YEZİDİLER KİM? KURMANÇLARLA BAĞLANTILARI NEREDEN GELİYOR?
Yukarıdaki başlığı okuyan arkadaşların büyük çoğunluğunun şaşırdığını şimdiden hissedebiliyorum. Zira aynı şaşkınlığı ben de yaşadım. Beni Yezidiler hakkında araştırmaya götüren YOU TUBE’da izlediğim bir video oldu. O videoda Ezdi-Yezidi konuşmacıların bizim gibi Kurmanç dili ile konuştuklarını izleyince şaşırdım. Bu merakım üzerine konuyu araştırmaya karar verdim. Elde ettiğim bilgileri sizinle paylaşmak istedim. Bu bilgilerin bakış açınızı ve ufkunuzu açacağını tahmin ediyorum. Makaleyi okuduktan sonra kararı size bırakıyorum.
EZİDİ-YEZİDİLER KİM?
Dini bir cemaat olan Yezidiler; Türkiye’nin
güneydoğusunda, Suriye’de, Irak’ta, İran’da, Ermenistan’da, Gürcistan’da yaşamaktadırlar.
Ancak, son kırk yılda Türkiye ve Irak’taki Yezidilerin büyük çoğunluğu saldırı
ve baskılar nedeniyle Avrupa ve Amerika’ya göç etmişlerdir. İnanç merkezleri
Irak’ın Musul kentinde bulunan Laleş vadisindeki Şeyh Adi türbesidir. Burayı
Hac merkezi olarak görürler. En büyük dini liderlerine Şeyh denir. Şeyhin
yardımcısına Pir, dua ve ilahi okuyanlara da Kav denilir.
Yezdilerin isimleri bazı tarihçilerin yazdıkları
gibi, Emevi halifesi Muaviye’nin oğlu Yezid’den değil, Farsça bir kelime olan
Yezd’den gelmektedir. Kelimenin anlamı
ise, “Tanrı-Allah” demektir. Bu kelime bugün bile İran’da Kullanılan bir
terimdir. Örneğin; Şii İranlılar Hz. Ali için “ŞİR-İ YEZDAN” (ALLAH’IN ASLANI) sıfatını kullanırlar. Yezd’den sonraki İ harfi bir aidiyeti
belirtir. Yezd-i tanrıya ait olanlar-Tanrıdan gelenler anlamlarını içerir. Ancak yörede halk tarafından "Yezidi" olarak tanımlanmaktadırlar. Dolayısıyla, bizde makalemizde bu terimi kullanmak durumunda kaldık.
Yezidilerin Kurmanç dilini kullandıklarını yukarıda
belirtmiştim. Bazı tarihçiler Yeziidilerin
yaşadıkları bölgenin Sümer, Asur, Akad ve Babil devletlerinin denetiminde
olması nedeniyle, Kurmanç dilinin 13. yüzyılda bölgeyi işgal eden Moğollar’dan
sonra benimsendiğini ileri sürmektedir. Bizim tahminimize göre ise, bölgenin
bin yıl Pers ve Sasanilerin egemenliğinde kalması sonucu bu dili öğrendikleri
şeklindedir. Dolayısıyla, Yezdilerin
Kurmanç dilini en az iki bin yıldır konuştukları kanaatindeyiz. Zira bizim
tespitlerimize göre Kurmanç dili Pers ve Sasanilerin konuştukları Pehlevi
lehçesine çok benzemektedir. Kurmanç dili ile Pehlevice arasındaki benzerlikleri
daha önceki makalelerimizde yazmıştık.
ŞEYH ADİ BİN MÜSAFİR KİMDİR?
Yezdilerin inanç önderi olarak kabul ettikleri Şeyh
Adi Bin Müsafir kimdir? Konu ile ilgili
en güzel anlatımı Gazi Üniversitesi öğretim üyelerinden sayın Emine Erden Kaya yapmıştır. Emine
hanımın “Yezidiler” adlı makalesindeki bölüm aynen şöyle:
Yukarıdaki bilgilerden Şey Adi Bin Müsafir’in Ehli-Sünnet inancında olduğu anlaşılmaktadır. Ancak kendisinden sonra gelen şeyhler bu inançta değişiklik yaparak Ehli-Sünnet inancından uzaklaşmışlardır. Yeni inançların benimsenmesinde, 1259 -1260 yıllarındaki Moğol saldırısından sonra kendilerine sığınan Harran’lı Sabiilerin etkisinin büyük olduğu araştırmacılar tarafından ifade edilmektedir. Yezdilerin Sabiilerden aldıkları ibadet ve inançlar şunlardı:
1-Güneş doğmadan önce, öğle ve güneş battıktan
sonra, üç vakit dua etmek.
2-Güneş doğarken ve batarken namaz kılmak. Bu
ibadetten önce el ve yüzü suyla yıkamak. Secdeden sonra toprağı üç kez öpmek.
3-Yedi gezegen yüce varlık tarafından yaratılmıştır.
Yüce varlık adına dünya ve evreni Melek Tavus yönetmektedir.
4-Bütün insanların, nesnelerin, maddelerin ruhları
vardır.
5-Beden ölür, ruh ölmez. Ruh başka bedenlerde
yaşamaya devam eder.
6-Erkek ve kadın eşit haklara sahiptir.
7-Birden fazla kadınla evlenmek yasaktır.
8-Fasulye, kabak, domuz, köpek, tavşan ve eşek eti
yemek yasaktır.
9-Çocukları doğduktan sonra suyla vaftiz etmek.
10-Saç ve sakalları tamamen kesmemek.
11-Yeni yılı Nisan ayının ilk Çarşamba günü kutlamak.
12-18-21 Temmuz arasını bayram olarak kutlamak. (Bu
bayram Sabiilik’te “Ağlayan Kadınlar”, Yezidilerde
ise, “Şeyh Adi” bayramı olarak kutlanır.)
13-Güneş’e kurban olarak öküz kesmek.
YEZİDİLİKTEKİ DİĞER İBADET VE İNANÇLAR
--Her insanda Tanrısal nurun bir parçası bulunur.
--Her insanın iyi ve kötü yanları vardır.
--Her insan aklı sayesinde yaptıklarından
sorumludur.
--Akıl dünyayı şekillendirmeye ve anlamaya yarar.
--İyilik akıldan, kötülük nefisten gelir.
--İnsan, hayatını önceden belirleyemez.
--İyilik ve kötülük insanın kendi elindedir.
--Cennet de cehennem de bu dünyadadır.
--İnsan şekilci olamaz. Zamana ve koşullara göre
hareket edilmeli.
--Mükemmel insan ancak irade ile olur.
--Ahiret kardeşleri her zaman birbirine yardım
etmeli.
--Aralık ayının ilk Salı, Çarşamba ve Perşembe günlerinde oruç tutmak.
--Mushaf-ı Reş ve Kıtab-ı Cilve adlı kutsal
kitaplara bağlı olmak.
--Yezidiler dışında kız- alıp-vermemek.
--Yalan söylememek, zina ve hırsızlık yapmamak.
Yezidilerin ibadet ve inançlarını belirttikten sonra, Kurmançlarla olan bağlantısına geçebiliriz.
Alevi olsun Sünni olsun Kurmançlara nereden
geldikleri sorulduğunda “Horasan” cevabını verirler. Bizce de verilen cavaplar
tarihi olaylarla ve kayıtlarla uyumludur. Şöyle ki; Bizans İmparatorluğu’nun
Malazgirt savaşında Selçuklulara yenilmesiyle Horasan ve İran’dan çok sayıda
aşiret, cemaat, esnaf ve zanaatkar Anadolu’ya gelmişti. Ancak Anadolu’nun nüfus
çoğunluğunu hala Bizanslı topluluklar meydana getiriyordu. Müslümanların
Anadolu’da çoğunluğu sağlamaları 13. Yüzyılda Moğol saldırılarından
kaçanların gelmesiyle ancak
gerçekleşebildi. Harzemşahların Moğollara yenilmesi ile asker ve sivil vatandaşların
sığınabilecekleri tek yer Anadolu olmuştu. Bunda 1230 yılındaki Yassı Çemen’de
yapılan Harzemşahlar-Selçuklu savaşının da büyük payı vardı. Zira Moğollar
karşısında tampon görevi yapan Harzemşahlar devleti yıkılmış, doğuda Moğolları
durdurabilecek bir güç kalmamıştı.
Gerek 11. Yüzyılda, gerek 13. Yüzyılda yukarıda
kısaca anlattığımız olaylar sonucunda Anadolu’nun doğu ve güneydoğu bölgesine çok
sayıda konar-göçer aşireti yerleşmişti. Bu aşiretler İran ve Horasan’dan
gelmişti. Horasan bölgesi bugünkü İran’ın Tahran şehrinden başlayarak, Afganistan,
Pakistan’a kadar uzanan bölgeyi kapsıyordu. Kurmançların " Nereden geldiniz?" sorusuna verdikleri cevaplar bu nedenle
doğruydu. Burada, Kurmançca konuşan Cihanbeyli
aşiretini örnek olarak verebiliriz. Cihanbeyli aşireti Anadolu’ya Harzemşah Sultanı
Celaleleddin Harzemşah ile birlikte gelmişti. Harzemşah ordusunun Erzincan
yakınlarındaki Yassı Çemen bölgesinde Selçuklulara yenilmesi sonucunda,
asker-sivil Harzemşahlılar Selçukluların hizmetine girdiler. Bunlar arasında
Cihanbeyli aşireti de vardı. Erzurum
meliki Rükneddin Cihanşah, Sultan Alaadin Keykubat’ın onayı ile Harput,
Diyarbakır bölgesini Harzemşahlı aşiretlere verdi. Buradaki amaç, Harzemlileri
kendi tarafına çekerek, ilerde tehlike olabilecek Moğollara karşı onların
askeri gücünden faydalanmaktı.
Moğollar’dan kaçan aşiretlerden Eyyübilerin
denetimindeki Cezire (Fırat ile Dicle nehirleri arası) ve Halep bölgesine gelenler de vardı. Halep Emiri Melik Nasır, Harezmlilere hizmetlerine karşılık, Urfa Ve Harran'da yerleşmelerine izin verdi. Bu aşiretler içinde Kurmançca konuşanlar da bulunuyordu. İşte Yezidiler, Kurmançlarla esas olarak bu
tarihte karşılaştılar. Onlarla aynı dili konuştukları için anlaşmaları daha
kolay oldu. Bölgenin yerli halkı olan Harraniler, Sabiiler ve Yezidilerin bir
kısmı bölgenin İslam orduları tarafından fethedilmesinden sonra Müslümanlığı
kabul etmişti. Bir kısmı ise, eski inançlarını 13. Yüzyıla kadar korumayı
başarmıştı. Bu kitlenin büyük kısmı Sünni İslam’ı benimserken, bir kısmı da
şeyhler, dervişler ve babalar aracılığı ile Aleviliği seçti. Bunda alevi
ocakların etkisi büyüktü. Örneğin; Cihanbeyli aşiretinin İmam Rıza Ocağına
bağlı olması gibi. Zira, Harput bölgesinde hem Ağuçan hem İmam Rıza hem de
Sinemilli ocakları bulunuyordu. Aşiretlerin farklı ocaklara bağlı olması da
buradan geliyordu.
Kurmançca konuşan aşiretlerin Yezidilerle
bağlantısını DNA sonuçları da doğrulamaktadır. YOU TUBE’ da “ALEVİ DNA PROJESİ “ kanalında yer
alan sonuçlar şöyle:
MALATYA, AKÇADAĞ, BALYAN AŞİRETİ:
DNA’nın en yakın olduğu gruplar:
1-Kurmanç, 2-Yezidi, 3-Zaza, 4- Kürt Sorani.
DNA’nın en yakın olduğu coğrafi bölgeler: Kafkasya yüzde 38,60, Gedrosya- Belucistan (İran-Afganistan-Pakitan arasında bir bölge)
yüzde 25.03, Güney Batı Asya yüzde 14.10.
ERZURUM ,HINIS, BUTİKAN AŞİRETİ
1-Kurmanç, 2-Yezidi, 3-Zaza, 4- Kürt -Sorani,
Coğrafi bölge: yüzde 38.77 Kafkasya, yüzde 24.07
Gedrosya (Belucistan), yüzde 13.41 Güney Batı Asya.
KARS, SELİM,
LOLAN AŞİRETİ
1-Yezidi, 2-Kurmanç, 3-Zaza, 4-İran-Lur
Coğrafi bölge, yüzde 40.66 Kafkasya, yüzde 27.07
Gedrosya, yüzde 14.46 Güney Batı Asya.
MARAŞ, AFŞİN, ATMİ AŞİRETİ
1-Kurmanç,2-Yezidi, 3-Azerbaycan-İran, 4-Zaza-Kürt, Türkey
Coğrafi bölge: yüzde 38.64 Kafkasya, yüzde 23.94
Gedrosya, yüzde 11.65 Güney Batı Asya.
TUNCELİ, NAZİMİYE, ARELİ AŞİRETİ
1-Kurmanç, 2-Zaza, 3-Yezidi,4-Azerbaycan-İran.
Coğrafi bölge: yüzde 39 Kafkasya, yüzde 22.88
Gedrosya, yüzde 13.84 Güney Batı Asya.
TUNCELİ , PÜLÜMÜR, SİLAN AŞİRETİ
1-Kürt-Sorani, 2-Yezidi, 3-Kurmanç, 4-İran
Coğrafi bölge: Yüzde 37.60 Kafkasya, yüzde 26.46
Gedrosya, 3- yüzde 15.07 Güney-Batı Asya.
DNA sonuçları yakından incelendiğinde 1. ve 2.
Sırada Kurmanç ve Yezdilerin yer aldığı görülmektedir. Bu da Yezidilerle, Kurmançların akraba alduklarını ve birbirlerinden kız alıp, kız verdiklerini göstermektedir.
Coğrafi dağılımda ise, 1. Sırada Kafkasya, 2. Sırada Gedrosya (Belucistan), 3.
Sırada Güney Batı Asya gelmektedir. Genlerin ve haritaların bize gösterdiği
Kurmançların yüzlerce yıl önce
Horasan’dan, Kafkasya’ya, Oradan İran’a (Güney-Batı Asya’ya), oradan da
Mezopotamya ve Anadolu’ya geldikleri şeklindedir.
Makalemizi Yezidiler hakkında kitap, tez yazan akademisyenlerin görüşleri ile bitirelim.
Süheyla Nur Özdemir: Yüksek Lisans tezinden:
“Med halkı yaratıcı olarak inandıkları Ahura
Mazda’yı kanatlı olarak Tavus kuşu şeklinde tasvir etmiş ve Bisitun dağındaki
kaya kabartmasında göstermiştir. İyilik ve kötülüğü temsil eden Ahura Mazda ve
Ehirmen Melek Tavus ile özdeşleşmiştir. “(Sayfa,33)
“Yezidiliğin Şekillenmesinde etkili olduğu düşünülen
Mezopotamya halklarından Sümerler, Babiller, Akadlar ve Asurlulardır.” (Sayfa,
35)
Sayfa 92’de ise, gerçek adı Mehmet Kemal Işık olan
“Tori” takma adıyla “Bir Kürt Düşüncesi, Yezidilik ve Yezidiler” adlı kitap
yazan Mehmet Kemal Işık’ın görüşlerine yer
vererek, Yezidilere dağişik bir gözle
bakılmasını sağlamaktadır.
Erol Sever ise, “Yezdilik ve Yezidilerin Kökeni”
adlı kitabında şunları yazmaktadır:
(sayfa, 7-8)
Sayfa 11 de ise şöyle yazmaktadır:
“Yezidilik,
bölgede yayılan dinlerin baskı ve etkisiyle, bu dinlerin bazı özelliklerini
bünyesine alarak , eski inançlarını da koruyarak günümüze kadar ulaşmış
senkretik dini bir grup olarak varlığını devam ettirmektedirler.” (Sayfa, 11)
Batman Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Muammer Gül, Harezmlilerin Urfa ve Harran'a yerleşmeleri hakkında " Harezmli Türklerin Anadolu ve Yakındoğuda'ki Rolleri ve Tesirleri" adlı makalesinde şu bilgileri vermektedir:
(Sayfa,1-8,)
Araştırmalarım sonunda Yezidilik ve Kurmançlar hakkında elde ettiğim bilgilerin özeti böyleydi. Yorumunu size bırakıyorum.Yararlı olması dileğiyle.Hamdullah Dedeoğlu
***Kurmanç dili ile ilgili blog'taki diğer makaleler;
--Kurmanç Dili Pers ve Sasanilerin Konuştuğu Dil miydi?
--Kurmanç Dilindeki Pehlevice Sözcükler
--Kurmanç Dili Pehlevice'nin Lehçesi mi?
***İran'ın doğusunda, Afganistan ve Pakistan'ın bazı bölgelerinde, Farsça'nın Kurmançca'ya yakın bir lehçesi ile konuşulmaya devam edilmektedir.
31.07.2022
Kaynaklar:
--Yrd. Doç. Dr. Aşkın İnci Sökmen, "Suriye Kürtleri" adlı makalesi, Arel Üniversitesi.
--Doç. Dr. Sami Kılıç, Fırat Üniversitesi,"Yezidilik’te Harrani İzleri" adlı makalesi.
--Zehra Işık, İstanbul Üniversitesi,"Yezidilik" adlı Yüksek Lisans Tezi,
--Erol Sever, Yezidilik ve Yezidilerin Kökeni,
Berfin yayınları, 1993,
--Emine Erden Kaya, Gazi Üniversitesi öğretim üyesi, Yezidilik, adlı makalesi.
--Doç. Dr. Davut Okçu, Batman Üniversitesi,"Yezidilik ve Yezidiler" adlı makalesi.
--Yrd. Doç. Dr. Ahmet Turan, 19 Mayıs Üniversitesi,"Yezidiler" adlı makalesi.
--Süheyla Nur Özdemir, Uludağ Üniversitesi,"Yezidilik ve Temel inançları" adlı Yüksek Lisans Tezi,
--Buket Yaşa Şahin, Selçuk Üniversitesi, "Anadolu Selçuklu Devleti İle Harzemşahlar Devleti Münasebetleri" adlı Yüksek Lisans Tezi,
--Dr. Erol Keleş, İnönü Üniversitesi, "Moğol İşgali Sırasında Van Gölü Havzasına Gelen Türk-Moğol Boylar" adlı Makalesi.
--Doç. Dr. MUammer Gül, Batman Üniversitesi, "Harezmlilerin Anadolu ve Yakındoğuda'ki Rolleri ve Tesirleri" adlı Makalesi.