27 Mart 2021 Cumartesi

KUR'AN'DAKİ AYETLERİN HEPSİ DİN Mİ?


 KUR'AN'DAKİ AYETLERİN HEPSİ DİN Mİ?

Bugünkü makalemizde Kur'an'da yer alan ayetlerin hepsi din mi? Sorusuna cevaplar vermeye çalışacağız.

Öncelikle din nedir? Sorusuna cevap vermemiz gerekecektir. Bütün dinler bir inanç sistemidir. Yani Tanrıya iman etmeyi ve imanın gereği olarak ibadetlerin nasıl yapılacağıni kapsar. Tanrıya iman etmeden, ibadet olmaz. Önce iman etmek, daha sonra da inancın getirdiği ibadetleri yerine getirmek gerekir. O halde, Kur'an'daki iman ve ibadetler dışındaki ayetler nedir?  Bu ayetlerin bir kısmı peygamberlerin yaşadıkları ve o dönemde meydana gelen olaylar anlatılarak dersler alınması amacını taşır. Diğer bir kısmı da, İslam şeriatını, yani islam hukukunu, gelenek ve goreneklerini kapsamaktadır. Bugünkü anlatımla kanunlar, örf ve adetlerdir. Bu görüşün zıddı olarak, eğer bütün ayetleri din olarak kabul edersek, yüce yaradanın tek din, tek peygamber göndermesi gerekmez miydi? Tanrının binlerce peygamer göndermesinin nedeni, değisen üretim ilişkileri ve buna bağli olarak değişen toplumsal ilişkilerdir. Büyük İslam bilgini Ebu Hanife'nin (İmamı Azam) ifadesiyle, "Dinler değişmez. Şeriatler (hukuk-kanun-yasa) değişir. Bu nedenle, her peygamberin Şeriatı farklı farklıdır. Ancak din tektir." İmamı Azam'ın bu sözlerini açacak olursak, iman ve ibadet dışındakiler toplumların gelişim ve değişim surecinde şartlara uygun hale gelir. Nitekim peygamber efendimiz de Mekke ve Medine'de ortya çıkan sorunlar karşısında, günün şartlarına uyan uygulamalara gitmiştir. Peygamber efendimize inen ayetler de bu uygulamalarla uyumludur. Mekke ve Medineli müslümanların kardeş ilan edilmesi, kadının boşanması durumunda haklarının verilmesi, kölelerin azat edilmesi ile ilgili ayetler buna örnek gösterilebilir.

İslamiyetten önce bu uygulamaların hiç birisi yoktu. Bu uygulamalar ve kararlar zorunluluktan geliyordu. Yani değişen şartlardan, değişen toplumsal ilişkilerden kaynaklanıyordu. Bir diğer örnek ise, Kur'an'da yer alan Yahudi, Hıristiyan ve Çöl Arapları (Bedevi) ile ilgili ayetlerdir. Bu ayetlerde Yahudi, Hıristiyan ve Bedevi kabilelerin İslama karşı aldıkları tutum ve eylemleri ile ilgilidir. Bu ayetlerin 21. Yüzyılda da geçerli olduğunu söyleyebilir miyiz? Elbette ki söyleyemeyiz. Çünkü tarihsel şartlar değişmiştir. Bugünkü dünyada Yahudi, Hıristiyan ve müslüman topluluklar ortak sorunlar için birlikte çözüm üretmektedirler. İman ve ibadetler dışındaki ayetlerin değişmez olduğunu savunmak, bugünkü dünyayı anlamamak, bin dört yüz yil önceki toplumsal düzenin devam ettiğini söylemekle eş anlamlıdır. Yine konumuza devam edecek olursak, bugünkü buluş ve icatların büyük çoğunluğu Hiristiyan ve yahudiler tarafindan yapılmıştır. Müslümanların bunu reddedip, kullanmaması mı gerekir? Cevabımız elbette ki hayırdır. 

Sonuç olarak, dinin esaslarını iman ve ibadetler oluşturur. Ancak toplumları düzenleyen kanun ve yasalar değişiklige uğrar. Aksini savunmak değişim ve gelişmeyi reddetmektir. Bu değişim ve gelişmenin motoru akıl olmuştur. Kur'an'da aklın kullanılmasi ile ilgili onlarca ayet bulunmaktadır. İnsanlardaki akıl olmasaydı, bugünkü değişim ve gelişim de olmazdı. Değişim ve gelişim tüm hızıyla devam ediyor. İslam dünyasıninda bir an önce bunu yakalaması gerekiyor. Aksi taktirde,  sömürülmeye ve ezilmeye devam edecektir.

Saygılarımla.

Hamdullah Dedeoğlu

27.03.2021.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Popular