İSLAM’IN
ÖZÜ-DİREĞİ NAMAZ MI ?
Son
yıllarda, cuma namazları öncesinde, hemen hemen bütün vaaz ve
hutbelerde “ namaz islamiyetin özü ve direğidir” sözlerini
duymaktayız. Peki, bu sözlerin doğruluk payı var mı ?
Bu sorunun cevabını Kur’an’ı Kerim’de bulabiliriz. Mekke’deki “müşrikler” in kıldıkları namazla ilgili olarak, Hz. Muahammed’e inen MAUN suresinden başlayalım.
Bu sorunun cevabını Kur’an’ı Kerim’de bulabiliriz. Mekke’deki “müşrikler” in kıldıkları namazla ilgili olarak, Hz. Muahammed’e inen MAUN suresinden başlayalım.
“ Gördün mü o, dini yalan sayanı ?
İşte
odur yetimi itip kakan,
Yoksulu
doyurmayı özendirmez o.
Lanet
olsun o namaz kılanlara-dua edenlere ki,
Namazlarından
gaflet içindedir onlar !
Riyaya
sapandır onlar, gösteriş yaparlar.
Ve
onlar, kamu hakkının yerine ulaşmasına-zekata-yardıma-iyiliğe
engel olurlar. “
(Prof. Dr.Yaşar
Nuri Öztürk, Kur’an’ı Kerim’in Türkçe meali)
Bu
ayetlerden de anlaşılacağı gibi, İslamiyetten önce cahiliye
döneminde de namaz vardı. Yani, “ müşrik” lerde namaz
kılıyordu. Yahudilikte, Hiristiyanlıkta ve Zerdüştlük inancında
da namaz ibadeti bulunuyordu. Bu konuyla ilgili olarak, eski diyanet
işleri başkanlarından Prof. Dr. Süleyman Ateş şöyle
yazmaktadır:
“HİRİSTİYAN
SÜRYANİLER BEŞ VAKİT NAMAZ KILAR”
”
Namaz bütün ilahi dinlerde vardır. İslam’dan önce Araplarda da
vardı. Maun suresinde huzursuz, gafletle namaz kılan, gösterişçi
cahiliye Araplarının davranışları kınanmaktadır.
Yahudilik’te
ve Hiristiyanlık’ta namazın olmadığı sanısı da doğru
değildir. Yahudilikte de beş vakit namaz vardır. Şeklinin biraz
farklı olması önemli değil, önemli olan Allah’ı anmak üzere
bir ibadetin yapılmasıdır. Hirirstiyanlıkta da namaz vardı.
Bochum’da tanıştığım dindar bir Hiristiyan her gün üç vakit
ibadet yaptıklarını söyledi. Ancak, Hirirstiyanlık çeşitli
mezheplerle değişimlere uğradı. Pazar günkü toplu ayin onlarda
önemlidir. Güney Anadolu ve Suriye’de bulunan Süryanilerde de
aynen bizde olduğu gibi, beş vakit, hatta yedi vakit ibadet vardır.
“ (6 Temmuz 2006, Vatan gazetesi)
Yukarıda
belirttiğimiz gibi, Zerdüştlük inancında da namaz kılmak vardı.
Ankara Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Cahit Can, “
Zerdüştçülükte Namaz “ bölümünde şunları yazmaktadır:
“
Zerdüştçülükte de, günde beş defa namaz kılınır. Sabah
namazının Zerdüştçülükte özel bir yeri olduğundan ve sabah
namazını da insanlara horoz kaldırdığından, bu hayvan kutsal
kabul edilir. Asıl kıble güneştir. Güneş olmadığı zaman
ateşe yönelinir. Önceleri ibadet açıkta yapılırken, daha sonra
ateşgahlarda yapma usulu yerleşmiştir. “ (A. Ü. Hukuk
Fak.Dergisi, 1968, cilt 1-2 sayfa, 278)
Gerek,
Kur’an’ı Kerim’den aktardığımız ayetlerden olsun,
gerekse, bilim insanlarının yazdıklarından da anlaşılacağı
gibi, “ namaz islamiyetin özü ve direğidir” anlayışının
doğru olmadığı ortadadır. O halde, bu anlayış neden öne
çıkarılmaktadır ? Bunu, sadece yanlış bir yoruma bağlayabilir
miyiz ? Sorunun cevabı kesinlikle ” hayır “ olacaktır. Bu
anlayışı ısrarla savunmak, insanoğluna iyilik, güzellik,
yardımlaşma ve adaletli olmayı öğütleyen Hz. Muhammed’in
tebliğ ettiği dinin içini boşaltmaktır. Daha önceki dinler
nasıl amacından saptırılmışsa, aynısı tekrarlanmak
istenmektedir. Bu yorumun esas sahibi İngilizlerin beslemesi olan ve
Suud’ların bağlı bulunduğu “ VAHABİ” liğin kurucusu olan
Abdulvahap’tır. Takipçileri, tarihte olduğu gibi efendilerine
hizmet etmeye devam etmekteler. İyi niyetli olanlara, bu şahsın
Osmanlıya karşı, İngiliz emperyalistleriyle nasıl işbirliği
yaptığını araştırmalarını öneririm.
Saygılarımla.
30.10.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.