21 Eylül 2019 Cumartesi

MAZENDERAN EYALETİNDEKİ EHLİ BEYT MENSUPLARI VE CANBEK AŞİRETİ

MAZENDERAN EYALETİNDEKİ EHLİ BEYT MENSUPLARI VE CANBEK AŞİRETİ

Prof. Dr. Faruk Sümer hocanın  “ OGUZLAR-TÜRKMENLER”  adlı kitabını okurken “ İran’da yaşayan Türkmen asıllı oymaklar ile ilgili listeler” bölümünde İngiliz asıllı seyyah Lady Shell’in  “Mazenderan Oymakları”  kısmında yer alan “ Can Beğlü “ ismi dikkatimi çekti. Seyyah Shell, Türkçe konuşan bu cemaatin elli hane olduğunu belirtmektedir. Bu bilgiden sonra  Can beğlü-Canbek, ya da Osmanlı kayıtlarındaki adıyla Cihanbeyli aşireti ile Mazenderan bölgesi arasındaki bağı merak ettim. Cihanbeyli aşiretinin İmam Rıza ocağı taliplerinden olması bu merakımı daha da artırmıştı. Elde ettiğim bilgilerin özetini size sunmak istedim. Önce, İran’ın Mazenderan eyaletinin kısa bir tarihçesini anlatalım:

MAZENDERAN NERESİ ?

İran İslam Cumhuriyeti’nin otuz bir eyaletinden biri olan Mazenderan eyaleti, Hazar denizinin güneyinde yer almaktadır. İran platosuyla arasında Elburz dağları bulunmaktadır. Elburz dağlarının en yüksek noktası olan  Nehavend (5.610 metre ) Mazenderan sınırları içinde kalmaktadır. Mazenderan’ın batısında Gilan (eski adı Deyleman), kuzey doğusunda Kuzey Horasan, kuzeyinde Hazar denizi, güneyinde ise, Tahran eyaleti yer almaktadır. Nüfusu 2016 sayımına göre, 3.283.582 ‘dir. Amerika Birleşik Devletleri istihbarat örgütü CİA’ye göre, nüfusun yüzde 90’nını yerli halk (Mazenderi) yüzde yedisini Fars kökenli, yüzde üçünü ise Azerbaycan Türkleri oluşturmaktadır.

Mazenderan eyaletinin İslam fetihleri dönemindeki adı Taberistan’dır. “ Taber “  Farsça’da balta demektir. Ormanlık bir bölge olduğu için bölgede yaşayanlar eskiden geçimlerini sağlamak için odun satarlarmış. Türkçeye çevirirsek “ Baltacıların memleketi” anlamına gelmektedir. 15. Yüzyıldan sonra adı  “ Mazenderan” olmuştur. İran’ın portakal ve limon ihtiyacı bu bölgeden karşılanmaktadır. Ayrıca pirinç ekimi ve balıkçılık da yapılmaktadır.

TABERİSTAN’DA EHLİBEYT MENSUPLARI

Taberistan ve Deyleman (Gilan-Deylem bölgesi), İslam ordularına karşı en şiddetli direnç gösteren bölgelerdi. Uzun çarpışmalardan sonra ele geçirildi. Ancak inançlarından asla vaz geçmemişlerdi. Taberistan ve Deylaman bölgesindekilerin büyük çoğunluğu, Mecusi-Zerdüşt dinine mensuptu.

Ehlibeyt mensupları baskı ve zulümler nedeniyle,Gerek Emeviler, gerek Abbasiler döneminde çok sayıda isyan hareketine önderlik yapmışlardı. Emevi iktidarını da Abbasilerle kurdukları ittifak sayesinde yıkmışlardı. Ancak amca çocukları olan Abbasiler de bir süre sonra, Emevilerle aynı politikaları yürürlüğe koydular. Bunun üzerine, Ehlibeyt mensupları onlara karşı da halkın yanında yer alarak isyanlara destek verdiler. Kerbela’dan sonra en büyük ikinci katliam Mekke’ye altı mil uzaklıkta Fah vadisinde Abbasiler döneminde Miladi 786 yılında meydana geldi. Buradaki çatışmada onlarca Ehlibeyt mensubu katledildi. Bu katliamdan iki kişi kurtulabilmişti. Biri Yahya bin Abdullah, diğeri de kardeşi İdris bin Abdullah’tı. Yahya bin Abdullah canlarını kurtarmak için Deyleman bölgesine, İdris bin Abdullah ise, kuzey Afrika’ya kaçtı. İdris bin Abdullah Fas’ta “ İDRİSİLER” devletini kurdu. Yahya bin Abdullah ise, Deyleman, Taberistan ve Horasan’da üç yıl dolaştıktan sonra halifenin yazılı af beyanıyla Mekke’ye döndü. Ancak halife Hadi sözünden durmayarak Yahya bin Abdullah’ı katletti.

Fah katliamından sonra çok sayıda ehlibeyt mensubu halifelik merkezinden uzakta ve denetimi zor olan bölgelere sığındılar. Bunların başında Horasan, Taberistan ve Deyleman geliyordu. Özellikle de Halife Me’mun’un kendisinden sonraki halife olarak 8. İmam Ali Er Rıza’yı ilan etmesi, ancak daha sonra zehirleterek katletmesi bu göçleri daha da artırmıştı. Halife Mütevekkil döneminde Hem Hz. Hüseyin’in, hem de Hz. Hasan’ın torunları bu bölgelere sığınmak zorunda kaldılar. Bunlar arasında 8. İmam Ali Er Rıza’nın çocukları ve torunları da bulunuyordu.

ZEYDİLER ALEVİ DEVLETİ

Göç eden ehlibeyt mensupların çoğu Taberistan-Deylaman sınırında yer alan Rüyan bölgesinin Kelar ve Şalus şehirlerine yerleşmişlerdi. Buradaki itibarları yüksekti. Daha önce islam dinin kabul etmeyen yerli halk ehlibeyt mensupları aracılığı ile gönüllü olarak islam’a geçmeye başladı. Ancak, Abbasi-Ehlibeyt çatışmasında her zaman ehlibeyt tarafını desteklemeyi de kendilerine ilke edindiler. Zira, Abbasileri ortak düşmanları olarak görüyorlardı.

Abbasi halifesi Billah, başarılarından dolayı Bağdat emniyet müdürünü Taberistan’a vali olarak atadı. Vali Tahiri bin Muhammed Abdullah’a, Rüyan bölgesinde büyük arazileri işletme hakkını verdi. Oysa bu araziler Deylaman ve Taberistan halkının en önemli geçim kaynaklarından biriydi. Hayvanlarını bu arazide otlatıyor, yakacaklarını da buradaki ormanlardan elde ediyorlardı. Bu son olay bölge halkını tamamen Abbasi’lerin aleyhine çevirdi. Yerli halktan “ Rüstem oğulları “ adıyla nam salmış olan iki kardeş Muhammed ve Cafer araziyi işletmek için gelen görevlileri zor kullanarak kovdular. Yörenin ileri gelenleri Taberistan ve Horasan’dan kendilerine karşı asker gönderileceğini tahmin ederek Deyleman bölgesindeki tanınmış ailelerden yardım talep ettiler. İstekleri kabul edildi. Ancak bölge halkını tümden kucaklayacak bir lider gerekiyordu. Bunun üzerine, Alevi önderlerden ehlibeyt mensubu Muhammed bin İbrahim’den liderlik yapmasını istediler. O da kendisinin bunu yapabilecek durumda olmadığını, onlara Rey’de (Tahran) bulunan Hasan bin Zeyd’i önerdi. Bir heyetle Hasan Bin Zeyd’e yazılı olarak teklif yapıldı. Teklifi kabul eden Hasan Bin Zeyd hemen yola çıktı. Rüyan’ın en büyük şehri olan Kecur’da coşkuyla karşılandı. Karşılayanlar arasında bölgedeki tüm ehlibeyt mensupları da bulunuyordu. Hasan bin Zeyd Taberistan ve Deyleman’da tanınmış ve ileri gelen tüm ailelere heyetler göndererk destek istedi. Hepsi de olumlu cevap verdi.

Hasan bin Zeyd yeterli desteği sağladıktan sonra, valinin oturduğu Amul şehrine doğru hareket etti. Şehir dışında meydana gelen çatışmalarda Hasan bin Zeyd’in ordusu üstün geldi ve baş şehiri Amul ele geçirildi. Hasan Bin Zeyd Amul’e girdiğinde, şair Harun bin Muhammed şu şiiri okuyordu:

“Allahü Ekber, bütün kötülükler silinip gitti.
Taberistan’ı bir nur aydınlattı.
Hasan bin Zeyd kılıcını çekince,
Zulüm çığırtkanları çekilip gitti. “

Hasan bin Zeyd komutasındaki ordu Abbasi  valisinin gönderdiği orduyu da yenerek Sari kentini de ele geçirdi. Bu olaydan sonra, bölge halkının kendisine olan güvenleri daha da arttı. Takvimler miladi 864 yılını gösterdiğinde Deyleman ve bütün Taberistan Abbasilerin işgalinden kurtarılmıştı. Hasan bin Zeyd devletini ilan ettikten sonra bütün bölge halkına araziler dağıttı. Sulama kanalları açtı. Köylüler imece usulü ile tarım ve hayvancılık yapmaya başladılar. Üretimle birlikte bölgenin  refahı da arttı.

Hasan bin Zeyd’in  Alevi devleti kurmasından sonra, Suriye’den, Hicaz’dan ve Irak’tan üç yüze yakın ehlibeyt mensubu Taberistan’a geldi. Hasan bin Zeyd gelenlere  yetkiler vererek onları şehir ve kaleleri yönetmekle görevlendirdi. Ehibeyt mensuplarının bölgedeki sayısının artması ile birlikte Mecusi dinine mensup yerli halk İslamiyeti daha fazla benimsedi

Hasan Bin Zeyd’in kurduğu alevi devleti altmış dört yıl yaşadı. Miladi 928 yılında Samaniler tarafından yıkıldı. Ancak Zeydi alevi devletinin devamı olan devletler kısa aralıklarla Deylem ve Gilan bölgelerinde  bağımsızlıklarını 16. Yüzyıla kadar devam ettirdiler.

MAZENDERAN VE CANBEK AŞİRETİ

Mazenderan ismi nereden gelmektedir ? Mazen kurmanç dilinde büyük anlamındadır. “ Bıronge mazen” gibi. (büyük kardeş anlamına gelmektedir.) “ Der” hem Farsça’da hem de Kurmanç dilinde kapı demektir. “Mazen-der” birleştirildiğinde “ büyük kapı “ anlamına gelmektedir.  “An “ eki ise, Farsça’da çoğul eki olup, Türkçedeki ler-lar gibidir. Mazenderan “ büyük kapılılar” anlamında bir aidiyeti belirtir. Mazenderan bölgesi Orta Asya ve Horasan bölgesinden batıya gidilen yol üzerindedir. Yani, “batıya açılan büyük kapı” anlamında kullanılmış olabileceği akla gelmektedir.  Bu bizim bir varsayımımızdır. Kesin böyledir diyemiyoruz. Sadece tahminlerde bulunuyoruz. Bunu belirtelim.

Can bek aşireti içinde buna benzer tahminlerde bulunabiliriz. “ Can” hem Türkçede hem de Farsça’da vücut-beden anlamındadır.” Bek” kelimesi ise, hem Kurmanç dilinde hem de Türkçe’de  “sağlam, dayanıklı, kuvvetli “ anlamlarına gelmektedir. Birleştirildiğinde  “dayanıklı vücut”  “ sağlam vücut “ anlamlarını içermektedir. Can beklü denildiğinde ise, “ sağlam vücutlu” “ dayanıklı vücutlu”    ile bir aidiyet belirtilmektedir.

 İngiliz gezgini bayan Lady Shell’in İran’daki Türkmen oymakları içinde Mazenderan eyaletinde “Can beğlü” cemaatine mensup olup Türkçe konuşan 50 hane bulunduğunu yazdığını belirtmiştik. Bayan shell bu sayıyı 19. Yüzyılın ortalarında, yani 1850 ‘den sonra İran’a yaptığı seyahatindeki gezi notlarında belirtmektedir. Hepimizin bildiği gibi yerleşik düzene geçildiğinde, aşiret bağları çözülür, aileler aşiretten koparak değişik yerlere göç edebilirler. Ya da asimile olabilirler. Dolayısıyla bu sayının elli hanenin çok üzerinde olması muhtemeldir.

Gelelim Can bekli aşiretinin Anadolu’ya nasıl geldiği konusuna.  Moğollar, Horasan ve İran’ı istila edince, Harzemşahlar devletine son verdiler. (M. 1231) Mazenderan bölgesi de o tarihte Harzemşahlar’ın hakimiyetindeydi. Harzemşahların prensi Celalettin, babası gibi silik ve korkak biri değildi. Moğollarla son ana kadar savaşmıştı. Hatta, onları Afganistan-Hindistan sınırında yenmişti. Ancak üzerine daha büyük ordular gelince, batıya doğru çekildi. Ve Anadolu’ya kadar geldi. Tarihçiler Dersim bölgesine kadar geldiğini bile yazmaktadırlar.Tahminimize göre bu çekilme sırasında Mazenderan bölgesinde bulunan Can bekli aşiret mensupları da Celalettin Harzemşah’la birlikteydi. (Bu tahminimiz Doç Dr. Muammer Gül ve Buket Yaşa Şahin'in Harzemşahlarla ilgili yazdıkları bilimsel makalelerle de doğrulanmıştır.) Can beklilerle birlikte ehlibeyt mensupları da bulunuyordu. Tunceli’deki İmam Rıza ocağı dedeleri de Pertek kazasına geliş tarihi olarak 13. Yüz yılı belirtmekteler. Dolayısıyla bu bilgi tahminimizi doğrulamaktadır.

Can bekli aşiretinin yerleştiği bölge de Harput sınırları içinde yer alıyordu. 16. Yüzyıldaki Osmanlı kayıtları da Can bekli aşiretin Harput’da olduğunu teyit etmektedir. İmam Rıza ocağına mensup dedelerin bugün hala yaşadıkları Sün  köyü 16. Yüzyılda Harput sancağı sınırları içinde bulunmaktadır. Yine 1838’daki Zile kazasına bağlı Kızılkünbed (Aydıncık) nüfus kayıtlarında da Cihanbeyli aşiretine rastlamaktayız. Dr. Ebubekir Güngör’ün arşivlere dayanarak yazdığı “ Nahiyeyi Kızılkünbed Nüfus defterleri” incelemesinde Cihanbeyli aşireti için ayrı bir bölümde altı köy ve üç mezrada 207 hane 557 nüfus gösterilmektedir. Mezraların içinde bugün Çekerek ilçesine bağlı  olan Kırkdilim köyünün ismi de geçmektedir. Kırkdilim köyü, İmam Rıza ocağına  mensup dedelerin yaşadıkları bir köydür. Aynı sayımda Cihanbeyli aşireti mensuplarının yaşadığı “ Üzümlük “ kışlağında bir şahıs nüfus defterine şöyle yazılmıştır : “ Harputlu Mehmed bin Abdullah, uzun boylu, kır sakallı, yaş 60.”   Bu bilgiler İmam Rıza ocağı ile Cihanbeyli aşireti arasında bir bağ olduğunu doğrulamaktadır. Sivas Kangal ilçesindeki Canbek aşiretinin İmam Rıza ocağına bağlı olması da bunu teyit etmektedir.

Cihanbeyli aşireti konar göçer olduğu için, kışı Halep eyaletindeki kasaba ve köylerde,  Yazı ise, Harput civarındaki yaylalarda geçiriyorlardı. Halep, o tarihlerde Memlukluların hakimiyetindeydi. Türkmenlerin desteği ile Moğolları Suriye topraklarında  durduran da onlardı. Malatya, Urfa, Adıyaman, Antep ve Antakya, Halep eyaletinin kazalarıydı. Konar-göçerler, Erzurum’dan, Şam ovalarına kadar olan bölgede gelip-gidiyorlardı. Çok uzun ve geniş bir bölgeyi kullanıyorlardı.

Cihanbeyli, bir aşiretler federasyonuydu. Bünyesinde çok sayıda aşiret barındırıyordu. Bunlardan bazıları şunlardır: Ömeranlı, Barçikanlı, Herdili, Keleçorlu, Deranlı, Dirzanlı ve Zeyveli.

Makalemizi şimdilik burada bitiriyoruz. Cihanbeyli ile ilgili yeni bilgiler edindiğimizde yazmaya devam edeceğiz.

Saygılarımla.
Hamdullah Dedeoğlu
21.09.2019

*** Dr. Recep Albayrak "İran Türkleri" adlı eserinde Tahran eyaletine bağlı Demavend, Har ve  Mazenderan Vilayetinde "Can beglü"aşiret mensuplarının yaşadığını belirtmektedir. (Sayfa, 249-254)

***Cihanbeyli aşireti ile Harzemşahlar ilişkisi için, "İMAM RIZA OCAĞININ CİHANBEYLİ İLE BAĞLANTISI NEREDEN GELİYOR?" adlı makalemizde daha geniş bilgiler bulunmaktadır.

Kaynaklar:
-Doç.Dr. Hasan Yaşaroğlu, Taberistan Zeydileri
-Prof. Dr. Faruk Sümer, Oğuzlar-Türkmenler
-Hüseyin Yalçın, Alevilik Tarihi
-Diyanet İşleri Başkanlığı Vakfı İslam ansiklopedisi, Taberistan ve Zeydiler
-Anadolu Rum Eyalaeti 387  Numaralı Muhasebe defterleri 1530, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü
-998 Numaralı Muhasebeyi Vilayeti Diyarbekir, Arab ve Zülkadriye defteri 937/1530 Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yayınları.
-Dr. Ebubekir Güngör, Kızılkünbed Nüfus defterleri, 1838-1841, Aydıncık Belediyesi yayınları
-Cevdet Türkay, Osmanlı İmparatorluğu'nda Oymak, Aşiret ve Cemaatler

Ek:
-Harzemşahlar Devleti haritası
















14 Eylül 2019 Cumartesi

KURMANÇ DİLİ PEHLEVİCE’NİN BİR LEHÇESİ Mİ ?

KURMANÇ DİLİ PEHLEVİCE’NİN BİR LEHÇESİ Mİ?

 Daha önceki makalelerimizde Kurmanc dilinin klasik Farsça ile olan ilişkisini yazmıştık. Bugün ki yazımızın konusu Fars dillerinin kısa bir özetini yaptıktan sonra, Sasani imparatorluğu döneminde konuşulan Pehlevice ile Kurmanc dili arasındaki benzerliklerinden örnekler vereceğiz.  Kaynaklarımız Atatürk Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Nimet Yıldırım’ın kaleme aldığı “İRAN DİLLERİ” adlı makalesi, Rosan Hayıg-Birgitte Werner'in “Zazaca-Türkçe sözlük” adlı eseri ve Prof. Dr. Mehmet Kanar’ın “Farsça Dilbilgisi “isimli kitabı olacaktır.

 Nimet hoca makalesinde, Hint-Avrupa dil grubu içinde yer alan Farsçayı yazı dili olarak üç döneme ayırmaktadır.

 1-Eski Farsça: Ahamenişler döneminde çivi yazısıyla yazılan dönem. (M.Ö. 550-330)

2-Orta Farsça: Sasani İmparatorluğu dönemindeki yazı dili olan Pehlevice. (M.S. 224-650)

3-Yeni Farsça: X1. Yüzyılda Firdevsi tarafından Dari ve Pehlevi lehçesi esas alınarak oluşturulan bugün ki Farsça.

Nimet hoca Farsça’yı üç ayrı döneme ayırdıktan sonra, Hint-Avrupa dil grubunu da ikiye ayırmaktadır.  Asya kolu ve Avrupa kolu. Asya kolu grubuna Hint dillerini, Farsça’yı ve Afgan dilini dahil etmektedir. Avrupa kolunu ise, Germen, Roman ve Slav dilleri olarak üçe ayırdıktan sonra, Almanca, İngilizce ve İskandinav dillerini Germen koluna, İtalyanca, Fransızca ve İspanyolca’yı Roman koluna, Rusça, Sırpça ve Bulgarca’yı, Slav dil koluna dahil etmektedir.

 Yukarıdaki tablodan da görüleceği gibi, Hint-Avrupa dil grubunun Hindistan’dan Amerika kıtasına kadar geniş bir coğrafyada geçerli bir dil grubu olduğu anlaşılmaktadır.

Konuyu kısaca özetledikten sonra, Sasani imparatorluğu döneminde yazı dili olan Pehlevice ile Kurmanc dili arasındaki bağlantıya geçebiliriz. Pehlevice’de yer alan bazı sözcükleri Sivas, Amasya ve Çorum yöresinde konuşulmakta olan Kurmanc dili ile karşılaştırmasını yaptık. Bulduğumuz ortak sözcükleri aşağıda bilgilerinize sunuyoruz.

KURMANÇ DİLİNDEKİ PEHLEVİCE SÖZCÜKLER

 Ard-Ord                         un                          Av-ov                                     su

Ağur                              Ahır                       Bar-Bor                                  Yük

Bırong                           Kardeş                   Bızıng                                     Keçi

Com                              Cam                       Jın                                           Kadın

Ce-Ca                           Arpa                       Çakuç                                      Çekiç

Çend                             Ne kadar                 Çı                                            Ne?

Çehar-Çahr                   Dört                        Dor-Dar                                  Ağaç

Do-Dah                        Vermek                   Dard                                        Dert

Dest                              El                            Deh-Dıh                                  Köy

Dev                               Dev                        Din                                          Din

Dışmon                        Düşman                   Düd-Dü                                  Duman

Dür                               Uzak                        Esker                                     Asker

Üro-İro                         Bugün                      Ez                                          Ben

Go-Gav                        Öküz                        Germ                                      Sıcak

Gıre                              Düğüm-Bağ             Gul                                         Gül

Hek                              Yumurta                   Heft                                        Yedi

Heşt                              Sekiz                        Ğaun                                       uyku

Hazor                            Bin                           Kem                                        Eksik

Kora                              Sağır                         Kuşt                                       Öldürdü

Kür                                Kör                           Larzi                                      Titredi

Lev                                Dudak                       Ma                                          Biz

Mor                              Yılan                          Most                                       Yoğurt

Mon-Man                     Kalmak                      Merd                                       Mert

Mer                              Koca-Eş                      Mı                                           Koyun

Mü                               Kıl                              Nan (Non)                               Ekmek  

Nerm-Narm                 Yumuşak                    Nüy-Nüğ                                 Yeni

Nezdık                         Yakın                          No                                            Hayır

Niv-Nim                       Yarım                         Penç                                         Beş

Peşt                               Sırt                             Poyız                                        Sonbahar

Porska                           Sormak-sor                Pır                                            Çok-Dolu

Pir                                 Yaşlı                           Rast-Rost                                 Doğru

Röj-Röy                        Güneş                         Rü                                            Yüz-Çehre

Rün                               Yağ                            Şir                                              Süt

Ser                                 Baş                            Serd                                           Soğuk

Sol-Sal                           yıl                             Sür                                              Kırmızı  

Şev                                Gece                          Şeş                                              Altı

Şıvon                             Çoban                       Tol                                               Acı

Tang                              Dar                            Tırs                                              Korku

Boron                            Yağmur                      Dang                                           Ses

Gur                                Kurt                           Barf                                              Kar

Bist                                Yirmi                         Di                                                 Gördü

Ğast                                İstedi                         Ğor                                               Yemek yedi

Hışk                               Kuru                           Pağa                                             Kendisi

Zonı                               Biliyor                        Zar                                               Sarı

Zımıston                        Kış                             Zımon                                           Dil

Ortak kelime ve sözcüklerden de anlaşılacağı üzere, Pehlevice ile Kurmanç dili arasında önemli oranda benzerlik bulunmaktadır. Amatörce yaptığımız bu çalışmanın dil uzmanlarınca daha detaylı yapılması durumunda, bu ilişki daha üst noktalara çıkacaktır. Bu yapıldığı taktirde, onlarca yıl yapılan tartışmalar da son bulacaktır.

Saygılarımla.

Hamdullah Dedeoğlu

14. 09.2019

 Kaynaklar:

-- Zazaca-Türkçe Sözlük, Rosan Hayıg-Brigitte Werner, Tij Yayınları.

--Prof. Dr. Mehmet Kanar, Farsça Dil Bilgisi, Say Yayınları.

--Doç. Dr. Nimet Yıldırım, İran Dilleri adlı makalesi.

KURMANÇ DİLİNDEKİ PEHLEVİCE SÖZCÜKLER

 Kurmanç dilinin İran dillerinden olduğunu daha önce yazmıştık. Bugün konuşulmakta olan Farsça ise, Firdevsi tarafından 11.Yüzyılda Pehlevice ve Darice lehçelerinin birleştirilmesinden oluşturulmuştu. Kurmanç dilinin Farsça içindeki ortak sözcükleri tespit ettiğimizde, bulduğumuz sözcüklerin Pehlevice lehçesinden geldiğini gördük. Pehlevice lehçesi ise, Sasaniler devletinin resmi diliydi. Ayrıca, Mecusi dininin kurucusu Zerdüşt’ün ve Maniheist dinin kurucusu olan Mani’nin dini öğretilerini Pehlevice ile yazdığını da tarihçiler ifade etmektedirler. Burada ortaya çıkan sonuç; Pehlevice’nin çok eski bir dil olduğudur. Aşağıda sunduğumuz ortak sözcüklerden de görüleceği gibi, Kurmanç dilinin Pehlevice’nin bir lehçesi olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, Kurmanç dilinin geçmişi de M.Ö. 5. Yüzyıla kadar dayanmaktadır. Ancak ne var ki, bu dili konuşanların sayısı her geçen gün azalmaktadır. Oysa, bu çok eski dilin korunması gerektiğine inanıyoruz. Genç akademisyenlerin bu konu üzerinde durmalarını ve bu dilin unutulmaması için çaba sarf etmelerini öneriyorum.  Pehlevice dilinde tespit ettiğimiz Kurmançca kelime ve sözcükler şunlardır:

 KURMANÇ DİLİNDEKİ PEHLEVİCE SÖZCÜKLER

---------------                --------------          ------------------                      -------------------

Ard-Ord                      un                          Av-ov                                     su

Ağur                           Ahır                       Bar-Bor                                  Yük

Bırong                         Kardeş                   Bızıng                                    Keçi

Com                            Cam                       Jın                                          Kadın

Ce-Ca                         Arpa                       Çakuç                                     Çekiç

Çend                           Ne kadar                Çı                                           Ne?

Çehar-Çahr                 Dört                       Dor-Dar                                 Ağaç

Do-Dah                       Vermek                  Dard                                      Dert

Dest                             El                           Deh-Dıh                                Köy

Dev                              Dev                        Din                                        Din

Dışmon                        Düşman                  Düd-Dü                                Duman

Dür                              Uzak                       Esker                                     Asker

Üro-İro                        Bugün                     Ez                                          Ben

Go-Gav                       Öküz                       Germ                                      Sıcak

Gıre                             Düğüm-Bağ            Gul                                        Gül

Hek                              Yumurta                 Heft                                      Yedi

Heşt                              Sekiz                      Ğaun                                     uyku

Hazor                            Bin                         Kem                                     Eksik

Kora                              Sağır                      Kuşt                                     Öldürdü

Kür                                Kör                        Larzi                                    Titredi

Lev                                Dudak                    Ma                                        Biz

Mor                               Yılan                      Most                                    Yoğurt

Mon-Man                      Kalmak                   Merd                                    Mert

Mer                                Koca-Eş                  Mı                                       Koyun

Mü                                 Kıl                           Nan (Non)                           Ekmek  

Nerm-Narm                   Yumuşak                 Nüy-Nüğ                             Yeni

Nezdık                           Yakın                       No                                       Hayır

Niv-Nim                        Yarım                       Penç                                    Beş

Peşt                                Sırt                           Poyız                                   Sonbahar

Porska                            Sormak-sor              Pır                                        Çok-Dolu

Pir                                  Yaşlı                        Rast-Rost                              Doğru

Röj-Röy                         Güneş                      Rü                                         Yüz-Çehre

Rün                                Yağ                          Şir                                         Süt

Ser                                  Baş                          Serd                                       Soğuk

Sol-Sal                           yıl                            Sür                                         Kırmızı  

Şev                                 Gece                        Şeş                                         Altı

Şıvon                              Çoban                     Tol                                         Acı

Tang                               Dar                          Tırs                                        Korku

Boron                             Yağmur                    Dang                                     Ses

Gur                                 Kurt                          Barf                                      Kar

Bist                                Yirmi                         Di                                        Gördü

Ğast                                İstedi                        Ğor                                       Yemek yedi

Hışk                               Kuru                          Pağa                                     Kendisi

Zonı                               Biliyor                       Zar                                        Sarı

Zımıston                        Kış                             Zımon                                   Dil

 

Bu sözcükler tarafımızdan amatörce yapılan çalışma sonunda tespit ettiğimiz sözcük ve kelimelerdir. Dil uzmanlarının yapacakları daha kapsamlı araştırmalarda bu kelime ve sözcüklerinin sayısının daha da artacağı muhakkaktır. Özellikle de Pehlevice’deki mastarların Muzari köklerinin (Şimdiki ve Geniş zaman kökleri) bulunması halinde, Kurmanç dili ile Pehlevice arasındaki ilişki daha net olarak ortaya çıkacaktır.

 Saygılarımla.

Hamdullah Dedeoğlu

07.12.2020.

 KAYNAKLAR:

--Zazaca-Türkçe Sözlük, Rosan Hayıg-Brigitte Werner, Tij Yayınları.

--Prof. Dr. Mehmet Kanar, Farsça Dil Bilgisi, Say yayınları.

--Doç. Dr. Nimet Yıldırım, İran Dilleri adlı makalesi.

--Ulaş Töre Sivrioğlu, Pehlevice adlı makalesi.

                  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 












                                                         

Saygılarımla.
Hamdullah Dedeoğlu
14.09.20
















Popular