Safevi devletinin bir eyaleti olan Diyarbakır, 1514
yılındaki Çaldıran savaşından sonra Osmanlı topraklarına katılmıştı. Osmanlı,
bölgeyi ele geçirdikten sonra Alevi Türkmenler üzerinde yoğun bir baskı ve
yıldırma politikası izledi. Alevi Türkmenler, fiziki baskıların yanında, mali
olarak da zor günler yaşamaya başlamıştı. Alevi Türkmenler’den Hıristiyanlardan
alınan cizye vergisi benzeri bir vergi olan “Surh Seran” (Kızılbaş) vergisi alınmaya
başlandı. Doğu Anadolu’daki Türkmenler adeta göçe zorlandı. 1518’den itibaren
bölgeye Kürt aşiretlerinin iskan politikası izlendi. Bu göçler neticesinde, bölgedeki nüfus yapısı
da değişime uğradı. Alevi Türkmenlerin İran’a (Safevi devletine) Göçlerinden önce, Diyarbakır bölgesindeki 869
yerleşim yerinin 438’i, Türkçe isimler taşıyordu. Bölgedeki zaviyelerin önemli
bir kısmı da Alevi Türkmenlere bağlı bulunuyordu. “Dediği Baba Zaviyesi”, “ İnce Hıdır”, “Kara Baba” türbeleri bunlardan
bazılarıydı. Kişi adları da Alevi Türkmenlerin varlığını doğruluyordu. Tahrir
defterlerinde yer alan bazı kişi adları şöyleydi:
“ Şah Kulu, Şah Veli, Nur Ali, Şah Ali, Şah Hüseyin,
Pir Kulu, Can Ali, Yar Ali, Gökçe, Yağmur, Sarı, Eslemez, Toktamış, Budak,
Bayram, Satı, Satılmış, Bulduk, “ gibi hem Türkçe isimler, hem de daha çok
alevi Türkmenlerin kişi adlarını taşıyordu.
Diyarbakır (Amid) eyaleti ve bağlı sancaklarda önemli
sayıda Türkmen cemaat ve aşiretleri de yer alıyordu. Örneğin;
--Karakeçili aşireti Viranşehir-Kızıltepe arasında,
--Sarılı cemaati, Nusaybin- Akçakale-Musul arasında,
--Şakakiler Hasankeyf sancağında,
--Şebeklü aşireti Musul sancağında bulunuyordu.
Bunların dışında, bölgede Kazıklı, İzzeddin, Köçekli,
Harbendelü toplulukları da konar-göçer hayat yaşıyordu.
Diyarbakır eyaletinde, Türkmen aşiretlerinin dışında
Kürt kökenli Merdisi, Basiyan, Süleymanlu, Zeriki, Zilan aşiretleri ile Ermeni, Rum ve Yahudi toplulukları da bulunuyordu.
Alevi Türkmenlerden “ Surh Seran” vergisinin alındığı
1526 tarihli 998 numaralı Tahrir defteri ile 134 nolu defterlerde yer
almaktadır. İlgili kayıtlara göre, Alevi Türkmenlerden sancaklara göre alınan “
Kızılbaş” vergisi miktarları şöyledir:
--Amid (Diyarbakır), 10.000 Akçe.
--Mardin, 80.000 Akçe.
--Sincar, 3.000 Akçe.
--Musul, 5.000 Akçe.
--Arabkir, 6.000 Akçe.
--Ergani, 3.000 Akçe.
--Çermik, 1.500 Akçe.
--Siverek, 5.500 Akçe.
--Kiği, 5.000 Akçe.
--Çemişgezek, 2.000 Akçe.
--Harput, 10.000 Akçe.
--Ruha (Urfa), 15.000 Akçe.
Osmanlı devletinin Kızılbaş Türkmenlere “ Kafir” ve “düşman” gözüyle baktığı her hareketinde anlaşılmaktadır. Bunun neticesinde de Anadolu’daki Türkmenler kurtuluşu Safevi devletine göç etmekte bulmuşlardır. Sonuç olarak da, Osmanlı devleti doğu Anadolu’daki Türkmen nüfusu orada tutmayı becerememiş ve bugün ki nüfus yapısı ortaya çıkmıştır.
Saygılarımla.
Hamdullah Dedeoğlu
12.01.2020
Kaynaklar:
--Yrd. Doç. Dr. Mehmet Salih Erpolat, XV1. Yüzyılda
Diyarbakır eyaletinde Alevi Türkmenler-Kızılbaşlar isimli makalesi.
--Prof. Dr. Mehdi İlhan, XV1. Yüzyıl başlarında Amid
sancağı yer ve şahıs adları makalesi.
-- Prof. Dr.Yılmaz Kurt, Mardin sancağı kişi adları
makalesi.