FETÖ ARTIKLARI VE ALEVİ DÜŞMANLIĞI
İktidarı destekleyen basın-yayın organlarındaki Fetö artıkları, bulundukları mevki ve makamlarda yeniden Alevi düşmanlığı üzerinden kendilerine alan açmak istiyorlar. Yeniden diyorum çünkü bu artıkların hocaları, 2007 ve 2008 yılında “Orduda Alevi cuntası var” yalanı ve iftiraları ile Kemalist ve Atatürk Milliyetçilerini hedefe koymuşlardı.
Ergenekon ve Balyoz adlı davalarla bunları tasfiye ederek yerlerine kendi adamlarını getirmişlerdi. Her iki davada kullandıkları argüman “Bunlar Alevi, orduyu ele geçirip, cunta kurmuşlar” iftirasıydı. Örneğin; Balyoz davasında yargılanan eski İstanbul 1. Ordu komutanı emekli orgeneral Çetin Doğan’a, Ergenekon davasında yargılanan gazeteci Tuncay Özkan’a “sen Alevi misin?” diye soru sormuşlardı. Her ikisi de Alevi bir aileden gelmiyordu. Verdikleri cevap doğal olarak “hayır” olmuştu. Aslında kumpasçılar da bunu biliyordu. Ama, amaç başkaydı. Amaç, Alevileri hedef göstererek, toplumun yüzde 60-70’ini meydana getiren Ehli-Sünnet mezhebine mensup kamuoyunun desteğini almaktı.
İşte bu Fetöcüler yine aynı şekilde yargıyı ele geçirmek için “Yargıda Alevi cuntası var” yalanı ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu değiştirerek kendilerine alan açmışlardı. Bu kampanyayı yürütürken de 1994-95 yıllarında Adalet bakanlığı yapmış olan Alevi bir aileden gelen Mehmet Moğultay’ın ismini kullanmışlardı.
Bu Fetöcülere göre, Alevi olmak bir suçtu. Bunlara göre Alevilerin devlette görev alması da doğru değildi. Zira, bunlara göre, Alevilik İslam dışıydı. Dolayısıyla devlette görev almaları sakıncalıydı. Yaptıkları cemaat toplantılarında bunu çekinmeden söylüyorlardı.
Son günlerde gerek yazılı gerek görsel yayın organlarında Suriye’deki Arap Alevilerinin hedefe konulduğuna şahit olmaktayız. Amaç, yine aynı Fetö taktikleri ile hedefe ulaşmaktır. Yani, Emperyalistlerin ve Siyonistlerin desteği ile iktidara getirilen eski El Kaide-İşid militanı Collani’ye alan açmak ve ona destek olmaktır. Çünkü; emperyalist efendilerinden aldıkları talimat gereği bunu yapmakla görevlendirilmişler. Bunu gerçekleştirmek için Türkiye’deki nüfusun çoğunluğunu oluşturan Ehli -Sünnet kesimin desteğini almak gerekiyor. Onun için Alevileri hedefe koyuyorlar. Nasıl ki; Mehmet Moğultay'ı adalet bakanlığında“Alevi cuntası” kurmakla suçlamışlardı. Bu kez de Beşar Esad üzerinden tüm Nusayri-Arap Alevilerini hedefe koyuyorlar. Yapılan katliamlara da Esad'ın Aleviliğini kılıf yapıyorlar.
Halbuki, Esad döneminin Şeyhülislam’ı, Genel Kurmay Başkanı, Başbakanı, hatta Beşar Esad’ın eşi Sünni Hanefi mezhebi mensubuydular. Beşar Esad’ı iktidarda tutan da Arap milliyetçisi olan BASS partisiydi. Partide her mezhepten üye olduğu gibi, Hristiyan dinine mensup Araplar da vardı. Ama, kumpasçılar için bu önemli değildi. Önemli olan Beşar Esad’ın Alevi olmasıydı. Amaç aslında Beşar Esad da değildi. Amaç, Esad üzerinden emperyalist efendilerinin talep ettiği yeni Ortadoğu projesine destek olmaktı. Yani, İsrail’in güvenliğinin sağlanması, petrol ve doğal gaz kaynaklarına emperyalistlerin doğrudan sahip olmasıydı.
Nitekim; Beşar Esad’ın başına gelenlerin aynısı Libya lideri Kaddafi ve Irak lideri Saddam Hüseyin’in başına gelmedi mi? Kaddafi ve Saddam Alevi miydi? Tabi ki değillerdi. Her üç liderin ortak özelliği Arap milliyetçisi olmaları, Filistin davasına destek vermeleri ve doğal kaynaklarının denetimini kendi ellerinde tutmak istemeleriydi.
Bu işbirlikçiler, emperyalistlerin Kaddafi ve Saddam’a yaptıkları saldırılarda da aynı görevi üstlenmişlerdi. Binlerce insanın katledilmesine destek olmuşlardı. İşte bu Fetö artıkları ve onlara destek olanlar bu kez de Collani'ye destek olmak için çırpınıp durmaktadırlar. Zira emperyalistlerin Suriye'deki adamı Collani idi.
Bunlar arkalarındaki emperyalist güçlere güvendikleri için pervasızca yazıp, konuşabilmektedirler. Hele bir tanesi var ki, tüm Nusayri -Arap Alevilerine çok affedersiniz “köpekler” diyerek hakaret edebilmektedir. Bu şahıs herhalde meydanı ya boş bulmuş ya da arkasındaki efendilerine çok güveniyor. Ancak bu arkadaş anlaşılan şimdiye kadar hep köpeksiz köyde değneksiz dolaşmış. Ama bir gün karşısına hiç sevmediği bir "sokak köpeği" çıkarsa ne cevap verecek merak ediyorum.
Bugün, emperyalistlerin projelerinde görev alanlar, geçmişte de aynısını yapmışlardı. Ama başaramamışlar, efendileri ile birlikte yenilmişlerdi. Tarih yine tekerrür edecek. Ama biraz zaman gerekecek. Tarihi yazanların, haklılar ve mazlumlar olduğu bir kez daha görülecektir.
Hamdullah Dedeoğlu
10.03.2025.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.