GÖYNÜCEK İLÇESİNİN KERTME-ÇAYAN-ŞARKLU-ÇULPARA-KARASAR-ILISU-VARAY-DELİ HASAN-ŞEYHLER-TERZİ KÖY-ÇORAN-KARAYAKUP-EFKERİ (İKİZYAKA)-TENCİRLİ-ŞEYHOĞLU-
GÖKÇELİ - YASSI KIŞLA-GAFARLI -CENDER-KOYUNCU KÖYLERİNİ KURANLAR NEREDEN GELDİ
?
Bugünkü
makalemizde, Göynücek ilçesinin bazı
köylerini kuranların nereden geldiklerini yazacağız. Bunu yaparken yöntemimiz
şöyle olacaktır: Önce o köylerin hangi aşiretlerden oluştuğunu bulacağız. Sonra
da, o aşiretlerin daha önce nerede olduklarını ve bugünkü yerlerine nasıl
geldiklerini belge ve kayıtlara
dayanarak anlatacağız. Osmanlı döneminde kayıtlarını bulduğumuz köyler şunlar:
KERTME
KÖYÜ: Osmanlı’nın ilk nüfus sayımı yaptırdığı 1830 kayıtlarında, Kertme köyü
Çorum sancağı Emlak (Bugünkü Mecitözü sınirlarini kapsayan bölge) nahiyesine
bağlı görünmektedir. Kertme köyü iki aşiretten meydana gelmektedir. Dedesli ve
Anamaslı-Alamaslı aşiretleri. Alamaslı aşiretinden 36 erkek, Dedesli
aşiretinden 80 erkek bulunmaktadır. 1837 nüfus sayımında Alamaslılar yer
almazken, Dedesli aşiretine bağlı nüfusun da 80’den 60’a düştüğü görülmektedir.
Bu da başka köylere göç ettiklerini göstermektedir. (Kaynak: Hacı Haldun Şahin, Osmanlı
döneminde Çorum’da aşiretler, Çorum
Belediyesi yayınları)
Kertme
köyüne iskan edilen Dedesli aşireti hakkında araştırmaları ile tanınan Ankara
Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi öğretim üyelerinden Abdullah
Gündoğdu, “ Çorum’da Bir Türk Aşireti DEDESLİ “ adlı makalesinde şöyle demektedir:
“ Dedesli
aşireti, kaynaklarda Maraş
Türkmenlerinden olan Gündeşli oymağına bağlı bir cemaat olarak
tanımlanmaktadır. Gündeşli aşiretini, Türkmenlerin 24 oğuz boyundan Eymir ile
ilişkili görmekteyiz.”
Selçuk Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr.
İbrahim Solak’ın Osmanlı arşivlerine dayanarak yazdığı “ XV1. Yüz yılda Maraş
ve Çevresinde Dulkadirli Türkmenleri” isimli eseri de sayın Abdullah
Gündoğdu’nun yaptığı tespitleri teyit etmektedir. Sayın Solak’ın Tahrir
defterlerine dayanarak verdiği bilgiye göre, Dedesli aşireti 1526 yılındaki
kayıtlarda, “Gündeşli ve Değişirli” taifesi içinde on hane olarak yer
almaktadır. Aynı tarihte, Dedesli’nin
ikinci bir obası ise, “Tacirli-Tecirli” taifesi içinde on hane olarak
görünmektedir. Bu ikinci oba 1526’dan sonraki sayımlarda bulunmamaktadır. Bu da
Dedesli aşiretinin 16. Yüzyılın ortalarına doğru orta Anadolu’ya göç
ettiklerini göstermektedir. Çorum sancağındaki kayıtlar da bunu
doğrulamaktadır.
Osmanlı
arşiv uzmanı Cevdet Türkay, “ Osmanlı İmparatorluğu’nda Oymak, Aşiret ve
Cemaatler “ isimli kitabında Dedesli aşireti hakkında şu bilgileri vermektedir.
“
Konar-Göçer Türkman Yörükanı taifesinden olan Dedesli Cemaati, Aksaray, Maraş,
Sivas, Kengiri (Çankırı), Rakka, Halep, Malatya, Ayıntap (Gaziantep), İskilip
kazası (Çorum sancağı), Kangal kazası (Sivas sancağı), Çukurova, Keskin kazası
(Kengiri sancağı), Çorum ve Kırşehir sancaklarında iskan edilmişlerdir. Dedesli
Cemaati, Gündeşli aşiretindendir.” (sayfa, 268)
ÇAYAN
KÖYÜ: Çayan köyü, 1830 nüfus sayımında aynı Kertme gibi Çorum sancağı, Emlak
(Mecitözü) nahiyesine bağlı bir köy olarak görünmektedir. 1830’daki sayımda
Çayan aşiretine bağlı 44, Pehlivanlı aşiretinin bir obası olan Hatal
cemaatinden ise, 19 erkek nüfus yer almaktadır.1842 yılındaki sayımda bu rakamlara
İnallu yörüklerinden 61 erkek nüfus
daha ilave olmuş görünmektedir.
Çayan
köyünü oluşturan bu üç aşireti araştırdığımızda, Çayan cemaati Diyarbakır
Bozulus Türkmenleri içinde bulunmaktadır. İnallu ve Hatal
cemaati ise, Halep Türkmenleri içinde yer almaktadır.
Önce Çayan
aşiretine bakalım: Çayan aşireti 1540 tarihli Diyarbakır eyaleti tahrir
defterlerinde 108 nefer (erkek), 100
hane, 8 de bekar erkek nüfustan oluşmaktadır. Şarki Amid'de (Doğu Diyarbakır) Çayan köyünde ve Uzundere bölgesinde yaşamaktaydılar. 1570 yılındaki tahrir
defterlerinde ise, 214 nefer, 138 hane ve 66 bekar erkek nüfus bulunmaktadır.
(Dr. Tufan Gündüz, Bozulus Aşiretleri, sayfa 92)
18. ve 19. Yüzyılda Osmanlı devleti, konar göçerleri
yerleşik düzene geçirmek için aşiret ve cemaatleri değişik sancak ve eyaletlere
iskan politikası izlemiştir. Çayan aşireti de bu tarihten sonra iskan edilmiş
olmalıdır. Çayan aşireti hakkında araştırmalar yapan araştırmacı-yazar Ali
Sayar, “ Çayan Türkmenleri ve Konya
Ereğli’ye iskanları” isimli bildirisinde
Kırgız Milli Devlet Üniversitesi kaynaklı
bilgilere dayanarak, Çayan cemaatinin Oğuz Türkmenlerinin Salur boyuna
mensup olduğunu ifade etmektedir. Yazar, Mecitözü nahiyesindeki Çayanların da Zile
yörüklerinden olduğunu belirtmektedir. Cevdet Türkay ise, Çayan aşireti hakkında şu bilgileri vermektedir:
" Türkman taifesinden olan Çayan aşireti İnsuyu kazası (Konya), Larende kazası (Karaman) sancaklarına iskan edilmişlerdir. " (Osmanlı imparatorluğu'nda Oymak, aşiret ve cemaatler, Sayfa, 71)
Prof. Dr. Tufan Gündüz "Bozulus Türkmenleri" adlı eserinin 61. sayfasında Çayan aşireti hakkında şu bilgileri vermektedir:
Çayan
köyündeki ikinci aşiret olan İnallu cemaatini ise, Halep ve Diyarbakır
Türkmenleri arasında görmekteyiz. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel
müdürlüğü’nün yayınladığı
“ 397 Nolu
Haleb Livası Mufassal Tahrir Defteri”ne göre, İnallu taifesi çok büyük bir
topluluk olup, kendisine bağlı çok sayıda cemaat bulunmaktadır. 1536 yılındaki
bu kayıtlarda, İnallu taifesine bağlı olan obalar şunlar: Alayundlu, İsa
Hacılı, Çay Basmazlu, Kırımlı, Boranlu, Karayakublu, Sevindik, Emir Ali,
Hamzabey, Sad Lebenlü, Bozca Dumanlu, Karacalu, Bayraklu, Aykudlu, Karalu,
Dokuz, Taylar, Gök Pirli, Konurlu, Bey Ömerlü ve Basma Kazuklu.
Prof. Dr. Faruk
Sümer, “Oğuzlar-Türkmenler “ adı eserinde İnallu aşiretini, Oğuzların Beydilli
boyuna mensup olarak göstermektedir.
Cevdet
Türkay’ın Osmanlı arşivlerine dayanarak yazdığı “ Osmanlı İmparatorluğu’nda
“Oymak, Aşiret ve Cemaatler” eserinde İnallu’ların iskan edildiği bölgeler
hakkında şöyle denilmektedir:
“ Türkman
yörükanı taifesindendir. Kengiri (Çankırı), Adana, Ankara, Çorum, Meraş, Sivas,
Bozok (Yozgat), Niğde, Tarsus, Diyarbekir, Sis (Kozan), Kastamoni, Rakka, İçel,
Hama, Humus, Şabanözü kazası (Kengiri sancağı), Merzifon kazası (Amasya
sancağı), Anamur kazası (İçel sancağı). Sayfa, 371.
Diyarbakır’daki
İnallu’ların 1570 yılındaki kayıtlarında ise, iki cemaatleri, 718 nefer (erkek), 500 hane ve 218 bekarı
bulunduğu ifade edilmektedir. İnallau taifesi Osmanlı kayıtlarında Oğuzların
Beydilli boyuna mensup gösterilmektedir. (F. Sümer, Oğuzlar-Türkmenler adlı
eseri)
Hatal
aşiretinin kayıtlarına ise Halep Türkmenleri defterlerinde rastlamaktayız. Marmara
üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü öğretim üyelerinden Ahmet Emin
Dağ’ın “Halep Türkmenleri” adlı doktora tezinde Hatal cemaatinin Oğuzların
Bayat boyundan olduğu belirtilmektedir. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün
hazırladığı 397 nolu Halep Mufassal defterinde yer alan bilgilere göre, Hatal
cemaatinin de içinde bulunduğu Pehlivanlı aşireti ve bağlı obalarda, 1550
yılındaki defterlerde, 520 nefer (erkek) ve 77 bin koyunu bulunduğu
belirtilmektedir. 1550 yılından sonraki Halep kayıtlarında Pehlivanlı aşireti
yer almamaktadır. Bu da aşiretin tamamının başka yerlere göç ettiğini
göstermektedir.
Mecitözü ilçesinin1831 nüfus sayımında ise, Çayan köyünün milli aşiretine mensup Yazıcıoğlu obası tarafından kışlak olarak kullanıldığı belirtilmektedir. (Dr. Sabit Genç, Osmanlı'dan Günümüze GÖYNÜCEK) Bu yerin, bugün Asar köyünün bulunduğu bölgeye yakın bir yer olduğunu tahmin etmekteyiz. Bu sayımdaki bilgilere göre Yazıcıoğlu obasına mensup 16 hanede 49 erkek nüfus yaşamaktadır.
KARAYAKUP
KÖYÜ: Karayakup köyünün bağlı olduğu “
Karayakablu” cemaati de Halep Türkmenlerindendir. Devlet Arşivleri Genel
Müdürlüğünün yayınladığı 397 Nolu Haleb Mufassal defterindeki kayıtlarda Karayakaplu
obası, İnallu taifesinin bir obası olarak belirtilmektedir. İnallu aşiretini
Çayan köyü bölümünde anlatmıştık. Beydilli boyuna mensuptur. Karayakublu
obasının 1536 yılındaki kayıtlarında 30 neferi ve 3.132 koyuna sahip olduğu ve Kadirli (Kars-i Meraş) kazasında ikamet ettikleri ifade edilmektedir. Bu tarihten sonraki kayıtlarda Karayakublu obasına
rastlanmamaktadır. Bu da başka yerlere göç ettiğini göstermektedir.
Yeni ulaştığımız bilgiye göre, Kara Yakup köyü, 1570 yılına ait Amasya Mufassal defterinde Gökçeli köyüne bağlı bir mezra olarak yer almaktadır. Dr. Sabit Genç'in "Osmanlı'dan Günümüze GÖYNÜCEK" isimli kitapta yer alan bilgilere göre, 1831 nüfus sayımında, Karayakup köyünde 62 erkek nüfus yaşamaktadır.
Cevdet
Türkay’ın kitabında ise, Karayakublu cemaati
hakkında şu bilgiler verilmektedir:
“ Yörükan
taifesindendir. Adana, Sis (kozan), Meraş, Bozok (Yozgat), Saruhan, Karahisarı
Şarki (Şebinkarahisar), Ankara, Ergani kazası (Diyarbekir), Gördes kazası
(Saruhan), Mecitözü kazası (Amasya sancağı), Hezargard kazası (Niğbolu
sancağı), Balçık kazası (Silistre sancağı), Menemen kazasına (Saruhan sancağı)
iskan edilmişlerdir.” (Osmanlı İmparatorluğu’nda Oymak, Aşiret ve Cemaatler,
sayfa, 418)
KARASAR
KÖYÜ: Karasar cemaatinin uzun adı Karahisarlıdır. Malatya'ya bağlı Karahisarlı nahiyesinde bulundukları için bu ismi almışlardır. Malatya 16. yüzyılda Halep vilayetine bağlı bir kaza olduğundan, kayıtlarda Halep Türkmenleri olarak yer almışlardır. Karasar cemaati, Harbendeli (Hüdabendlü) taifesine bağlıdır. Harbendelü taifesi, Halep Türkmenlerinin en kalabalık aşiretinden
biridir. Harbendelü taifesi, Osmanlı kayıtlarında Oğuzların Beydilli boyuna
mensup olarak gösterilmektedir.
Karasar
cemaati, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün yayınladığı 397 Nolu
Halep Mufassal defterindeki 1536 tarihli kayıtlarında 29 nefer ve 191 koyuna
sahip olduğu belirtilmektedir. Bu tarihten sonraki kayıtlarda yer almamaktadır.
Bu da Karasarlı obasının göç ettiğini
göstermektedir. Cevdet Türkay’ın eserinde karasar obası hakkında şu bilgiler
verilmektedir:
“ Zile
kazası (Sivas) sancağına iskan edilmişlerdir. Yörükan taifesindendir.” ( C.
Türkay, age, sayfa, 415)
Dr. Sabit Genç'in GÖYNÜCEK adlı kitabında 1831 yılındaki nüfus sayımında Karaşar köyünde 31 erkek yaşamaktadır.
ŞARKLU
KÖYÜ: Şarklu cemaati Halep Türkmenlerindendir. Halep’teki Bayad taifesi içinde yer almaktadır.
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün 397 nolu mufassal defterindeki
kayıtlara göre, 1526 yılında 112 nefer, 1536 da 149 nefer 25 bin koyun, 1584
yılında 237 nefer (erkek) 35 bin beş yüz koyuna sahip olduğu yer almaktadır.
Şarklu cemaatiin bağlı olduğu taife göz önüne alındığında Oğuzların Bayad
boyuna mensup olduğu anlaşılmaktadır. C. Türkay’ın eserinde Şarklu aşireti
hakkında şu bilgiler verilmektedir:
“
Şarklu’nun diğer adı Kara şarıklı’dır. Türkman taifesindendir. Kayseri, Bozok
(Yozgat), Sivas sancaklarında iskan edilmişlerdir.” (C. Türkay age, sayfa, 592)
Şarklu obası, 1530 tarihli Dulkadir (Zülkadriye) Eyaleti defterlerinde de Ali Kethuda mezrasında Çiçekli kabilesine mensup olarak Bozok sancağında görünmektedir.
Dr. Sabit Genç'in "GÖYNÜCEK" adlı kitabında, Mecitözü ilçesinin 1838 yılındaki nüfus sayımında Şarklu köyünün Milli aşiretine bağlı Yazıcıoğlu obası tarafından kışlak olarak kullandığı belirtilmektedir. Defterdeki bilgilere göre 25 hanede 74 erkek nüfus yaşamaktadır.
TENCİRLİ
KÖYÜ: Tencirli ismi “Tecirli” “Tacirli”
isminin halk içindeki söyleniş şeklidir. Türkçe’de “e “ ve “ c “
harfleri yanyana geldiğinde
arasına genellkle “n” harfi eklenir. Tecirli aşiret ismi Tencirli olarak
ifade edilmiştir. Tecirli aşireti Dulkadirli Türkmenlerindendir.
Dr. Sabit Genç'in " Göynücek" adlı kitabında Mecitözü ilçesinin 1838 yılındaki nüfus kayıtlarında Tencirli köyü Milli aşiretine bağlı Tencirli obası tarafından kışlak olarak kullanılmaktadır. Defterde yer aalan bilgilere göre, 20 hanede 70 erkek nüfus bulunmaktadır.
Selçuk
üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. İbrahim Solak’ın Osmanlı Tahrir
defterlerine dayanarak yazdığı “ 16. Yüzyılda Maraş ve Çevresinde Dulkadirli
Türkmenleri “ adlı eserde, Tecirli aşireti, Dulkadirli beyliğini meydana
getiren yirmi sekiz kabileden bir olarak görünmektedir. Ancak Tecirli
aşiretinin diğer kabileler içine dağılmış obaları da bulunmaktadır. Örneğin,
Gündeşli taifesi içinde 53 hane, Küreciyan kabilesi içinde 64 hane, Anamaslu içinde 13 hane, Beşanlu aşireti
içinde 54 hane, Küşne taifesi içinde 115 hane, kendi boy aşireti içinde de 180
hanesi bulunmaktadır. Cevdet Türkay’ın eserinde Tecirli aşireti hakkında şu
bilgiler verilmektedir:
“
Konar-Göçer Türkman yörükanı taifesindendir. Elbistan, Ayıntap, Bozok,
Diyarbakır, Meraş, Adana, Kilis, Sivas, Kocaeli, Rakka, Erzurum, Halep, Kars,
Tarsus, Çıldır, Konya, Kıbrıs ceziresi, Keskin, Haymana, Urfa sancaklarına
iskan edilmişlerdir. Tecirli cemaati Bozulus aşiretine bağlıdır.” (C. Türkay,
age, sayfa 601-602)
Çukurova
Üniversitesi öğretim üyelerinden M. Fatih Sansar, Çukurova’daki Türkmen
aşiretleri üzerine yaptığı araştırmalarda, Tecirli aşiretinin Oğuzların
Beydilli boyundan olduğunu ifade etmiştir.
ŞIHOĞLU
KÖYÜ: Aşiretin ismi kayıtlarda “Şeyhoğlu” olarak geçmektedir. Şeyhlu kabilesine
Halep Türkmenlarinin Tahrir (kayıt-sayım defteri) defterlerinde rastlamaktayız.
Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün yayınladığı 397 Nolu Halep Mufassal
defterlerine göre, “Şeyhler” “Şeyhoğlu” cemaati Beydilli boyu içinde
görünmektedir. 1550 yılındaki kayıtlarda Şeyhler cemaati 11 neferden oluşmakta
ve 1378 koyunu bulunmaktadır. Bu tarihten sonraki kayıtlarda Şeyhler-Şeyhlu cemaatinin
kayıtlarına Halep’te rastlanılmamaktadır. Bu da göç ettiklerini göstermektedir.
Cevdet
Türkay’ın “ Osmanlı İmparatorluğu’nda Oymak, Aşiret ve Cemaatler “ adlı
eserinde Şeyhler-Şeyhoğlu cemaati hakkında şöyle denilmektedir:
“ Türkman
yörükanı göçebe taifesindendir. Kütahya, Adana, Tarsus, Kilis, Sis, Rakka,
Kırşehir, Aksaray, Kayseri, Konya, Halep, Diyarbekir, Meraş, İçel, Kocaeli,
Kütahya, Haymana, Ünye, Kastamonu, Kıbrıs ceziresi, Antakya, Saruhan
sancaklarında iskan edilmişlerdir. “ (Sayfa, 597-598-599)
Şeyhlü Tatar cemaati için ise, " Zamantı kazası (Maraş sancağı), Bozok sancağına iskan edilmişlerdir. Yörükan taifesinden " denilmektedir. (Sayfa, 598)
Şıhoğlu köyü, 1576-1577 tarihli Çorum sancağına ait Mufassal defterinde Karahisar-ı Demirli nahiyesine bağlı "Şeyhlü" mezrası olarak görünmektedir. Mezrayı otlak olarak kullanan yörükler için tespit edilen vergi miktarı ise, yüz akçe olarak tespit edilmiştir.
Dr. Sabit Genç'in "GÖYNÜCEK" adlı kitabında Mecitözü ilçesinin 1844 yılındaki nüfus sayımında Şıhoğlu köyünün Cilalıoğlu mezrası, Milli aşiretine bağlı Hasan Odabaşı obası tarafından kışlak olarak kullanıldığı belirtilmektedir. Detferdeki bilgilere göre, 41 hanede 125 erkek nüfus yaşamaktadır.
GÖKÇELİ
KÖYÜ: Gökçeli aşiretine Halep Türkmenlerinin kayıtlarında rastlamaktayız. Başbakanlık
Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün yayınladığı 397 Nolu Mufassal Tahrir
defterinde, Gökçeli obası 1518 tarihindeki kayıtlarda, Afşar boyuna mensup
Köpekli Afşar taifesi içinde ve Bayad taifesi içinde iki ayrı cemaat olarak yer
almaktadır. Köpekli Afşar taifesi içindeki obada 1518 tarihli kayıtlarda 40
nefer, 1536 tarihli kayıtlarda 35 nefer, 2 bin 778 koyun sahibi olarak yer almaktadır.
Bayat taifesi içindeki oba ise, 7 nefer, 2 bin 809 koyun sahibi olarak
görünmektedir. 1536 tarihinden sonra Gökçeli aşiretinin kayıtlarına
rastlanılmamaktadır. Bu da onların başka yerlere göç ettiğini göstermektedir.
17.
Yüzyıldaki Osmanlı kayıtlarında Ulu yörüklerin içnde görülen Gökçeli aşiretinin
orta Anadolu’ya bu tarihlerde geldiği anlaşılmaktadır. Prof. Dr. Faruk Sümer “Oğuzlar-Türkmenler” isimli eserinde Gökçeli
cemaatinin Oğuzların Bayındır boyuna mensup olduğunu belirtmiştir. Osmanlı arşiv
uzmanı Cevdet Türkay Gökçeli cemaati hakkında şunları yazmaktadır :
“Türkman
Yörükanı taifesindendir. Adana, Bozok, Mersin, Zile, Tarsus, Keçiborlu,
Sandıklı, Kütahya, Bursa, Karaman ve Aydın sancaklarına iskan edilmişlerdir. “
(C. Türkay, age, sayfa,322)
Dr. Sabit Genç'in "GÖYNÜCEK" adlı kitabında 1838 yılındaki nüfus sayımında Gökçeli köyünde 28 erkek nüfus yaşamaktadır.
EFKERİ (İKİZYAKA) KÖYÜ: Yeni adı İkizyaka olan Efkeri köyünün kayıtlarına 1530 tarihli Rum Eyalei defterinde ve 1530-1570 yıllarındaki Amasya Livası Mufassal defterinde rastlamaktayız. her iki detferde Efkeri köyü Amasya sancağına bağlı olan Geldiklanabad (Zara-Doğantepe) nahiyesinin bir köyü olarak görünmektedir. Mufassal defterindeki kayıtlara göre, Efkeri köyünde 48 Nefer (Erkek) yaşamaktadır. Bunların 18'i evli, 30'u bekar'dır. Ödeyecekleri vergi ise, iki bin akçe olarak yer almaktadır. Efkeri'nin de yine Ulu yörükler tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir. Sözlü anlatımlara göre, Efkeri köyünü kuranlar ile Çul Pare köyünü kuranların akraba oldukları belirtilmektedir.
Dr. Sabit Genç'in Göynücek adlı kitabında,1839 yılındaki nüfus defterlerinde Milli aşiretine bağlı Yazıcıoğlu obası Efkeri köyünü kışlak olarak kullanmaktadır. Defterde yer alan bilgilere göre, 17 hanede 56 erkek nüfus yaşamaktadır.
YASSI KIŞLA KÖYÜ: Yassı Kışla köyüne 1530 tarhli 387 numaralı "Vilayeti Karaman ve Rum defteri " kayıtlarında rastlamaktayız. Yassı Kışla köyünün diğer ismi "Halifeler köyü" olarak geçmektedir. Halifeli cemaati, kayıtlarda Dulkadirli aşiretlerinden Anamaslu "taifesi"nin bir obası olarak görünmektedir. Anamaslu kabilesinin diğer ismi kayıtlarda "Karacalu" olarak yer almaktadır. Cevdet Türkay'ın eserinde Anamaslı aşireti hakkında şu bilgiler verilmektedir:
" Konar-göçer Türkman yörükanı taifesindendir. Maraş, Konya sancakları, Yeni il kazası (Sivas), Aksaray, Tarsus sancakları, Rakka, Çukurova (Adana), Aydın sancağı, Demirci kazası (Saruhan sancağı), Zülkadriye kazası (Meraş sancağı), Zile kazası (Sivas sancağı), Kütahya, Sivas sancaklarına iskan edilmişşerdir. " Sayfa, 175, Osmanlı İmparatorluğu'nda Oymak, Aşiret ve Cemaatler, İşaret yayınları 2012
Aynı eserde, Halifeli cemaati için "Bozok, Maraş, Karahisar-ı Şarki (Şebin karahisar), Edirne, Gümülcine kazalarına iskan edilmiştir. Yörükan taifesindendir." denilmektedir. (Sayfa, 342)
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yayınladığı "Defter-i Sivas Mufassal-ı Liva-i Sivas -1574-1575 " adlı eserde Yassı Kışla köyü Mecitözü kazasına bağlı bir köy olarak yer almaktadır. Buradaki kayıtlara göre, Yassı Kışla köyünde vergiye tabi on altı kişi bulunmakta, bunlardan 12'si evli, dördü ise, bekar görünmektedir.
Dr. Sabit Genç'in Göynücek isimli kitabında 1831 Nüfus sayımında ise, Yassıkışla köyünde 45 erkek nüfus bulunmaktadır.
KOYUNCU KÖYÜ: Koyuncu köyünün ilk kayıtlarına Dr. Musa Sezer'in arşivlere dayanarak yazdığı "Zile ilçesindeki Kabileler-1695" adlı eserde rastlamaktayız. Koyuncu köyü Ulu Yörüklerin Orta Pare grubuna bağlı olan Gökçeli kabilesinin bir köyü olarak görünmektedir. Burada yer alan bilgilere göre, köyde sekiz erkek nüfus bulunmakta ve doksan koyuna sahip olduğu belirtilmektedir.
Koyuncu köyü Dr. Ebubekir Güngör'ün yazdığı "Kızılkünbed (Aydıncık) Nüfus defterleri, 1838-1841" eserde Zile kazasının Kızılkünbet nahiyesine bağlı bir köyü olarak yer almaktadır. İlgili kayıtlarda, köyde 24 hane bulunduğu ve 74 nüfusa sahip olduğu belirtilmektedir.
Dr. Sabit Genç'in "GÖYNÜCEK" isimli kitabında Koyuncu köyü 1839 yılındaki nüfus sayımında Milli aşiretine bağlı Hasan Odabaşı obası tarafından kışlak olarak kullanılmaktadır. Defterdeki bilgilere göre, 9 hanede 27 erkek nüfus bulunmaktadır.
GAFARLI: Osmanlı kayıtlarında Gaffarlu aşireti olarak yer almaktadır. Dr. Tufan Gündüz'ün " Bozulus Türkmenleri " adlı eserinde Kürd Mihmadlu aşiretinin bir cemaati olarak geçmektedir. Kürd Mihmadlu aşireti ise, Prof. Dr. Faruk Sümer'in yazdığı "OĞUZLAR-TÜRKMENLER" adlı kitabında Oğuzların KARKIN boyuna mensup olarak belirtilmektedir. Selçuk Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. İbrahim Solak'ın kaleme aldığı "16. Yüzyılda Maraş ve Çevresinde Dulkadirli Türkmenleri " adlı eserinde Kürd Mihmadlu aşireti Beşanlu-Bişanlü (diğer adı dokuzlar ) kabilesi-taifesi içinde yer almaktadır. Aşiretin bir kısmı Maraş ve Malatya bölgesinde kalırken, diğer bir kısmı da orta Anadolu'ya yerleşmiştir.
Osmanlı Arşiv uzmanı Cevdet Türkay, " Osmanlı İmparatorluğu'unda Oymak, Aşiret ve Cemaatler" isimli eserinde Gaffarlu cemaatini "Türkman taifesi " olarak tanımlamıştır.
Dr. Sabit Genç'in " GÖYNÜCEK" isimli kitabında Gafarlı köyü 1844 yılındaki nüfus sayımında milli aşiretine bağlı Yazıcıoğlu obasının kışlak yeri olarak geçmektedir. Defterdeki bilgilere göre, 19 hanede 53 erkek nüfus yaşamaktadır.
ÇORAN :(DAMLAÇİMEN) Çoran köyü, Ulu Yörüklerin Ortapare kabilesine mensupların kurduğu bir köydür. Osmanlıdaki kayıtlarda ismi Çoran olarak geçmektedir. 17. yüz yılda (1695) Zile kazası defterinde Kızılkünbed (Aydıncık) nahiyesine bağlı bir köy olarak görünmektedir. 1574-75 Sivas Livası Mufassal defterinde de yine Kızılkünbed nahiyesine bağlı bir mezra olarak yer almaktadır.
Dr. Sabit Genç'in "Osmanlı'dan Günümüze GÖYNÜCEK" isimli kitapta 1838 yılındaki nüfus sayımında 82 erkek nüfus yaşamaktadır.
ILISU: Ilısu köyü de Ulu Yörükler tarafından kurulmuştur. 1530 tarihli Anadolu Rum Eyaleti defterinde Kızılkünbed (Aydıncık) nahiyesine bağlı görünmektedir. 1574-75 tarihli Sivas Livası Mufassal defterinde Kızılkünbed nahiyesinin bir köyü görünmektedir. Köyde toplam 160 nefer (Erkek) yaşamaktadır. Bunların 89'u bekar, 71'i evli görünmektedir. Kayıtlarda yer alan bilgilere göre, Ilısu köylüleri Nohut, mercimek, fiğ, burçak, kendir ekimi yapmaktadırlar. Ayrıca, üzüm ve bakla üretimi de bulunmaktadır. Ilısı köylüleri vergilerini Şeyh Bahşayiş zaviyesine ödemektedir.
Dr. sabit Genç'in Göynücek isimli kitabında 1831 yılındaki nüfus sayımında Ilısu köyünde 64 erkek nüfus bulunmaktadır.
ÇULPARA KÖYÜ: Çulpara köyü, 1530-1570 yıllarına ait kayıtlarda Amasya sancağının Geldiklanabad (Zara-Doğantepe) nahiyesinin bir köyü görünmektedir. "Defeter-i Mufassal-ı Liva-i Amasya Cild'ül-Evvel 1530-1570" adlı eser'de Çul Pare köyü olarak yer almaktadır. Ödeyeceği vergi de altı yüz akçe olduğu belirtilmektedir. Çulpara köyünün de Ulu Yörükler tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir. Zira, bu bölgeyi kendilerine ilk olarak yurt yapanlar Ulu Yörüklerdi.
Dr. Sabit Genç'in Göynücek isimli kitabında Çulpara köyünde 1844 yılındaki nüfus defterlerinde Milli aşiretine bağlı Hasan Odabaşı obasının kışlak yeri olarak geçmektedir. Defterdeki bilgilere göre, 47 hanede 136 erkek nüfus bulunmaktadır.
CENDER KÖYÜ: (KIŞLABEYİ) CENDER köyü 1530 tarihli Rum eyaleti defterinde Amasya sancağına bağlı Geldiklanabad (Zara-Doğantepe) nahiyesine bağlı bir köy olarak görünmektedir. Cenderli obası, 998 numaralı " Muhasebeyi Vilayeti Diyarbekr ve Arab ve Zülkadriye defteri"nde Dülkadirli beyliğini meydana getiren kabilelerden Peçenek taifesine bağlı bir cemaat olarak yer almaktadır. Peçenek kabilesi, Oğuz Türkmenlerinin yirmi dört boyundan biridir. Bu kayıtlardan da anlaşılacağı gibi Cender köyünün kurucuları da Dulkadirli beyliğini oluşturan aşiretlerden olup, bu bölgeyi yaylak olarak kullanan obalardandı.
Dr. Sabit Genç'in Göynücek isimli kitabında 1844 yılındaki nüfus sayımında Cender köyünde 9 hanede 40 erkek nüfus yaşamaktadır.
VARAY KÖYÜ: Varay köyü ile ilgili ilk bilgiler 1530 tarihli Karaman ve Rum eyaleti defterinde yer almaktadır. Kayıtlarda, Varay köyü, Amasya sancağının Geldiklanabad (Doğantepe) nahiyesine bağlı bir köy olarak görünmektedir. Aynı bilgiler vergi kayıtları olması nedeniyle 1530-1570 tarihleri arasındaki Amasya Mufassal defterinde de yer almaktadır. Buradaki kayıtlarda da Geldiklanabad nahiyesinin bir köyü olduğu belirtilmektedir. İlgili defterde, Varay köyünde 258 erkek nüfus yaşamaktadır. Bunların 129’u evli, 129’u bekardır. Köyün ödeyeceği toplam vergi de 18.000 akçedir.
Dr. Sabit Genç'in Göynücek isimli kitabında 1846 nüfus sayımında Varay (Gediksaray) nahiyesinde 53 hanede 171 erkek nüfus bulunmaktadır.
ŞEYHLER KÖYÜ: Şeyhler köyüne ait ilk bilgilere 387 Numaralı Karaman ve Rum eyaleti defterinde rastlamaktayız. Bu deftere göre, Şeyhker köyü Amasya sancağının Geldiklanabad nahiyesine bağlı bir köy olarak görünmekteddir. 1530-1570 yıllarına ait Amasya sancağı Mufassal defterde de Geldiklanabad'ın bir köyü olarak yer almaktadır. Buradaki bilgilere göre, köyde 55 erkek nüfus bulunmaktadır. Bunların 28'i evli, 27'si bekardır. Köyün ödeyeceği vergi ise, 6.400. akçe olarak tespit edildiği görülmektedir.
Dr. Sabit Genç'in Göynücek isimli kitabında 1846 yılındaki nüfus sayımında Şeyhler köyünde 25 hanede 57 erkek nüfus yaşamaktadır.
DELİ HASAN KÖYÜ: (HASANBEY) Deli Hasan köyünün ilk bilgilerine 1530 tarihli Karaman ve Rum eyaleti defterinde ulaşmaktayız. Kayıtlarda Geldiklanabad nahiyesine bağlı bir köy olarak görünmektedir. 1530-1570 tarihleri arasındaki Amasya sancağına ait Mufassal defterde yine Geldiklanabad’ın bir köyü olarak yer almaktadır. İlgili deftere göre Deli Hasan köyünde 38 erkek nüfus yaşamaktadır. Bunların ikisi yörük, 16’sı bekar, 20’si evlidir. Köyün ödeyeceği vergi miktarı ise, 3.000 akçe olarak görünmektedir.
Dr. Sabit Genç'in Göynücek isimli kitabında Deli Hasan köyünde 1846 yılındaki nüfus sayımında 18 hanede 75 kişi yaşamaktadır.
TERZİ KÖY: Terzi köyün ilk bilgilerine de Karaman ve Rum eyaleti defterinde ulaşmaktayız. Buradaki kayıtlarda Geldiklanabad’a bağlı bir köy olarak yer almaktadır. 1530-1570 tarihli Amasya sancağına ait Mufassal defterde de yine Geldiklanabad nahiyesinin bir köyü görünmektedir. Buradaki kayıtlara göre, köyde 123 erkek nüfus bulunmaktadır. Bunların 57’si evli, 66’sı bekardır. Köyün ödeyeceği vergi miktarı ise, 8.250. akçedir
Dr. Sabit Genç'in Göynücek isimli kitabında 1844 nüfus sayımında Terziköy'de 7 hanede 19 erkek nüfus bulunmaktadır.
GÖYNÜCEK: Göynücek ile ilgili ilk kayıtlara Zile kazasına bağlı Kızılkünbet nahiyesinin 1838-1841 tarihli nüfus defterlerindfe ulaşmaktayız. Dr. Ebubekir Güngör'ün hazırladığı esere göre, Göynücek köyünde 37 hanede 105 erkek nüfus bulunmaktadır. Bu bilgilerin dışında, önceki kayıtlarda Göynücek isminde iki mezra yer almaktadır. Bunlardan ilki Bozok sancağına ait 1530 tarihli 998 nolu muhasebe defteridir. Buradaki bilgilerde Bozok sancağının Emlak nahiyesine bağlı Göynücek isimli bir mezrası bulunmaktadır. Yine, 1576-77 yıllarına ait Çorum sancağına ait Mufassal defterde de Karahisar-ı Demirli nahiyesine bağlı Göynücek isimli bir mezra görünmektedir. Buradaki kayıtlara göre mezrada 31 erkek nüfus bulunmakta, bunların 12'si evli, 19'u bekardır. Mezrada oturanların ödeyeceği vergi miktarı ise, 700 akçe olarak görünmektedir.
Dr. Sabit Genç'in Göynücek isimli kitabında Göynücek köyünde 1838 nüfus sayımına göre 104 erkek yaşamaktadır.
Yukarıdaki
köyleri kuran aşiretlerin geçmişine baktığımızda, hepsinin Maraş-Elbistan
bölgesinin hakimi olan Dulkadirli beyliği ile MISIR'da devlet kuran Memlukluların bir eyaleti olan Halep bölgesinden geldikleri görülmektedir. Dulkadirli Beyliğine ait topraklar 1515 yılında, Halep
vilayeti ise, Memluklular’ın 1516 yılında Mercidabık, 1517’de Ridaniye savaşında yenilmelerinden sonra Osmanlı topraklarına
katılmıştı. Gerek Dulkadir, gerekse de Halep Türkmen aşiretleri yaz aylarını
Sivas, Tokat, Amasya ve Bozok (Yozgat) yaylalarında, Kışı da Halep, Malatya, Maraş, Antep, Antakya,
Adana, Osmaniye bölgesinde geçiriyorlardı. Yani yukarıda adı geçen köyleri
oluşturan aşiretler bu bölgeyi “ yaylak” olarak kullanıyorlardı. Dolayısıyla,
bölgenin yabancısı değillerdi. Osmanlı yönetimi yerleşik düzeni zorlayıcı
önlemler alınca, büyük çoğunluğu “yaylak” olarak kullandıkları bölgelerde
köyler oluşturdular. Ancak, bu köylere daha sonra başka oba ve
aşiretlerden de iskan edilenler oldu. Yukarıda adı geçen köylerin oluşması kısaca böyle oldu.
EKLER:
ÇAYAN, ÇULPARA, GAFARLI, EFKERİ (İKİZ YAKA), KOYUNCU, ŞARKLI, ŞIHOĞLU, TENCİRLİ, YASSIKIŞLA-KARAYAKUP-KARAŞAR-GÖKÇELİ-ÇORAN-ILISU-CENDER-VARAY-ŞEYHLER-DELİHASAN-TERZİKÖY-GÖYNÜCEK-KERVANSARAY-PENBELİ-SIĞIRÇAY-ALAN-KÖYLERİNİN 1830-1844 YILINDAKİ NÜFUS KAYITLARINA GÖRE ŞAHISLARIN OSMANLICA VE TÜRKÇE İSİM LİSTESİ (Bilgiler, Dr. Sabıt Genç'in "Osmanlı'dan Günümüze Göynücek" isimli kitabından alınmıştır.)
***Çorum sancağına bağlı Emlak nahiyesinde aşiretlerin köylere dağılımını gösteren tablo. (Hacı Haldun Şahin, Osmanlı dönemi nüfus defterlerinde Çorum Bölgesi Aşiretleri, Çorum Belediyesi
Yayınları)
***Göynücek ilçesinin köyleri Osmanlı döneminde Bozok eyaleti, Zile kazası, Mecitözü nahiyesi, Varay nahiyesi, Zara nahiyesi ve bağlı oldukları Amasya ve Çorum sancağı sınırları içinde yer alıyordu.
Saygılarımla.
Hamdullah
Dedeoğlu
19.06.2019
-