30 Ağustos 2020 Pazar

BADILLI AŞİRETİNİN İSMİ NEREDEN GELİYOR?





 BADILLI AŞİRETİNİN İSMİ NEREDEN GELİYOR?

Daha önceki makalelerimizde Badıllı aşiretinin Merdisi aşiretine bağlı olduğunu ve Osmanlı kayıtlarında “Türkman Ekradı-(Kürdü) yörükanı” olarak tanımlandığını yazmıştık. Bugün ki makalemizde aşiretin  Badılı-Batili ismini nereden aldığı ve aşirete bağlı cemaatler hakkında bilgiler sunacağız.

Önce, Badi-Bati-Bad kelimelerinin Osmanlıcadaki karşılıklarını bulalım:

Badi: Arapça bir kelime olup, Sebep olan, yol açan anlamındadır.

Badi-ye : Yine Arapça bir kelime olup, Çöl-Çöllü demektir.

Bati: Ağır, Yavaş anlamını taşımaktadır. Arapça kökenlidir.

Batıl: Hükümsüz, Boş anlamındadır. Arapça kökenlidir.

Bad: Farsça bir kelime olup Rüzgar, Yel demektir. 

kelimenin anlamını verdikten sonra, baazı tarihçilerin iddialarına gelelim: Badıllı isminin Beydilli’den geldiğini, zamanla isminin Badıllı’ya dönüştüğünü ileri sürmekteler.  Bazı Osmanlı kaynaklarında "Beydili taifesinden Badılı" denilmektedir. Ancak bu iddia bize pek gerçekçi gelmemektedir. Zira, 16. Yüzyıla ait Osmanlı kayıtlarında Beğdil-Beydilli ismi yer almaktadır. Bir Türkmen boy ismi olan Beydil, aynı zamanda içinde değişik boya mensup cemaatleri toplayan bir konfederasyon aşiretin de temsilciliğini yapıyordu. Yani, ismi değişikliğe uğrayacak bir boy ya da aşiret değildi. Hem Selçuklular hem de Osmanlı döneminde bir boy ve aşiret özelliğini hep korumuştu. özetleyecek olursak; ilk başlarda  Beydilli aşiretine mensup olabilir, ama "aynı aşirettir" diyemeyiz.

 Bu görüşü açıkladıktan sonra, kendi tespit ve yorumlarımıza gelebiliriz. Badıllı-Badilli ismine 1535 tarihli, 401 numaralı Şam livası Mufassal defterinde ulaşmaktayız. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün yayınladığı defterde, Şam vilayetindeki Türkmen aşiretleri içinde “Bi evladı Badi cemaati, 126 hane, bir bekar, bir imam toplam 128 nefer” olarak yer almaktadır. Cemaatin bir diğer isminin de “ Yaralu cemaati” olduğu belirtilmektedir. Badi ismi nereden gelmektedir? Burada şu tahminlerde bulunabiliriz. Badi ismini, o yıllarda aşiretlerin yaylak olarak kullandığı Cebel-i Akra (Yayladağ) da ve Diyarbakır eyaletinin Arabkir kazasının Abad nahiyesinde bulunan Badi mezrasından almış olabilirler. Aşiretler, boy beyinin ya da kullandıkları mezra ve yaylak isimlerini alabiliyorlardı. İkinci bir görüş  Badıllı ismini Şam şehrinin yakınında bulunan “Badiyetü Şam” çölünden almış olabilirler. Zira, Şam vilayetindeki konar-göçer aşiretler kış aylarını bu çöl civarında geçiriyorlardı. Badı-Badi ismini buradan da almış olabilirler. Badıllı ismi hakkında kısaca bu tahmin ve yorumlarda bulunabiliyoruz.

 Aşirete bağlı cemaatlere gelince; Osmanlı devleti konar-göçerleri hem denetlemek hem de vergileri tahsil edebilmek için aşiretlerin başına bir cemaat ya da aşiret reisini “Bey” olarak atıyordu. Aşiret Beyi hem kendi aşiretinden hem de kendisine bağlı olan cemaatlerden sorumlu oluyordu. İşte, Badıllı aşiretine bağlanan cemaatler de böyle oluşmuştu. Bu cemaatler şunlardı: Çoğunlu, Hacıkırlı, Esterkanlı, Milli, Uzmanlı (Ormanlı). Bu cemaatler, Halep ve Şam eyaletine bağlı yerleri kışlak olarak kullanıyorlardı. Yaylakları ise, Erzurum, Kars’a kadar uzanıyordu.

 Osmanlı arşiv uzmanı Cevdet Türkay “Başbakanlık Arşivi Belgelerine Göre, Osmanlı İmparatorluğu’nda Oymak, Aşiret ve Cemaatler” isimi eserinde Badıllı ve bağlı cemaatler hakkında şu bilgileri vermektedir:

 BADILLI: Konar-göçer Türkmen Ekradı taifesindendir. İskilip, Adana, Çermük kazası (Diyarbakır sancağı), Diyarbakır, Sivas, Erzurum, Maraş, Ergani kazası, Rakka, Mardin, Kadirli, Saruhan sancağı, Çıldır, Harran kazası, Aydın, Şebinkarahisar, Kütahya, Koyulhisar, Gelibolu, Biga sancağı, Karesi sancağı, Bursa, Ankara, Kocaeli, Rumeli, Çatalca, İpsala, Gümülcine, Kemah, Kars, Pasin kazası, Urfa, Trablus-u Şam ve Tire kazasına iskan edilmişlerdir. (Sayfa, 188-189, İşaret yayınları, 3. Baskı, 2012)

 ÇOĞUNLU: Türkman Ekradı (Türkman Kürdü) taifesindendir. Rakka, Erzurum, Kars, Çıldır, Kırşehir ve Göle sancaklarına iskan edilmiştir. (Sayfa, 259)

 HACIKIRLI: Konar-Göçer Türkman Ekradı taifesindendir. Rakka, Erzurum, Çıldır, Kars, Göle, Kütahya ve Aydın sancaklarına iskan edilmiştir. (Sayfa, 337)

ESTERKANLI: Türkman Ekradı taifesindendir. Rakka, Erzurum, Çıldır, Kars, eyaletlerine iskan edilmiştir. (Sayfa, 307)

 MİLLİ: Türkman Ekradı Ulus taifesindendir. Mardin, Diyarbakır, Ergani, Erzurum, Rakka, Sivas, Teke, Adilcevaz, Antep sancağı, Mecitözü, Varay kazaları (Amasya sancağı), Harran, Urfa, Trablus-u Şam civarı, Eğin kazasına (Arapgir sancağı) iskan edilmiştir. (Sayfa, 500)

 UZMANLI-ORMANLI: Konar-Göçer Türkman Ekradı taifesindendir. Rumeli, Kars, Çıldır, Erzurum, Rakka, Kocaeli, Biga, Sivas, Kütahya, Aydın, Bursa ‘ya iskan edilmiştir. (Sayfa, 639)

 Badıllı ve bağlı cemaatlerin hepsinde “Türkman Ekradı taifesi” tanımlaması bulunmaktadır. Ekrad kelimesi, Arapça’da “Kürdler” anlamına gelmektedir. Tahminimize göre, bu aşiretler ve cemaatler Halep ve Şam eyaletlerinde Kürt aşiretleri ile birlikte bulunuyorlardı. Türkmen ve Kürt aşiretlerin yaylak ve kışlaklarda birlikte yaşamaları nedeniyle, karşılıklı olarak birbirlerinin dillerini konuştuklarını tahmin ediyoruz. Osmanlı kayıtlarında Kürt aşiretleri “Ekrad” olarak tanımlanmıştır. Bizim yorumumuza göre, Türkmen olan bu aşiretlerin Kürtçe (Kurmanç-Zaza) dillerini konuşmaları nedeniyle bu ismi aldıkları şeklindedir. Zira, adı geçen aşiret ve cemaatlerin bir kısmının bugün bile bu dillerin değişik şivelerini konuştuklarını tespit etmiş bulunmaktayız. “Türkman Kürdü” olarak kayıtlarda yer almasını buna bağlamaktayız.

 Saygılarımla.

Hamdullah Dedeoğlu

30.08.2020.

 Kaynaklar:

-397 numaralı Halep Livası Mufassal Tahrir Defteri-1536

-401 numaralı Şam Livası Mufassal Tahrir Defteri-1535

-Osmanlı Yer adları, Tahir Sezen, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü yayınları.

--Osmanlıca Sözlük.

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Popular