7. YÜZYILDAKİ HORASAN HARİTASI (Hüseyin Akyüz'ün HORASAN adlı makalesinden alınmıştır)
21. yüzyıldaki Horasan Haritası
KURMANÇLAR HORASAN'DAN MI GELDİ ?
Kurmançca
konuşanların kökeni nereden geliyor ? Kürt mü ?, Türk mü ?
Yoksa Fars kökenli mi ? Bilim adamları bu sorulara tam ve kesin
cevap verememektedir. Biz de tarihi bilgilere ve sözlü anlatımlara dayanarak kendi görüşümüzü açıklamak istedik.
Öncelikle
Kurmanç kelimesinin orijinali ke harfi ile değil, Fars
alfabesindeki gayın'la başlar. Bu da Türkçe'de (ge)
harfi ile gösterilebilir. Doğrusu Kurmanç değil, Gurmanç'dır.
Adını da Horasan bölgesindeki Gurlar'dan almaktadır. Gurlular
bugün hala İran, Afganistan ve Türkmenistan Horasanında
yaşamaktadırlar. Afganistan ve İran'dakiler kurmanç dili ile
konuşmaya devam ederken, Türkmenistan'daki Gurlular Türkmence
konuşmaktadırlar.
Buna
göre, Anadoluda'ki Kurmançların Horasan'dan geldikleri doğrulanmış
oluyor. Gerek tarihçiler, gerekse sahada yapılan çalışmalarda,
kurmançca konuşanların yaşlıları atalarının Horasan'dan
geldiklerini ifade etmişlerdir. Merhum araştırmacı-yazar
Cemal Şener'de yaklaşık üç bin kişi ile yaptığı
görüşmelerde aynı cevabı almıştır. Bu satırları yazan kişi
olarak, aynı bilgileri 1970'li yıllarda baba anneme ve dedeme
sorduğumda aynı cevapları almıştım.
Bu
bilgileri paylaştıktan sonra, Kurmançca konuşanlar Anadolu'ya ne zaman
geldiler ?
Tarihçiler
iki ayrı zamanda geldiğini belirtiyor.
1.
Abbasiler döneminde, 9. ve 10. yüzyılda Bizans sınır boylarına
yerleştirildiler.
2.
Harzemşahların, Cengiz Han'ın ordularına yenilmesinden sonra, 13.
yüzyılda Anadolu'ya göç etmişlerdir.
Horasan'dan
geldiklerine göre, bu dili Anadolu'ya gelmeden önce bildikleri
kanısındayım. Çünkü, Horasan'da hakim olan dil, Farsça'ydı.
Yani Kurmanç diliydi. Kurmanç dili eski Farsça'nın bir
lehçesiydi. Aynı Türkçe'nin lehçelerindeki gibi. Bu tespitlerimi
bizzathi kendi yaptığım araştırmalara dayandırıyorum. Kurmanç
dilini bilen biri olarak, Farsça'yı araştırdım. Araştırmalarımın
sonunda, Fars dilinin gramerini öğrendim. Farsça ile Kurmanç dilinin grameri neredeyse aynıydı. Kurmanç
dilindeki kelimelerin
yüzde seksenini, Farsça'da da tespit ettim. Bu konuyla ilgili
yazdığım makaleleri
blokta okuyabilirsiniz.
Konu ile ilgili olarak en son edindiğimiz bilgilere göre, Horasan bölgesine yakın bir coğrafya olan Harezim de Farsça dışında tamamen ayrı bir İrani dili konuşulduğu, farklı kültüre sahip oldukları ve bu bölgedeki halkın Moğol istilasından sonra batıya dağıldıkları, bir kısmının da Anadolu'ya geldikleri şeklindedir. Konu ile ilgili olarak İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Nuri Yüce, Ebul Kasım Carullah Mahmud b. Omar b. Muhammed bin Ahmed ez Zemahşehri el Harezmi'nin "Mukaddimetül Edeb " isimli eser hakkındaki incelemesinin ön sözünde şöyle demektedir:
"Hârizmlilerin M.S. daha XI, yüzyılda ayrı bir dil
konuştukları ve yazdıkları ve bu dili XIII. yüzyıla kadar muhafaza ettikleri
tarihi kaynaklardan ve son zamanlarda bu dile ait bulunan metinlerden
anlaşılmaktadır. Hârizm kavminin dili üzerinde yapılan çalışmalar bu dilin,
yani Hârizmce'nin, Avesta, Soğd, Yağnöb ve Osset dilleri gibi bir doğu İran
dili olduğunu ortaya çıkarmıştır."
"Bozkırlardaki komşuları Oğuz, Peçenek, Kıpçak, Kanglı ve
öteki Türk boyları ile alışveriş yapan Hârizm halkı, bu ticareti sonraki
zamanlarda da Bulgar, Skandinavya, İslâm ülkeleri ve hattâ Hindistan ile
sürdürerek çok zenginleşmiştir. ARNA ve YAP denilen büyük ve küçük sulama
kanalları açılarak tarımda ileri bir seviyeye erişilmiş, halkın çalışkan ve zeki
oluşu da ilim ve kültür hayatının oldukça yükselmesini sağlamıştır."
"Birüni, eski Hârizm halkının ayrı dili, dini ve din
bilginleri olduğunu, ayrı takvim, ayrı ölçü, tartı ve para sistemleri
kullandıklarını anlatmakta ve Arapların ülkeyi işgal ederken bu kültürü imhâ
ettiklerini kaydetmektedir."
" Hârizm bölgesinde eksiden konuşulan dil İran dili Hârizmce idi. Buraya Türk boylarının yerleşmesiyle Türkçe yayıldı. Her iki farklı dilden İran diline “Hârizmce”, Türk diline “Horezmce” denir. Biz daha önceki yayınlarımızda bu bölge Türkçesi için “Horezmce” tâbirini kullanmıştık. Şimdi bu eserde “Hârizm Türkçesi” adını kullanıyoruz."
Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Gülden Sağol ise, Ebul Kasım Carullah'ın "Mukaddimetül Edeb" adlı eserini Harezimce, Farsça, Moğolca ve Türkçe ile de birer nüsha yazdığını belirtmektedir. Bu bilgiler de Horasan bölgesinde İrani dillerinin farklı lehçelerinin konuşulduğunu ve yazı dili olarak kullandığını doğrulamaktadır. Kurmanç dili de bunlardan biriydi.
O halde, Kurmanç
dilinin Farsça'nın bir lehçesi olması, KURMANÇLARIN Fars kökenli
olduğunu ispatlar mı? Bize göre hayır. Horasan bölgesinde
Türkmen ve Fars toplulukları, yüzyıllardır birlikte
yaşıyorlardı. Halen de yaşamaya devam ediyorlar. Farsça, o
bölgede yaşayan kavimlerin ortak iletişim diliydi. Fars dilinin
çok eski bir dil olması, yazışmalarda ve edebiyat alanında
gelişmiş olması nedeniyle, diğer diller üzerinde bir üstünlüğe
sahipti. Bu nedenle, bazı diller zamanla kayboldu veya unutuldu. (Bu
arada, şunu da belirtmekte fayda var. Kurmançca konuşan aleviler,
aynı zamanda Türkçe'ye de hakimdiler. Bunu, kendi baba annem ve
dedemden bilmekteyim. Hiç okula gitmemelerine rağmen, Türkçeleri
gayet güzeldi. Şehire indiklerinde, alışverişlerini Türkçe ile
rahat bir şekilde yapabiliyorlardı.)
Öte
yandan, bölgede kurulan Türk devletlerinin resmi ve yazışma
dilleri de Farsça'ydı. Örneğin; Karahanlılar, Gazneliler,
Selçuklular. Bu da yukarıdaki tezimizi güçlendirmektedir. Altı
yüz yıl boyunca dünyanın süper güçlerinden biri olmuş Osmanlı devletinin yazışma dili Farsça'ydı. Eğitimde kullanılan
Osmanlıca'nın neredeyse yüzde altmışı, Farsça kelimelerden
oluşuyordu. Bugün kullandığımız Türkçe'nin tahminen en az
yüzde otuzu Farsça kelimelerden oluşmaktadır. Kurmanç dilinde
yer alan çok sayıda kelimenin, Osmanlıca'da da yer aldığını
tespit ettim. Şaşırdığımı buradan belirtmeliyim. Bu durumda
Osmanlı devletini Fars saymak mümkün olur mu ?
Kurmançca
konuşan aleviler, cem'lerde duaları ve gülbengleri Türkçe
okurlar. Yine, Cem ayinlerinde yer alan on iki hizmetten, altısı Şamanizmde de yer almaktadır. Bu konuda Prof. Dr. Yusuf Yörükan'ın
“Müslümanlıktan önce Türk dinleri” adını taşıyan
araştırmasının okunmasını öneririm.
Sonuç
olarak, Kurmançca konuşanların Kürt olmadıkları yukarıdaki bilgelerden
anlaşılmaktadır. Zira, Horasan bölgesinde Kürt yoktur. Kürtlerin
yaşadığı bölge, Zağros dağları civarıdır. Anadoluya
gelmeleri daha sonradır. Bugün Horasan Kürtleri olarak adlandirılanlar ise, Şah İsmail tarafından 16.Yüzyılda oraya iskan edilenlerdir. Bunu bütün tarihçiler de teyit
etmektedir. Bunda ısrar etmek, başka amacın hedeflendiğidir.
Bizim amacımız iyi niyetlileri ve konuyu bilmeyenleri uyarmaktır.
Saygılarımla.
Ekler:
-- Gurlular Haritası (1000-1215)
--"Mukaddimetül Edeb" adlı eserin Harezimce nüshasının kapağı ve son sayfası. (Doç. Dr. Gülden Sağol'un makalesinden alınmıştır)
--Prof. Dr. Nuri Yüce'nin Mukaddime ile ilgili yazdığı eserin kapağı.
1-Ali
Rıza Özdemir, Kurmançlar kimlerdir.
2-Prof.
Dr. Yusuf Ziya Yörükan, Müslümanlıktan önce Türk dinleri
Şamanizm
3-Prof.Dr. John Haldon, Bizans Tarih atlası, Alfa yayınları
4-Ömer Özüyılmaz, Gurmanç ve Kürtlerin Kökenleri,
Yazan:Hamdullah
Dedeoğlu
02.
03.
2018.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.