “ ( Aynı eser, sayfa 13)
4-
FETÖ, KULA KULLUĞU ÖĞRETİR: “ Peygamber dışında bir
kimseyi hatadan arınmış ve masum kabul etmek, aslında ona
sorgusuz, sualsiz bağlanmayı sağlamak için üretilen bir oyundur.
İslam’ın özgürleştirici yanını yok ederek, kula, kulluğu
öneren; insanları ŞUURSUZ, FERASETSİZ, BASİRETSİZ, KÖR VE
SAĞIR birer varlığa dönüştüren, masumiyet-günahsızlık
iddiasının İslam’la uzaktan, yakından ilgisi yoktur. “ (aynı
eser, sayfa 27)
5-
FETÖ ELEBAŞISININ SÖYLEMLERİ İSLAM’A AYKIRIDIR: “ ...
Neredeyse her gün ve her an Allah’la görüştüğü iddiası,
Fethullah Gülen’in hastalıklı zihin dünyasının en vahim
yansımasıdır. Oysa, Kur’an’da belirtildiğine göre, Allah
Teala insanlarla ancak peygamberleri vasıtasıyla konuşur. ... Hz.
Peygamberle sürekli irtibat halinde olması, Meleklerle, cinlerle
ve geçmişte yaşayan islam büyükleri ile görüşme iddiası,
gaybdan haber vermesi, islam’a aykırıdır.” (aynı eser, sayfa
47-55)
YANLIŞ
OLAN TESPİTLER
1-
TARİKAT VE CEMAATLERİ SAYGIN KABUL EDİYOR: Diyanet işleri
başkanlığı, orta çağdan kalma tarikat ve cemaatleri bugünkü
modern çağda hala saygın görüyor. Eğer öyleyse, diyanet işleri
başkanlığına ne gerek var ? Bırakalım o zaman, din işlerini tarikat ve cemaatler
yönetsin. Daha iyi olmaz mı ?
2-
KENDİSİNİ TEMİZE ÇIKARIYOR
İlgili kitapçığın 17. sayfasında, Fehullah Gülen’in kendi
mensuplarının cemaat ve tarikatlarla bağlarını kestiğini, İmam Hatip liseslerine, İlahiyat fakültlerine yönelik
olumsuz düşünce ve engellemelerin, çocuklarına din ve ahlak
eğitimi vermek isteyen kesimleri FETÖ benzeri yapılara
yönlendirdiği iddia edilmektedir. Oysa, Fethullah Gülen’in
Diyanet işleri başkanlığının bir mensubu olduğu ve oradan
emekli olduğu unutulmaktadır. Kitapçıkta, Fetö’nün
1975-78-90-91 yıllarında yaptığı konuşmalar ele alınarak, onun
düşüncelerinin İslam’la alakasının olmadığı belirtiliyor. Ancak, bunu yeni keşfettiklerini söylemiyorlar. Günahı bir başkasına yüklemeye
çalışıyorlar. Diyanet İşleri başkanlığının, FETÖ türü
örgütlenmelerde günahı yok mu ? 1975’den beri neredeydiniz ?
Çuvaldızı önce kendinize niye batırmıyorsunuz ?
3-FETÖ
BATINİ Mİ ? BEŞİNCİ KOL MU ? : Yine, ilgili kitapçığın 23.
sayfasında, Fetö’nün “batıni” bir örgütlenme olduğu
ileri sürülmektedir. 29. sayfada ise, diyanetin Şia karşıtlığı
damarı kendini göstermiş ve Fetö’nün, Şia gibi “ takiyye”
yaptığı iddia edilmektedir. Oysa, Fetö ne batinidir, ne de
Şia’dır. Küresel gücün beşinci kol örgütlenmesidir.
Diyanet, belki beşinci kol örgütlenmesini bilmez. Biz açıklayalım.
Adolf Hitler, Almanya dışındaki ülkekerde, kendi düşüncesinde
ve Almanya taraftarı olan partileri örgütleyerek, o ülkelerde
kendisine işbirlikçiler yaratmıştı. Yani kısaca casus
teşkilatlar kurdurmuştu. Fetö de, ABD’nin istihbarat ötgütü
CİA’nın beşinci kol örgütlenmesidir. Belgesi de, Fethullah
Gülen’in ABD’de oturması için kefil olan eski CİA
ajanlarıdır.
Diyanetin Fetö karşıtlığı için yayınladığı kitabı, çok yüzeysel, entellektüel bir bakış açısından yoksun buldum. Kısaca özetlersem, Diyanet, hala aklını başına almamış, mezhepçi anlayışına devam etmektedir.
Saygılarımla
Hamdullah
Dedeoğlu
04.05.2018
* BU YAZI DİYANET İŞLERİ DİNİ YAYINLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE ELEKTRONİK POSTA İLE GÖNDERİLMİŞTİR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.