8 Mart 2018 Perşembe

DİNİ KENDİLERİNE KALKAN YAPANLARLA NASIL MÜCADELE ETMELİYİZ ?

DİNİ KENDİLERİNE KALKAN YAPANLARLA

NASIL MÜCADELE ETMELİYİZ ?

Son yıllarda ülkemiz siyasetinin üzerinde din bezirganlarının ağırlığı hissediliyor. Hiç kimse, dini ve dine ait söylem ve ifadeleri kullanan bu din tüccarlarına itiraz etme cesareti gösterememektedir. Bunun nedenlerinden biri, karşı tarafın kendilerine “ dinsiz” diyecek olmasından korkulmasıdır. Diğeri de, dini konularda zayıf veya bilgi sahibi olmamalarından kaynaklanmaktadır. Bu makalemizde bu konuyu işleyeceğiz.

Öncelikle, bugün iktidarda olan siyasi parti, anayasanın laiklik ilkesini o kadar çiğnemiştir ki, tarafsız bir yargı olsaydı, bu partinin yöneticileri hakkında çoktan dava açması gerekirdi.Yine cumhurriyeti yıkma konusunda çok pervasız eylemlerin içindeler. Ama, Maalesef yargı bağımsız ve tarafsız olmadığı için, bu yapılamamaktadır. Parti yöneticilerinin, zaaten sicili de kabarıktır ve sabıkası bulunmaktadır. O halde, anayasa ve yasaları uygulamayan ve takmayan bu din satıcılarına karşı ne yapmalıyız ? Öncelikle ideolojik üstünlüğü ele geçirmeliyiz. Savunma değil, taarruza geçmeliyiz. Bütün halkımızı seferber etmeliyiz. Özellikle CHP'li arkadaşların tartışma ve propagandalarda, aşağda belirttiğimiz konuları işlemesinde fayda görüyorum.

CUMHURRİYETİ YIKMAK SUÇTUR

1-)Hukuki olarak suç işliyorsunuz. Dini ve kutsal değerleri kullanarak, anayasayı ve kanunları ihlal ediyorsunuz. Cumhurriyeti yıkma eylemleri içindesiniz. Sizin hakkınızda kayıtlara geçmesi için, suç duyurusunda bulunuyoruz.

2-)Kendinizi dindar göstererek, yaptıklarınızı gizliyorsunuz ve halkı kandırıyorsunuz. Eğer gerçekten samimi dindarsanız, yönetiminizdeki tüm kuruluşları denetime açın. Tarafsız ve bağımsız denetleme kuruluşları, tüm harcamaları ve ihaleleri denetlesin.

3-)Hak ve adalet diye iktidara geldiniz, “mağduruz” dediniz şimdi size muhalif olanlara karşı, devletin tüm imkanlarını gaddarca kullanıyorsunuz. (Burada fetö ve pkk terör örgütünden yargılananlar ayrı tutulmalı. Belgesiz ve delilsiz tutklanan ve görevinden ihraç edilenler var ise, sahip çıkılmalıdır.) Sözcü gazetesi ve Cumhurriyet gazetesi çalışanları davası örnek gösterilebilir.

4--) Cumhurriyetin nimetlerinden faydalanarak iktidara geldiniz. Geldiğiniz günden itibaren cumhurriyeti yıkmaya çalışıyorsunuz. Bu hem suçtur, hem de nankörlüktür. Savunduğunuz padişahlık rejimi olsaydı, belediye başkanı, milletvekili, başbakan ve cumhurbaşkanı olabilecekmiydiniz ? Padişahın kulu olurdunuz ve hayatınız padişahın iki dudağı arasında çıkacak bir kelimeye bağlıydı. Geldiğiniz yeri ne çabuk unuttunuz. Cumhurriyeti yıkmak da suçtur.

5-) Milli sanayii tamamen tasfiye ettiniz. Devletin ve halkın malları olan kitleri (Kamu İktisadi Teşekkülleri) yağmaladınız, yabancılara bedavadan sattınız. İç pazarı yabancıların kontrolüne verdiniz. Küçük esnaf ve zenaatkarları ezdiniz ve onları üretimden kopardınız. (AVM ve yüksek dükkan kiraları örnek gösterilebilir.)Bu satışlarla ilgili olarak iktidara geldiğimizde gerekli araştırmaları yapacağız, eğer suç bulunursa, hakkınızda devaların açılması için yetkili makamlara suç duyurusunda bulunacağız.
Ekonomiyi toz pembe gösteriyorsunuz. İç ve dış borçlar her geçen gün artmaktadır. İMF'ye borcu ödedik diyorsunuz ama, özel finans çevrelerinden ve bankalarından (tefecilerden) her gün borç para alıyorsunuz. (Burada halkın anlayacağı basit bir dil kullanılmalı, aile bütçesi örnek verilerek basitleştirilmelidir.)

TERÖR ÖRGÜTLERİNE DESTEK SUÇTUR

6-)PKK ve FETÖ terör örgütünü başımıza bela ettiniz. Siz iktidara geldiğinizde terör neredeyse sıfırlanmıştı. Onlarla “ çözüm süreci “ adı altında işbirliği yaparak her tarafın bomba ve silahlarla doldurulmasına yardım ettiniz. PKK terörü nedeniyle, şehitlerimizin ve ailelerinin iki elleri yakanızdadır.

Yine FETÖ terör örgütünü iktidar ortağı yaptınız ve devletin mahrem kurumlarını onlara teslim ettiniz. Üstelik devletin istihbarat kuruluşları sizi uyarmasına rağmen. Beslediğiniz ve büyüttüğünüz “ ne istediler de vermedik” dediğiniz FETÖ terör örgütünün 15 temmuz darbesini yapmasına zemin hazırladınız ve yüzlerce vatandaşımızın şehit olmasına, binlercesinin yaralanmasına neden oldunuz. Bunun vebalinden kaçamazsınız.

7)-Dış politikada Türkiye'yi uçurumun kenerına getirdiniz. “sıfır sorun” dediniz etrafımız adeta düşmanlarla sarıldı. “ Esat zulmünü yıkacağız” dediniz, güneyimizde PKK devletçiklerinin oluşmasına zemin hazırladınız. Binlerce masum insanın katledilmesine ve mülteci olmasına neden oldunuz. Hem ülkemize, hem de komşularımıza zarar verdiniz. Bu eylemler de kanunen suçtur.

İŞBİRLİKÇİLİK SUÇTUR

8) Sizin dindarlığınız Kurtuluş savaşına karşı bildiri yayınlayan ve işgalci emperyalistlerle işbirliği yapan sözde “İslam Teali Cemiyeti”nkine benzemektedir. Onlar da kutsal dinimizi kullanarak, halkımızın temiz ve saf inançlarını suistimal ederek, işbirlikçi olduklarını gizlemeye çalışmışlardı. Siz de aynı yoldan gidiyorsunuz. Örnek mi istiyorsunuz, Şimdiki cumhurbaşkanı, o zamanın başbakanı Amerika'nın “ Büyük Orta Doğu prejesinin eş başkanıyım” diyerek ABD'nin ve diğer emperyal güçlerin politikasına destek verdi. Hem de müslüman halklara karşı bunu yaptı. Irak işgali, Libya'nın parçalara ayrılması ve en son Suriye'nin iç savaşa götürülmesinde emperyalistlerle işbirliği yaptı. PKK'nın orada devlet kurmasına zemin yarattı. Bu savaş ve işgallerde binlerce müslüman katledildi. Ve binlerce müslüman kadın, ABD askerleri tarafından tecavüze uğradı. Müslüman ve dindar olan bir iktidar bunları yapar mı ? (Emperyal güçlerle işbirliğine örnek olarak, Tayyip Erdoğan'ın ABD savunma bakanı Paul Wolfitz'e mektup göndermesi, Wall Street Jurnal gazetesinde “ABD askerlerinin Irakta başarılı olması için duacıyız” yazıları, Irak işgali ve Libya saldırılarında Türkiyede'ki askeri üslerin, işgalcilerin kullanımına açılması bolca kullanılmalıdır.)

9-)) İslam dinin özü, hak ve adalettir. Bunu peygamber efendimiz söylemektedir. Siz, islamiyetten önceki Mekke'li müşriklerin yaptıklarını yapıyorsunuz. Maun suresindeki müşrikler gibi riya içindesiniz. Namazınız ve diğer ibadetleriniz gösteriş içindir. Oysa, ibadet gizlidir ve Allah ile kul arasındadır. Her cuma çıkışında basın mensuplarına gösteriş amaçlı demeçler ve açıklamalar yapıyorsunuz. Gerçek bir dindarın buna ihtiyacı olur mu ? Siz, dinin içini de boşalttınız. (onların din söylemlerine karşılık, emperyalizmin işbirlikçisi oldukları sık sık işlenmelidir.)

RÜŞVET VE YOLSUZLUK SUÇTUR

10-)-İktidarınız döneminde yandaş basın, yandaş iş adamı, yandaş ihaleci bir sınıf ve tabaka yarattınız. İhale kanununda onlarca kez değişiklik yaparak, bu kişi ve gruplara haksız kazanç sağladınız. Bunun hesabını mutlaka vereceksiniz. “Rüşveti ve yolsuzluğu kaldıracağız “ diye iktidara geldiniz, sayıştayın denetim yapmasını engelleyerek, yapılan usülsüzlükleri ve yolsuzlıkları kapatmaya çalışıyorsunuz. Eğer dürüstseniz, usulsüz ve yasa dışı bir uygulama yoksa, neden denetimi engelliyorsunuz ?

Konular detaylandırılarak, her biri için bröşür, bildiri basılmalı ve dağıtılmalıdır. Fırsat çıktığında tv ve radyolarda anlatılmalıdır. Bu eylemler ara verilmeden, her gün değişik şehir ve mahallelerde tekrarlanmalıdır. İnsanların olayları unutmasına izin verilmemelidir.

Bu mücadeleden sonra, iktidar, baskılarını artırma yoluna gidecektir. Buna karşı da, hazırlık yapılmalıdır. Onlara, cesaretle ve kararlı bir şekilde halkın örgütlü gücüyle cavap verilmelidir.
Onların anlayacağı yöntem budur. Yoksa, sadece TBMM'de açıklama yaparak, soru önergesi vererek, iktidarın yasa dışı eylemlerine engel olamazsınız. İktidardan da düşüremezsiniz.
Saygılarımla.

Hamdullah Dedeoğlu
07.09.2017
*Paul Wofiftz'e gönderilen mektubun tarihi 04.11. 2002'dir.
*Wal Street Journal Gazetesindeki yazının tarihi 31.03.2003'dür.
* Bu öneriler elektronik posta ile CHP Genel Başkanı sayın KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA DA gönderilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Popular