NASIL MÜCADELE
ETMELİYİZ ?
Son yıllarda ülkemiz
siyasetinin üzerinde din bezirganlarının ağırlığı
hissediliyor. Hiç kimse, dini ve dine ait söylem ve ifadeleri
kullanan bu din tüccarlarına itiraz etme cesareti
gösterememektedir. Bunun nedenlerinden biri, karşı tarafın
kendilerine “ dinsiz” diyecek olmasından korkulmasıdır. Diğeri
de, dini konularda zayıf veya bilgi sahibi olmamalarından
kaynaklanmaktadır. Bu makalemizde bu konuyu işleyeceğiz.
Öncelikle, bugün
iktidarda olan siyasi parti, anayasanın laiklik ilkesini o kadar
çiğnemiştir ki, tarafsız bir yargı olsaydı, bu partinin
yöneticileri hakkında çoktan dava açması gerekirdi.Yine
cumhurriyeti yıkma konusunda çok pervasız eylemlerin içindeler.
Ama, Maalesef yargı bağımsız ve tarafsız olmadığı için, bu
yapılamamaktadır. Parti yöneticilerinin, zaaten sicili de
kabarıktır ve sabıkası bulunmaktadır. O halde, anayasa ve
yasaları uygulamayan ve takmayan bu din satıcılarına karşı ne
yapmalıyız ? Öncelikle ideolojik üstünlüğü ele geçirmeliyiz.
Savunma değil, taarruza geçmeliyiz. Bütün halkımızı seferber
etmeliyiz. Özellikle CHP'li arkadaşların tartışma ve
propagandalarda, aşağda belirttiğimiz konuları işlemesinde
fayda görüyorum.
CUMHURRİYETİ YIKMAK SUÇTUR
1-)Hukuki olarak suç
işliyorsunuz. Dini ve kutsal değerleri kullanarak, anayasayı ve
kanunları ihlal ediyorsunuz. Cumhurriyeti yıkma eylemleri
içindesiniz. Sizin hakkınızda kayıtlara geçmesi için, suç
duyurusunda bulunuyoruz.
2-)Kendinizi dindar
göstererek, yaptıklarınızı gizliyorsunuz ve halkı
kandırıyorsunuz. Eğer gerçekten samimi dindarsanız,
yönetiminizdeki tüm kuruluşları denetime açın. Tarafsız ve
bağımsız denetleme kuruluşları, tüm harcamaları ve ihaleleri
denetlesin.
3-)Hak ve adalet diye
iktidara geldiniz, “mağduruz” dediniz şimdi size muhalif
olanlara karşı, devletin tüm imkanlarını gaddarca
kullanıyorsunuz. (Burada fetö ve pkk terör örgütünden
yargılananlar ayrı tutulmalı. Belgesiz ve delilsiz tutklanan ve
görevinden ihraç edilenler var ise, sahip çıkılmalıdır.) Sözcü
gazetesi ve Cumhurriyet gazetesi çalışanları davası örnek
gösterilebilir.
4--) Cumhurriyetin
nimetlerinden faydalanarak iktidara geldiniz. Geldiğiniz günden
itibaren cumhurriyeti yıkmaya çalışıyorsunuz. Bu hem suçtur,
hem de nankörlüktür. Savunduğunuz padişahlık rejimi olsaydı,
belediye başkanı, milletvekili, başbakan ve cumhurbaşkanı
olabilecekmiydiniz ? Padişahın kulu olurdunuz ve hayatınız
padişahın iki dudağı arasında çıkacak bir kelimeye bağlıydı.
Geldiğiniz yeri ne çabuk unuttunuz. Cumhurriyeti yıkmak da suçtur.
5-) Milli sanayii
tamamen tasfiye ettiniz. Devletin ve halkın malları olan kitleri (Kamu İktisadi Teşekkülleri) yağmaladınız, yabancılara bedavadan sattınız. İç pazarı
yabancıların kontrolüne verdiniz. Küçük esnaf ve zenaatkarları
ezdiniz ve onları üretimden kopardınız. (AVM ve yüksek dükkan
kiraları örnek gösterilebilir.)Bu satışlarla ilgili olarak
iktidara geldiğimizde gerekli araştırmaları yapacağız, eğer
suç bulunursa, hakkınızda devaların açılması için yetkili
makamlara suç duyurusunda bulunacağız.
Ekonomiyi toz pembe
gösteriyorsunuz. İç ve dış borçlar her geçen gün artmaktadır.
İMF'ye borcu ödedik diyorsunuz ama, özel finans çevrelerinden ve
bankalarından (tefecilerden) her gün borç para alıyorsunuz.
(Burada halkın anlayacağı basit bir dil kullanılmalı, aile
bütçesi örnek verilerek basitleştirilmelidir.)
TERÖR ÖRGÜTLERİNE DESTEK SUÇTUR
6-)PKK ve FETÖ terör
örgütünü başımıza bela ettiniz. Siz iktidara geldiğinizde
terör neredeyse sıfırlanmıştı. Onlarla “ çözüm süreci “
adı altında işbirliği yaparak her tarafın bomba ve silahlarla
doldurulmasına yardım ettiniz. PKK terörü nedeniyle,
şehitlerimizin ve ailelerinin iki elleri yakanızdadır.
Yine FETÖ terör
örgütünü iktidar ortağı yaptınız ve devletin mahrem
kurumlarını onlara teslim ettiniz. Üstelik devletin istihbarat
kuruluşları sizi uyarmasına rağmen. Beslediğiniz ve büyüttüğünüz
“ ne istediler de vermedik” dediğiniz FETÖ terör örgütünün
15 temmuz darbesini yapmasına zemin hazırladınız ve yüzlerce
vatandaşımızın şehit olmasına, binlercesinin yaralanmasına
neden oldunuz. Bunun vebalinden kaçamazsınız.
7)-Dış politikada
Türkiye'yi uçurumun kenerına getirdiniz. “sıfır sorun”
dediniz etrafımız adeta düşmanlarla sarıldı. “ Esat zulmünü
yıkacağız” dediniz, güneyimizde PKK devletçiklerinin
oluşmasına zemin hazırladınız. Binlerce masum insanın
katledilmesine ve mülteci olmasına neden oldunuz. Hem ülkemize,
hem de komşularımıza zarar verdiniz. Bu eylemler de kanunen
suçtur.
İŞBİRLİKÇİLİK SUÇTUR
8) Sizin dindarlığınız
Kurtuluş savaşına karşı bildiri yayınlayan ve işgalci
emperyalistlerle işbirliği yapan sözde “İslam Teali
Cemiyeti”nkine benzemektedir. Onlar da kutsal dinimizi kullanarak,
halkımızın temiz ve saf inançlarını suistimal ederek,
işbirlikçi olduklarını gizlemeye çalışmışlardı. Siz de aynı
yoldan gidiyorsunuz. Örnek mi istiyorsunuz, Şimdiki cumhurbaşkanı,
o zamanın başbakanı Amerika'nın “ Büyük Orta Doğu prejesinin
eş başkanıyım” diyerek ABD'nin ve diğer emperyal güçlerin
politikasına destek verdi. Hem de müslüman halklara karşı bunu
yaptı. Irak işgali, Libya'nın parçalara ayrılması ve en son
Suriye'nin iç savaşa götürülmesinde emperyalistlerle işbirliği
yaptı. PKK'nın orada devlet kurmasına zemin yarattı. Bu savaş
ve işgallerde binlerce müslüman katledildi. Ve binlerce müslüman
kadın, ABD askerleri tarafından tecavüze uğradı. Müslüman ve
dindar olan bir iktidar bunları yapar mı ? (Emperyal güçlerle
işbirliğine örnek olarak, Tayyip Erdoğan'ın ABD savunma bakanı
Paul Wolfitz'e mektup göndermesi, Wall Street Jurnal gazetesinde
“ABD askerlerinin Irakta başarılı olması için duacıyız”
yazıları, Irak işgali ve Libya saldırılarında Türkiyede'ki
askeri üslerin, işgalcilerin kullanımına açılması bolca
kullanılmalıdır.)
9-)) İslam dinin özü,
hak ve adalettir. Bunu peygamber efendimiz söylemektedir. Siz,
islamiyetten önceki Mekke'li müşriklerin yaptıklarını
yapıyorsunuz. Maun suresindeki müşrikler gibi riya içindesiniz.
Namazınız ve diğer ibadetleriniz gösteriş içindir. Oysa, ibadet
gizlidir ve Allah ile kul arasındadır. Her cuma çıkışında
basın mensuplarına gösteriş amaçlı demeçler ve açıklamalar
yapıyorsunuz. Gerçek bir dindarın buna ihtiyacı olur mu ? Siz,
dinin içini de boşalttınız. (onların din söylemlerine karşılık,
emperyalizmin işbirlikçisi oldukları sık sık işlenmelidir.)
RÜŞVET VE YOLSUZLUK SUÇTUR
10-)-İktidarınız
döneminde yandaş basın, yandaş iş adamı, yandaş ihaleci bir
sınıf ve tabaka yarattınız. İhale kanununda onlarca kez
değişiklik yaparak, bu kişi ve gruplara haksız kazanç
sağladınız. Bunun hesabını mutlaka vereceksiniz. “Rüşveti ve
yolsuzluğu kaldıracağız “ diye iktidara geldiniz, sayıştayın
denetim yapmasını engelleyerek, yapılan usülsüzlükleri ve
yolsuzlıkları kapatmaya çalışıyorsunuz. Eğer dürüstseniz,
usulsüz ve yasa dışı bir uygulama yoksa, neden denetimi
engelliyorsunuz ?
Konular
detaylandırılarak, her biri için bröşür, bildiri basılmalı ve
dağıtılmalıdır. Fırsat çıktığında tv ve radyolarda
anlatılmalıdır. Bu eylemler ara verilmeden, her gün değişik
şehir ve mahallelerde tekrarlanmalıdır. İnsanların olayları
unutmasına izin verilmemelidir.
Bu mücadeleden sonra,
iktidar, baskılarını artırma yoluna gidecektir. Buna karşı da,
hazırlık yapılmalıdır. Onlara, cesaretle ve kararlı bir şekilde
halkın örgütlü gücüyle cavap verilmelidir.
Onların anlayacağı
yöntem budur. Yoksa, sadece TBMM'de açıklama yaparak, soru
önergesi vererek, iktidarın yasa dışı eylemlerine engel
olamazsınız. İktidardan da düşüremezsiniz.
Saygılarımla.
Hamdullah Dedeoğlu
07.09.2017
*Paul Wofiftz'e gönderilen mektubun tarihi 04.11. 2002'dir.
*Wal Street Journal Gazetesindeki yazının tarihi 31.03.2003'dür.
*Wal Street Journal Gazetesindeki yazının tarihi 31.03.2003'dür.
* Bu öneriler
elektronik posta ile CHP Genel Başkanı sayın KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA DA gönderilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.