İlahiyatçı
Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk hocanın kaleme aldığı “ İMAM-I
AZAM SAVUNMASI” adlı eserle ilgili olarak daha önce üç ayrı
makale yazmıştık. Ancak, İmam-ı Azam ‘ın (Ebu Hanife) “
Şeriat Din değildir” görüşünü yazmayı atladığımızı
gördük. Bu makalemizde hem İmam-ı Azam’ın hem de Yaşar
hoca’nın konu hakkındaki görüş ve yorumlarına yer vereceğiz.
Öncelikle
Ehli-Sünnet imamlarından olan Ebu Hanife’nin konu hakkındaki
görüşlerine yer vereceğiz. İmam-ı Azam “ Din ve Şeriat “
hakkında şöyle demektedir:
“DİN DEĞİŞMEZ AMA, ŞERİAT DEĞİŞİR “
“Tanrı
elçileri, ayrı ayrı dinler üzerinde değillerdir. Onların hiç
biri, hitap ettiği topluma, kendinden önceki peygamberlerin dinini
terk etmeyi emretmemiştir. Onların tümünün dini bir tek dindi.
Oysa ki, onların her biri, kendisinin tebliğ ettiği şeriata
çağırmış, kendisinden önceki peygamberin şeriatına uymayı
yasaklamıştır. Çünkü onların temsil ettikleri şeriatler pek
çoktur ve farklıdır. “
“
Bunun içindir ki, Allah şöyle buyurmuştur: “ “Sizden her biri
için bir yol-şeriat ve bir yöntem belirledik. Allah dileseydi sizi
elbette bir tek ümmet yapardı. Ama size vermiş olduklarıyla sizi
imtihana çeksin diye öyle yapmamıştır.”” (Maide suresi, 48.
ayet)
İmamı
Azam devamında şöyle demektedir:
“
Allah’ın dininde değişme yoktur. Din ne değiştirilir ne başka
şekle sokulur. Ama Şeriatler değiştirilir, başka şekle sokulur.
Çünkü, öyle şeyler vardır ki, Allah onu bir halk için helal
kıldığı halde, başka bir halk için haram kılmıştır. Öyle
şeyler vardır ki, Allah onu şu topluluk için emrettiği halde,
bir başka topluluk için yasaklar. Kısacası, şeriatler hem
çoktur, hem de değişiktir.“ (Ebu Hanife, el-Alimu vel-Müteallim,
sayfa 16-17)
“
ŞERİAT NEDİR, NE DEĞİLDİR ? “
Yaşar
Nuri hoca, kitabının 162. ve 163. sayfasında yukarıdaki başlıkla
ilgili olarak, şöyle yazmaktadır:
“
Geniş su yolu, yöntem, tavır, kural gibi anlamları olan şeriat,
bu şekliyle Kur’an’da tek bir yerde geçmektedir. CASİYE
suresi, 18. ayet. Aynı kökten ve aynı anlamda bir de ŞİR’A
sözcüğü vardır ki, onun geçtiği yer Maide suresi 48. ayettir.
Şir’a, yol ve yöntem anlamındaki MİNHAC sözcüğü ile
birlikte kullanılmıştır.”
“....
Şeriat, İslam veya Kur’an ile eşitlenemez. Şeriat, mezhep
kabulleriyle, nihayet fıkıhla eşitlenebilir. Şeriatı İslam’la
eşitlemek isteyen anlayış, bir çok kabulünün Kur’an’la ve
zamanla çeliştiği anlaşılmış bulunan örfleri(gelenek-görenek-adetler) din yapmayı
amaçlayan anlayıştır. Önce şeriatle dini eşitlemekte, sonra da
devrini bitirmiş yorumlardaki bir takım kuralları din diye halkın
önüne koymaktadır. Burada ALLAH ile aldatmanın tipik bir
görünümüyle karşı karşıyayız.”
Yaşar
hocanın söyledikleri bugün din adına söylenen ve yapılanlara ne
kadar benziyor değil mi ? Hocaya neden saldırıldığını şimdi
daha iyi anlıyoruz. Bizleri aydınlattığı için, hocamıza tekrar
teşekkür ediyoruz. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.
Saygılarımla
Hamdullah
Dedeoğlu
14.08.2018.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.