22 Nisan 2024 Pazartesi

KURMANÇLAR HORASAN'DAN MI GELDİ ?


7. YÜZYILDAKİ HORASAN HARİTASI (Hüseyin Akyüz'ün HORASAN adlı makalesinden alınmıştır)

21. yüzyıldaki Horasan Haritası

KURMANÇLAR  HORASAN'DAN  MI GELDİ ?


Kurmançca konuşanların kökeni nereden geliyor ? Kürt mü ?, Türk mü ? Yoksa Fars kökenli mi ? Bilim adamları bu sorulara tam ve kesin cevap verememektedir. Biz de tarihi bilgilere ve sözlü anlatımlara dayanarak kendi görüşümüzü açıklamak istedik. 

Öncelikle Kurmanç kelimesinin orijinali ke harfi ile değil, Fars alfabesindeki gayın'la başlar. Bu da Türkçe'de (ge) harfi ile gösterilebilir. Doğrusu Kurmanç değil, Gurmanç'dır. Adını da Horasan bölgesindeki Gurlar'dan almaktadır. Gurlular bugün hala İran, Afganistan ve Türkmenistan Horasanında yaşamaktadırlar. Afganistan ve İran'dakiler kurmanç dili ile konuşmaya devam ederken, Türkmenistan'daki Gurlular Türkmence konuşmaktadırlar.

Buna göre, Anadoluda'ki Kurmançların Horasan'dan geldikleri doğrulanmış oluyor. Gerek tarihçiler, gerekse sahada yapılan çalışmalarda, kurmançca konuşanların yaşlıları atalarının Horasan'dan geldiklerini ifade etmişlerdir. Merhum araştırmacı-yazar Cemal Şener'de yaklaşık üç bin kişi ile yaptığı görüşmelerde aynı cevabı almıştır. Bu satırları yazan kişi olarak, aynı bilgileri 1970'li yıllarda baba anneme ve dedeme sorduğumda aynı cevapları almıştım.

Bu bilgileri paylaştıktan sonra, Kurmançca konuşanlar Anadolu'ya ne zaman geldiler ?
Tarihçiler iki ayrı zamanda geldiğini belirtiyor.
1. Abbasiler döneminde, 9. ve 10. yüzyılda Bizans sınır boylarına yerleştirildiler.
2. Harzemşahların, Cengiz Han'ın ordularına yenilmesinden sonra, 13. yüzyılda Anadolu'ya göç etmişlerdir.

Horasan'dan geldiklerine göre, bu dili Anadolu'ya gelmeden önce bildikleri kanısındayım. Çünkü, Horasan'da hakim olan dil, Farsça'ydı. Yani Kurmanç diliydi. Kurmanç dili eski Farsça'nın bir lehçesiydi. Aynı Türkçe'nin lehçelerindeki gibi. Bu tespitlerimi bizzathi kendi yaptığım araştırmalara dayandırıyorum. Kurmanç dilini bilen biri olarak, Farsça'yı araştırdım. Araştırmalarımın sonunda, Fars dilinin gramerini öğrendim. Farsça ile Kurmanç dilinin grameri neredeyse aynıydı. Kurmanç dilindeki kelimelerin yüzde seksenini, Farsça'da da tespit ettim. Bu konuyla ilgili yazdığım makaleleri blokta okuyabilirsiniz. 

Konu ile ilgili olarak en son edindiğimiz bilgilere göre, Horasan bölgesine yakın bir coğrafya olan Harezim de Farsça dışında tamamen ayrı bir İrani dili konuşulduğu, farklı kültüre sahip oldukları ve bu bölgedeki halkın Moğol istilasından sonra batıya dağıldıkları, bir kısmının da Anadolu'ya geldikleri şeklindedir. Konu ile ilgili olarak İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Nuri Yüce, Ebul Kasım Carullah Mahmud b. Omar b. Muhammed bin Ahmed ez Zemahşehri el Harezmi'nin "Mukaddimetül Edeb " isimli eser hakkındaki incelemesinin ön sözünde şöyle demektedir:

"Hârizmlilerin M.S. daha XI, yüzyılda ayrı bir dil konuştukları ve yazdıkları ve bu dili XIII. yüzyıla kadar muhafaza ettikleri tarihi kaynaklardan ve son zamanlarda bu dile ait bulunan metinlerden anlaşılmaktadır. Hârizm kavminin dili üzerinde yapılan çalışmalar bu dilin, yani Hârizmce'nin, Avesta, Soğd, Yağnöb ve Osset dilleri gibi bir doğu İran dili olduğunu ortaya çıkarmıştır."

 "Bozkırlardaki komşuları Oğuz, Peçenek, Kıpçak, Kanglı ve öteki Türk boyları ile alışveriş yapan Hârizm halkı, bu ticareti sonraki zamanlarda da Bulgar, Skandinavya, İslâm ülkeleri ve hattâ Hindistan ile sürdürerek çok zenginleşmiştir. ARNA ve YAP denilen büyük ve küçük sulama kanalları açılarak tarımda ileri bir seviyeye erişilmiş, halkın çalışkan ve zeki oluşu da ilim ve kültür hayatının oldukça yükselmesini sağlamıştır."

 "Birüni, eski Hârizm halkının ayrı dili, dini ve din bilginleri olduğunu, ayrı takvim, ayrı ölçü, tartı ve para sistemleri kullandıklarını anlatmakta ve Arapların ülkeyi işgal ederken bu kültürü imhâ ettiklerini kaydetmektedir."

" Hârizm bölgesinde eksiden konuşulan dil İran dili Hârizmce idi. Buraya Türk boylarının yerleşmesiyle Türkçe yayıldı. Her iki farklı dilden İran diline “Hârizmce”, Türk diline “Horezmce” denir. Biz daha önceki yayınlarımızda bu bölge Türkçesi için “Horezmce” tâbirini kullanmıştık. Şimdi bu eserde “Hârizm Türkçesi” adını kullanıyoruz."

Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Gülden Sağol ise, Ebul Kasım Carullah'ın  "Mukaddimetül Edeb" adlı eserini Harezimce, Farsça, Moğolca ve Türkçe ile de birer nüsha yazdığını belirtmektedir. Bu bilgiler de Horasan bölgesinde İrani dillerinin farklı lehçelerinin konuşulduğunu ve yazı dili olarak kullandığını doğrulamaktadır. Kurmanç dili de bunlardan biriydi. 

O halde, Kurmanç dilinin Farsça'nın bir lehçesi olması, KURMANÇLARIN  Fars kökenli olduğunu ispatlar mı? Bize göre hayır. Horasan bölgesinde Türkmen ve Fars toplulukları, yüzyıllardır birlikte yaşıyorlardı. Halen de yaşamaya devam ediyorlar. Farsça, o bölgede yaşayan kavimlerin ortak iletişim diliydi. Fars dilinin çok eski bir dil olması, yazışmalarda ve edebiyat alanında gelişmiş olması nedeniyle, diğer diller üzerinde bir üstünlüğe sahipti. Bu nedenle, bazı diller zamanla kayboldu veya unutuldu. (Bu arada, şunu da belirtmekte fayda var. Kurmançca konuşan aleviler, aynı zamanda Türkçe'ye de hakimdiler. Bunu, kendi baba annem ve dedemden bilmekteyim. Hiç okula gitmemelerine rağmen, Türkçeleri gayet güzeldi. Şehire indiklerinde, alışverişlerini Türkçe ile rahat bir şekilde yapabiliyorlardı.)

Öte yandan, bölgede kurulan Türk devletlerinin resmi ve yazışma dilleri de Farsça'ydı. Örneğin; Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular. Bu da yukarıdaki tezimizi güçlendirmektedir. Altı yüz yıl boyunca dünyanın süper güçlerinden biri olmuş Osmanlı devletinin yazışma dili Farsça'ydı. Eğitimde kullanılan Osmanlıca'nın neredeyse yüzde altmışı, Farsça kelimelerden oluşuyordu. Bugün kullandığımız Türkçe'nin tahminen en az yüzde otuzu Farsça kelimelerden oluşmaktadır. Kurmanç dilinde yer alan çok sayıda kelimenin, Osmanlıca'da da yer aldığını tespit ettim. Şaşırdığımı buradan belirtmeliyim. Bu durumda Osmanlı devletini Fars saymak mümkün olur mu ?

Kurmançca konuşan aleviler, cem'lerde duaları ve gülbengleri Türkçe okurlar. Yine, Cem ayinlerinde yer alan on iki hizmetten, altısı Şamanizmde de yer almaktadır. Bu konuda Prof. Dr. Yusuf Yörükan'ın “Müslümanlıktan önce Türk dinleri” adını taşıyan araştırmasının okunmasını öneririm.

Sonuç olarak, Kurmançca konuşanların Kürt olmadıkları yukarıdaki bilgelerden anlaşılmaktadır. Zira, Horasan bölgesinde Kürt yoktur. Kürtlerin yaşadığı bölge, Zağros dağları civarıdır. Anadoluya gelmeleri daha sonradır. Bugün Horasan Kürtleri olarak adlandirılanlar ise, Şah İsmail tarafından 16.Yüzyılda oraya iskan edilenlerdir. Bunu bütün tarihçiler de teyit etmektedir. Bunda ısrar etmek, başka amacın hedeflendiğidir. Bizim amacımız iyi niyetlileri ve konuyu bilmeyenleri uyarmaktır.
Saygılarımla.

Ekler:
-- Gurlular Haritası (1000-1215)
--"Mukaddimetül Edeb" adlı eserin Harezimce nüshasının kapağı ve son sayfası. (Doç. Dr. Gülden Sağol'un makalesinden alınmıştır)
--Prof. Dr. Nuri Yüce'nin Mukaddime ile ilgili yazdığı eserin kapağı.










Kaynaklar;
1-Ali Rıza Özdemir, Kurmançlar kimlerdir.
2-Prof. Dr. Yusuf Ziya Yörükan, Müslümanlıktan önce Türk dinleri Şamanizm
3-Prof.Dr. John Haldon, Bizans Tarih atlası, Alfa yayınları
4-Ömer Özüyılmaz, Gurmanç ve Kürtlerin Kökenleri,

Yazan:Hamdullah Dedeoğlu
02. 03. 2018.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Popular