ALEVİLERİN CEMLERDE DUA İLE ANDIKLARI SELMAN-I FARİSİ KİMDİR ?
Adından
anlaşılacağı gibi, Selman-ı Farisi-i İran'lı olup, miladi 568
yılında İsfahan'da doğdu. Zengin bir ailenin çucuğuydu. Farsça
dihkan, bizdeki deyimiyle bir toprak ağasının oğluydu. İyi bir
eğitim almıştı. Mazdeizm(Zerdüşt) inancindaydı. Bu dinin
ibadet yerleri olan ateşgedelerde, görevliydi. Farsça'nın
yanısıra, İbranice, Rumca dillerini biliyordu. İran'da bir
hiristiyan kilisesine gidip, oradaki papazdan dini konularda bilgiler
aldı. Bu olaydan sonra, Selman-ı Farisi'nin hayatı tamamen
değişti. Atalarının dinini bırakarak, hiristiyan oldu.
Hirirstiyanlığın merkezi olan şehirlere gitmek üzere, İran'dan
ayrıldı. Önce Musul, Şam ve sonraları da, bugünkü Afyon'a
yakın bir kasabada ünlü bir hiristiyan din aliminin yanında
eğitim aldı. O din adamın söylediği “yeni bir peygamber
bekleniyor. Bu kez Arabistan tarafından olacak ve ibrahimi dini
tebliğ edecek” sözlerinden sonra, bir kervanla birlikte Hicaz
bölgesine doğru yola çıktı.. Yolda kervan sahibi tarafından,
Medineli bir yahudu kabilesi olan Beni Kureyza'dan bir tüccara köle
olarak satıldı.
Selman-ı
Farisi Medine'deyken, Hz. Muhammed'in yeni bir dini tebliğ ettiğini
öğrendi. Ve papazın söylediklerini teyit ediyordu. Ancak, çok
istemesine rağmen, Sahibi kendisini bırakmadı ve Mekke'ye
gidemedi. Hz. Muhammed ile tanışması hicretten sonra gerçekleşti.
Ve tanıştığında hemen müslümanlığı kabul etti. Bu kez de
karşısına yüklü miktarda azad ücreti çıktı. Yahudi tüccar,
üç yüz hurma fidanınn dikilmesi ve bir miktar para karşılığında,
Selman'ı serbest bırakacağını söyledi. Hz. Muhammed
istenilenlerin müslümanlar tarafından yerine getirilmesini istedi.
Yahudi tüccarın istekleri yerine getirildi ve Selman-ı Farisi
hürriyetine kavuştu.. Hz. Muhammed, Selman-ı Farisi'yi Medine'li
Ebu Derda ile kardeş, yani müsahip yaptı. Medine'liler Selman-ı
Farisi'yi tanıdıkça hayran oldular. Medine'ye geldikten sonra,
arapçayı da öğrenmişti. Mazdeizm, Hiristiyanlık, Yahudilik
konularında çok bilgiliydi. Bu nedenle ensar ile Mekke'li
muhacirler arasında “Selman-ı Farisi bizdendir” “yok sizden
değil bizdendir” tartışmaları şiddetlendi. Hz. Muhammed olaya
el koymak zorunda kaldı ve şöyle bir çözüm buldu, “ Selman-ı
Farisi Ehli Beyt'tendir” dedi.
Selman-ı
Farisi, Medine'ye saldırı yapılacağını duyunca, Hz. Muhammed'e
giderek, İran'da şehir savaşlarında kullanılan bir savunma
yöntemi olan hendek kazılmasını önerdi. Öneri ilginç bulundu
ve kabul edildi. Medine'nin etrafına geniş hendekler kazılarak
atların ve develerin geçmesi engellendi. Yirmi gün süren kuşatma
boyunca hendekleri geçemiyen düşman ordusu, geri çekilmek zorunda
kaldı. Medine'dekiler de rahat bir nefes aldılar. Selman-ı
Farisi'nin şöhreti de böylece daha da arttı. Savaşın adı da
tarihe “Hendek” savaşı olarak geçti.
Selman-ı
Farisi, Hendek şavaşından sonra, diğer muharebelere ve Hz. Ömer
zamanında İran'ın fethine de katıldı. İran'ın Medain şehrine
vali olarak atandı. Yaşamından hiç bir değişiklik yapmadı ve
halkın teveccühünü kazandı. Büyük bir saygı gördü. Miladi
656 yılında, Bu şehirde vefat etti ve burada toprağa verildi.
Dördüncü
Murat zamanında, Selman-ı Farisi türbesine önem verilmiş, bakım
ve onarımı yapılmıştır. Ve türbenin yakınında Selman-ı Pak
kasabası oluşmuştur.
Selman-ı
Farisi'nin ayrıca, Mardin'in Nusaybin ilçesinde de birer makam
türbesi bulunmaktadır.
Selman-ı
Farisi, Peygamber efendimizi tıraş etmesi nedeniyle de,
berberlerin piri olarak kabul edilir.
Yukarıda
kısaca Selman-ı Farisi'yi anlattık. Ancak bizim yaptığımız,
özetin, özetidir. Selman-ı Farisi'yi anlatmaya elbette, ciltler
yetmez. Kendisi her zaman Ehli-Beyt'e sadık kaldı ve büyük
hizmetleri oldu. Alevilerin dualarında on yedi kemerbest içinde onu
anmasının nedeni budur. Biz de, kendisini saygı ve hürmetle
anıyoruz.
Yazan:Hamdullah
DEDEOĞLU
05.06.2017
Kaynak:İslam
Ansiklopedileri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.