30 Nisan 2019 Salı

ALEVİLİK VE BEKTAŞİLİK’DE KADININ TOPLUMDAKİ YERİ


ALEVİLİK VE BEKTAŞİLİK’DE KADININ TOPLUMDAKİ YERİ

Bugünkü makalemizde Alevi-Bektaşi toplumunda kadının önemini ele alacağız. Makalemizde, araştırmacı-yazar Mustafa Şişman’ın “HACI BEKTAŞ VELİ” isismli kitabını kaynak olarak kullanacağız. Yazar, eserini Hacı Bektaşı Veli’nin görüşlerini  MAKALAT, VELAYETNAME, FEVAİT, BESMELE TEFSİRİ ve FATİHA SURESİ TEFSİRİ isimli eserlere dayandırmaktadır. Bu nedenle, yazdığı kitap değerli bir kaynaktır. Kendisine böyle bir eseri meydana getirdiği için teşekkürlerimi iletiyorum. Alevilik-Bektaşilik konularını öğrenmek isteyenlere de bu kitabı okumalarını öneriyorum.

Alievilik-Bektaşilik’de kadının yeri önemlidir. İslam şeriatındaki (İslam hukuku) kadın anlayışını kabul etmez. Kadına “odalık” “cariye” gözüyle bakmaz. Kadını erkekle eşit görür. Erkek, kadın istemedikçe eşini boşayamaz, tek eşliliği savunur. Kadın, mirasta erkekle aynı haklara sahiptir. Giyim-kuşamda, kılık-kıyafette, sert ve katı kurallara itibar etmez. Sosyal yaşamda, dini ibadetlerde kadın- erkek yan yanadır. Bu anlayışı yansıtan şu beyitler buna örnektir.

Bektaşi kimsenin malını çalmaz”
Bir kadın üstüne bir daha almaz”
x x x x x x x x
Arifler namusunu, ırzını vermez.
Tesettür ne demek, akıl ermez.”
x x x x x x
Erkek dişi sorulmaz muhabbetin dilinde.
Hakk’ın yarattığı herşey yerli yerinde.”

Alevi ve Bektaşilik’de kadının eğitimine de öenem verilir. Hacı Bektaşı Veli’nin bu konudaki veciz sözleri şöyledir:
Kızlarınızı okutunuz, çünkü onlar geleceğin anneleridir.” Bu anlayışın ürünü olarak, orta çağ’da çok sayıda Alevi-Bektaşi kadın şair-ozan yetişmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır; Leyla Hatun, Lamia Hatun, Havva Hatun, Sakine Hatun, Latife Hatun, Nazmiye Hatun, Şerife Bacı, Afife Bacı ve Kadıncık Hatun.

Alevilik-Bektaşilik’de Mürşitlerin eşlerine “Anabacı”, dedelerin eşlerine ise, “Anabacı sultan” denir. Cemevlerindeki yemek pişirme ve dağıtım işlerini kadın-erkek ortaklaşa yapar. Alevilik- Bektaşilik’ de kadınlar da dervişlik yapabilirler. Dervişliğe yükselen “Bacı”lara on iki dilimli taç ve kive giydirilir.

Alevilik ve Bektaşilik’de kadının toplumdaki yeri kısaca bu şekildedir. Erkek hangi haklara sahipse, kadın da aynı haklara sahiptir. Yüzlerce yıl önce kadının erkekle eşitliğini savunan bu düşüncenin ne kadar ilerici ve devrimci olduğu aşikardır. Bugün bile kadın-erkek eşitliğine karşı çıkanların ne kadar geri bir düşünce yapısına sahip olduğu da meydandadır. Kalkınmış ve demokrasilerini kurmuş ülkeler, Hacı Bektaş Veli’nin savunduğu bu düşenceye, ondan yedi yüz yıl sonra ancak ulaşabilmişlerdir. Darısı, Hacı Bektaş Veli’den sekiz yüz yıl sonra ülkemizi yönetenlere olsun.

Saygılarımla.
Hamdullah Dedeoğlu
30.04.2019


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Popular